Türk Tabipleri Birliği, sağlık emekçilerini tükenmişliğe iten, toplumu da “5 dakikalık muayene”lere mahkum eden Sağlıkta Dönüşüm Programı başta olmak üzere sağlık alanında yaşanan sorunlara karşı “Beyaz Yürüyüş” eylemine hazırlanıyor. TTB Genel Sekreteri Vedat Bulut konuyla ilgili sorularımızı yanıtladı.
- Son dönemde sağlık çalışanlarının sorunları son derece yakıcı bir hale büründü. Sağlık çalışanları canlarından oluyorlar. TTB’nin önümüzdeki günlerde planladığı eylemli süreci bu sorunlar ışığında değerlendirir misiniz?
Pandemi döneminde Covid-19 sebebiyle 500 kadar sağlık çalışanını kaybettik. Yine nöbet ve mesailerin uzunluğundan dolayı yorgunluklara ve odaklanamamaya bağlı olarak iş kazaları artıyor ve son olarak Rümeysa Şen isimli asistan arkadaşımız nöbet çıkışında bir trafik kazasında yaşamını yitirdi. Yine sağlık çalışanları arasında intiharlar çok yoğun bir boyutta. Kimi zaman 3 arkadaşımızı aynı gün kaybettiğimiz de oldu. Sağlık çalışanları bir tükenmişlik içerisinde.
Biz göreve geldiğimiz 27 Eylül’den itibaren Sağlık Bakanlığı’ndan iki defa randevu talep ettik. Her ikisinde de randevu kabul edilmedi. Bunun üzerine son randevumuzu 1 Ekim 2021’de istedik. Bu talebimize de olumlu yanıt 10 gün içinde verilmediği için 11 Ekim itibariyle bir eylemlilik programı açıkladık. Bu eylemlilik programında 23 Kasım tarihinde İstanbul Kadıköy’de saat 18.00’da yapılacak bir uğurlama eylemi ile “Büyük Beyaz Yürüyüşü”müz başlayacak. Beyaz Yürüyüş, Kocaeli, Bursa ve Eskişehir illerini içerecek. Birer gün arayla 24’ünde Kocaeli’nde işçilerimiz ile buluşacağız. 25’inde Bursa’da sağlıkta şiddet ile ilgili açıklamalarımız olacak. 26’sında Eskişehir’de bir çalışma yapılacak ve yürüyüş kolu Ankara’ya 27 Kasım’da girecek. 12.30’da TTB önünde basın açıklaması yapılacak. 13.00’da Yılmaz Güney Sahnesi’nde Beyaz Forum yapacağız. Tüm odalarımızdan gelen temsilcilerimiz ve sağlık çalışanlarımızla birlikte bir eylemlilik sürecini öreceğiz. Haklarımızı ve taleplerimizi bu alanda dile getireceğiz.
Taleplerimiz toplumun daha sağlıklı yaşaması için olacak. Özellikle, sağlığın kötü yönetiminin bir sonucu olarak “5 dakikaya muayene sığmaz” diyoruz. Bunun da tek nedeni Sağlıkta Dönüşüm Programıdır. Bu program iflas etmiştir. On binlerce insan yeterli randevu süresi alamamaktadır. Sağlık 5 dakikaya sığmaz diyeceğiz. Bunun dışında bütçedeki cari açığınızı gidermek açısından sağlık ile ilgili tüm taleplerimizi ve aynı zamanda sağlık çalışanlarının özlük haklarına yönelik olarak, örneğin 7200 ek gösterge, fiili hizmet zammı, yıpranma payı ve sağlık çalışanlarının ücretlerinde en az %150 olacak kadar iyileştirme isteyeceğiz. Alanda eylemlilik programımız bu şekilde örüldü.
- İktidarın, sağlık çalışanlarına dair politikaları nedir? TTB’nin sürece müdahalesi nedir?
İktidar, sağlık çalışanlarının ücretlerini düşürerek, özel sektöre ucuz emek gücü sağlıyor. Özellikle kamudaki çalışanları sıkıştırarak, onların özel sektöre kaymalarını ve özel sektör için daha az ücretlerle çalışmalarını sağlayarak, kamu çalışanlarının maaşını devamlı düşük tutuyor. Eğer kamu çalışanlarına zam yaparsa özel sektörün de giderleri artacak. Özel sektör patronlarının baskısı altında, Sağlıkta Dönüşüm Programı ile beraber sağlık çalışanları çok sorun yaşadı. Bu program ile birlikte hem emek ve meslek örgütlerine saldırarak hem de emeği ucuzlatarak süreci götürüyorlar. Türk Tabipleri Birliği uzun yıllardır bu Sağlıkta Dönüğüm Programı ile mücadele ediyor. Ve sağlık çalışanlarının haklarını ve toplumun sağlığını korumaya yönelik adımlar atıyor. Halk sağlığını korumaya yönelik 6023 sayılı yasadan kaynaklanan yetkilerini yerine getiriyor.
- Eylemli sürecin örgütlenmesine dair bilgi verir misiniz? Tabanda ne gibi karşılık buldu; sorunu yaşayanlar ile harekete geçmek ve çözüm yolu aramak isteyen kesim arasında bir bütünlük var mı?
Eylemlilik süreci ve bu planımız tüm tabip odalarımız, meslektaşlarımız ve tüm sağlık çalışanları arasında büyük bir kabul gördü ve büyük bir katılım gösterilecek. Çünkü istediklerimiz hem toplum yararına hem sağlık çalışanlarının yararına. 2003 yılından bu yana tırpanlanan satın alma gücümüz ve sağlık alanındaki kötü çalışma koşullarımız, tümü dile getirilerek bir çözüm talep edilecek. Ve nitekim baskın bir erken seçim de olacağı görülürse, hükümetin bu taleplere karşı kulaklarını tıkaması durumunda, gerekli yanıtı 1 buçuk milyon sağlık çalışanı ile sandıkta vereceğiz.
- Bu eylemli süreç üç beş günlük bir şekilde mi olacak, yoksa bağlanacağı bir süreç var mı?
Bu talepleri dile getiren sağlık ve emek örgütleri ve buna çözüm getirecek olan Çalışma Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı, Maliye Bakanlığı ve Cumhurbaşkanlığı açısından bir uyum yoktur. Bizleri dinlemek istemiyorlar. Çünkü onlar sermaye çevrelerinin seçtikleri, yönetici olarak atadıkları kişiler. Türkiye’de bir takım kutsal değerleri kullanarak halkı yedekleyip, iktidarı elde ettiler ve bu iktidarı sermaye için kullandılar. Sermaye için çalışan bu hükümet ve cumhurbaşkanlığı sisteminden emekçiler olarak bir beklentimiz yoktur. Zaten onun için bu eylemlilik sürecine girdik.
Bu eylemlilik süreci 3-5 günlük eylemlerle bitmeyecek elbette. Çünkü burada Beyaz Forum yapılacak. Bu forumda temsilcilerin yapacakları planlama konuşmalarıyla, bugünden mart ayına doğru giderken, Tıp Bayramı’nı da içerecek şekilde pek çok panel, çalışma ve eylemlilik serisi olacak. Eğer sözlerimiz dinlenmezse grev yapmak da değerlendirilecek.
Kızıl Bayrak / Ankara