“Tek adam rejimi sanayiyi eritiyor”

TMMOB Makina Mühendisleri Odası’nın aylık bülteninde tek adam dikta rejiminin sanayideki krize çözüm üretemediği ortaya koyuldu.

  • Haber
  • |
  • Güncel
  • |
  • 21 Haziran 2019
  • 15:01

TMMOB Makina Mühendisleri Odası’nın (MMO) “Sanayinin Sorunları Bülteni”nin Haziran ayı tarihli 50. sayısında, 24 Haziran 2018 seçimleriyle yasal hale gelen tek adam rejiminin, sanayi alanındaki krize bir yılda çare bulamadığına odaklanıldı.

İktisatçı/yazar Mustafa Sönmez’in katkısıyla hazırlanan bülten “Tek adam rejimi sanayiyi eritiyor” başlığıyla yayımlandı. Türkiye kapitalizminin krizinin, sanayi alanında etkisini gösterdiği üzerinde durulan bültende, üretimdeki düşüşlere, istihdamdaki azalmaya ve yabancı sermaye kaynağındaki gerilemeye dikkat çekildi.

Raporun özetinde; ülkedeki krizin çok yönlü olduğu ve tek adam rejiminin buna bir çözüm üretemediği “Birinci yılını dolduran Cumhurbaşkanlığı Sistemi, siyasette ve diplomaside olduğu kadar ekonomide de bir istikrar ortamı üretebilmiş değil” diye vurgulandı.

24 Haziran 2018’den bu yana ekonomideki kriz ve sanayi alanındaki etkileri üzerine şu bilgiler paylaşıldı:

Dış kaynak akışı durdu, döviz ve enflasyon arttı

- 24 Haziran 2018 Cumhurbaşkanı ve Milletvekili Genel Seçimlerini izleyen Temmuz ayından itibaren dış kaynak girişinde sert düşüşler gözlendi. İlk 4 aylar itibariyle, 2016’da 7 milyar doları bulan, 2017’de 12,5 milyar dolara, 2018’de 19,5 milyar dolara yaklaşan yabancı kaynak girişi, 2019’un ilk 4 ayında 2 milyar doların altında kaldı.

- Girmeyen dış kaynak sonucu, içeride yaşanan güvensizliğin de etkisiyle “dolarlaşma” hızlandı ve döviz fiyatları büyük artışlar gösterdi. Her döviz fiyatındaki artış, bunu dengelemeye dönük TL faizlerindeki artışlar, büyük ölçüde ithal girdiye dayanan ve öz kaynak yerine borç kullanan sanayide beklenmeyen maliyet artışlarına, devamında da sanayici fiyatlarında yüksek artışlara yol açtı. Yurt İçi Üretici Fiyatları ya da sanayici fiyatları hızla artınca, bu artış tüketici fiyatlarına da yansıdı ve tüketici enflasyonu yüzde 20 basamaklarına yerleşti.

Sanayi üretiminde düşüş ve işsizlik

- Yükselen tüketici fiyatları, başta otomobil, beyaz eşya olmak üzere dayanıklı tüketim mallarının iç talebinde önemli gerilemelere neden oldu. İnşaat sektörüne girdi veren bu sektör, inşaattaki sert düşüş ve toparlanamamanın sonucu yüzde 22’ye yaklaşan önemli bir üretim düşüşü yaşıyor. Kağıt ve kağıt ürünü imalatında da yüzde 16’yı bulan düşüşü, iç satışlardaki ve ihracattaki gerilemenin etkisiyle otomotiv izliyor. Bu sektörde de üretim düşüşü Nisan ayında yüzde 13’ü geçiyor. Yine inşaat sektöründen kaynaklı olarak ana metal sanayii (demir-çelik) 2018 Nisan’ına göre yüzde 12 gerilemiş görünüyor.

- Otomotivin yanında onu tamamlayan plastik, lastik sektörü de gerileme içinde. Dayanıklı mallarda elektrikli cihaz, beyaz eşya sektörleri bu gerilemeye eşlik ediyor. Kimyasal ürünlerde de yüzde 5 ile yüzde 12 arasında değişen küçülmeler var. Gıda sanayiinde bile yüzde 5’e yakın üretim düşüşü dikkat çekici.

- Sanayi yatırımları gerilerken, iş bekleyen mühendisler dâhil birçok işsize, fabrikaların kapasite düşürmesi, kapanması gibi daralmalarla işini kaybedenler eklendi. 2018’in Mart ayında 5 milyon 618 bin olan sanayi istihdamı 2019 Şubat ayında 5 milyon 388 bine kadar düştü. Bu, aradaki sürede 230 bin sanayi çalışanının işsiz kalması anlamına gelmektedir.

Sanayi, sert rüzgarlara dayanıklı değil”

Son olarak Türkiye kapitalizminin ABD ile yaşanan sürtüşmenin yaratabileceği “sert rüzgarları” kaldıramayacağına işaret edilen bölümde, “Hem sırtındaki döviz borç yükü hem de genelde yüksek borçluluk profiliyle bu sert rüzgarlara çok da dayanıklı görünmeyen sanayinin yakın geleceği endişe ile izlemektedir” vurgusu yapıldı.