Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Mısır başta olmak üzere, Arap ülkeleriyle gerilim yaşayan AKP-Saray rejiminin Ortadoğu’daki tek ‘dostu’ Katar emiridir. İlişkileri düzeltmek bir yana daha da geren politikalar, Suudi Arabistan’ın ‘Türk mallarına ambargo’ uygulaması başlatılmasına neden oldu. Ambargonun başka ülkelere de yayılabileceği iddiaları ortada dolaşırken, AKP-MHP iktidarından kayda değer bir ses çıkmıyor.
Türk mallarına yönelik ambargo kararının başını S. Arabistan çekiyor. BAE ve Tunus gibi ülkeler de ambargoyu destekleyen bir tutum içindeler. Şimdiye kadar gayriresmi şekilde yürüyen ambargo, geçenlerde S. Arabistan Ticaret Odası Başkanı Ajlan al-Ajlan tarafından yapılan açıklamanın ardından resmi bir boyut kazandı.
BirGün’ün haberine göre, S. Arabistan’da yerel marketler vitrinlerine “Türk malları satmıyoruz” ibareli dövizler asmaya başladı. Ülkenin en büyük marketler zincirinden biri olan Othaim Markets’in de boykota katıldığını sosyal medyadan açıkladığı bildiriliyor. Ülke bazında 246 şubesi olan ve bir milyon takipçisi olduğu söylenen söz konusu marketin, Twitter hesabından yaptığı açıklamada “liderimizin ve vatanımızın yanında yer alarak, vatani görevimiz gereği Türk mallarını boykot ettiğimizi duyuruyor, şirket yönetimine, ürün ithalatının durdurulması ve depolardaki malların tüketilmesi talimatı verildiğini bildiriyoruz” denildi.
Bu açıklamanın ardından, Kaffary Group, Watania Stores, Tamimi Markets gibi kuruluşların da boykota katıldığı belirtiliyor. Bazı milliyetçi çevrelerin Türkiyeliler tarafından işletilen, restoran, kuaför, atölye gibi işyerlerinin boykot edilmesi yönünde çağrılar yaptığı da gelen haberler arasında.
Saray'dan geçiştiren açıklama
Herkese laf yetiştirmeye ve esip gürlemeye pek meraklı olan AKP şefi T. Erdoğan’la şürekası, nedense ambargo konusunda henüz kayda değer bir açıklama yapmış değil. Medyada gittikçe daha fazla yer bulmaya başlayan ambargo haberleriyle ilgili tek tepki, Numan Kurtulmuş tarafından yapılan geçiştirici kısa açıklama oldu. “Gülüp geçiyoruz” tarzında konuşarak sorunu ‘küçümsedikleri’ izlenimi vermeye çalışan N. Kurtulmuş, işi aymazlığa vuran bir açıklama ile yetinirken, gittikçe ciddi boyutlar kazanan ambargoya karşı nasıl bir tavır takınacakları konusunda söz söylemekten kaçındı.
N. Kurtulmuş ‘önemsemez’ görüntüsü vermeye çalışsa da, durum pek de öyle değil. Zira gerilimin daha da artacağına işaret eden gelişmeler var. Boykot çağrısını yapan Suudi Arabistan Ticaret Odası Başkanı’nın açıklaması buna işaret ediyor: “Kesin ve net bir şekilde söylüyorum: Yatırıma hayır, ithalata hayır, turizme hayır. Biz vatandaşlar ve iş adamlarının Türk olan hiçbir şeyle işimiz olmayacak. Hatta krallıkta çalışan Türk şirketleriyle bile çalışmama çağrısı yapıyorum. Bu da liderliğimize ve ülkemize karşı devam eden Türk düşmanlığı ve hakaretine karşı vereceğimiz en küçük yanıt.”
Geçen yıl BAE’ye 3,6 milyar, Suudi Arabistan’a 3,2 milyar dolarlık ihracat yapılmıştı. Ekonomik kriz derinleşirken 6,8 milyar dolarlık ihracatın riske girmesinin ‘önemsiz’ olması mümkün değil. Gerilimin artmasının farklı sebepleri olsa da, esas sorun AKP-MHP iktidarının bölgede izlediği yayılmacı-fetihçi politika ve Türkiye’yi Müslüman Kardeşler’in karargahı haline getirmesidir. Sarayda sefahat sürenlerin uyguladığı bu politikanın yaratacağı faturayı yazık ki, hem ülke içindeki hem Körfez ülkelerinde çalışan emekçiler ödeyecek. Bu ise, emekçilerin yayılmacı/fetihçi politikalara karşı durmalarının ne kadar önemli olduğuna da işaret ediyor.
