Konya Şehir Hastanesi’nde Kardiyoloji Uzmanı olarak çalışan Dr. Ekrem Karakaya’nın uğradığı saldırı sonucu yaşamını yitirmesi üzerine pek çok şehirde sağlık emekçileri grev gerçekleştirdi. İstanbul’da gerçekleşen yürüyüşe polis engel olmak istedi. Polisin saldırdığı eylemde sağlık emekçileri barikatları aşarak İl Sağlık Müdürlüğü önüne yürüyüş gerçekleştirdi.
Polis barikatları aşıldı
“Üzgünüz, öfkeliyiz! Sorumlulardan hesap soracağız!” şiarıyla iki gün iş bırakan sağlık emekçileri İstanbul Çapa Tıp Fakültesi’nde buluştu. Hastane içinden yürüyüşe başlayan sağlık emekçileri “Öldük biz!” ve “Bakan istifa!” şiarlı pankartlar taşıdı. Sloganlarla yürüyen sağlık emekçilerinin önüne Çapa Hastanesi, ardından Fındıkzade tramvay ve Haseki Hastanesi önünde polis barikatı kuruldu. Her seferinde sloganlarla barikatı aşan sağlık emekçileri polis tarafından sık sık darp edildi, biber gazı sıkıldı.
Çemberlitaş’ta bulunan İl Sağlık Müdürlüğü önüne kadar yapılan yürüyüş boyunca “Sağlıkta şiddet sona ersin!”, “Susmuyoruz, korkmuyoruz, hiçbir yere gitmiyoruz!”, “Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiçbirimiz!” ve “Bakan istifa!” sloganları atıldı.
Halka seslenen konuşmalarda sağlık sistemindeki özelleştirmelere, sağlık politikalarının hekim ile hastayı karşı karşıya getirdiğine değinildi ve “Bu yürüyüş hepimizin yürüyüşü” denildi. Polis, yürüyüş boyunca basın emekçilerini engellemeye çalıştı.
“Sağlıkta şiddet münferit değil toplumsal sorun”
Çemberlitaş’ta bulunan İl Sağlık Müdürlüğü önüne gelindiğinde İl Sağlık Müdürü Cemil Memişoğlu görüşmeye çağrıldı. Dr. Ekrem Karakaya şahsında sağlıkta şiddet nedeniyle yaşamını yitiren sağlık emekçileri için bir dakikalık saygı duruşu yapıldı.
Ardından sağlık meslek örgütleri adına gerçekleştirilen konuşmalarda sağlıkta şiddetin münferit değil toplumsal bir sorun olduğuna dikkat çekildi.
Sağlık meslek örgütleri adına ortak açıklamayı İstanbul Tabip Odası başkanı Nergis Erdoğan okudu. Şiddet sarmalına karşı iktidarı defalarca uyardıklarını hatırlatan Erdoğan şunları ifade etti:
“Sağlıkta şiddetin münferit olmadığını, bunun toplumsal ve politik bir sorun olduğunu tekrar tekrar açıkladık. Sağlık kurumlarında meydana gelen silahlı saldırıların artışı nedeniyle bu konuda önlemler alınmasını ve 6136 sayılı yasada değişiklik yapılmasına ilişkin yasa teklifini önerdik. Ancak tüm uyarılarımız görmezden gelindi, bilinçli bir yaklaşımla şiddetin kaynağı toplumsal bağlamından koparılarak sorun bireylere indirgendi.
Bugün bu yaklaşımın yıkıcı sonucuyla yeniden karşılaştık. Ülkede artan şiddet iklimi, bizlerin sadece çalışma koşullarını bozmakla kalmamış maalesef can güvenliğimizi de ciddi oranda tehdit eder hale gelmiştir. Her anlamıyla tıkanan sağlık sisteminin tüm sorumluluğu hekimlerin ve sağlık çalışanlarının omuzlarına yıkılmakta, bu durum bizlerin hedef olmasına neden olmakta, sağlık alanında yürütülen politikalar bizlere, şiddet, ölüm, çaresizlik, umutsuzluk olarak geri dönmektedir. Dün bize giderlerse gitsinler diyenlere sesleniyoruz, bugün bir meslektaşımız sonsuzluğa gitti. Siz de sorumlusunuz!”
Erdoğan, “Şiddet karşındaki taleplerimize kulak tıkayanlardan, söylemleri ve politikalarıyla şiddeti teşvik edenlerden mücadelemizi yükselterek hesap soracağımızı bir kez daha ifade ediyoruz” diyerek sözlerini tamamladı.
Eylem “Bakan istifa!” sloganları ile sona erdi.
Kızıl Bayrak / İstanbul