Gerici-faşist rejimin sözcüleri şiddete karşı grevde olan sağlık emekçilerini hedef gösterdi.
Konya’da Dr. Ekrem Karakaya’nın katledilmesinin ardından sağlıkta şiddete karşı iş bırakan ve eylemler gerçekleştiren sağlık emekçileri bir kez daha hedef gösterildi. Sağlık emekçileri 2 gün süren grevleri boyunca hedef göstermelerin mesleği itibarsızlaştırdığına ve şiddetin artmasında önemli bir rol oynadığına dikkat çekmişti.
AKP’li İlknur Aktaş, Karakaya’nın katledilmesinin ardından sosyal medyada sağlık emekçilerinin grevine ilişkin saldırgan açıklamalar yapmıştı. Aktaş, “Ne kadar protesto yapmaya hazırlarmış, oturun da bir arkadaşınıza ağlayıp üzülün” sözlerini sarf etti.
Cumhurbaşkanı Danışmanı Mariam Kavakçı da greve çıkan sağlık emekçileri hedef alarak şunları söyledi:
“İçki, şiddet ve insan ölümlerinin önde gelen sebeplerinden olmasına rağmen içkilerine laf ettirmeyen doktor arkadaşlar masum hastaları mağdur ederek şiddeti protesto etmeye karar vermişler. Böyle yaparak ne değişecek acaba. Ayıplıyorum böyle doktorları, Allah ıslah etsin.”
Faşist partinin şefi Devlet Bahçeli bayram mesajında sağlık çalışanlarının grevini ve TTB'yi hedef gösterdi. Bahçeli şu ifadeleri kullandı:
“Fakat Türkiye düşmanı ellerde itibar ve inandırıcılığını kaybeden, bölücülüğün aparatı haline gelen Türk Tabipleri Birliği’nin maksatlı kışkırtmasıyla doktorlarımızın iki gün süreyle boykot yapmalarını çok yanlış buluyor, muayenelerin iptalini de mahsurlu ve gayri meşru bir eylem olarak değerlendiriyorum.”
Son olarak da Konya'da bir cami imamı, cuma hutbesinde greve çıkan doktorları hedef gösterdi, öldürülmelerine hak verdiğini söyledi. Kayalar Camisi'nin imamı, doktorların iş bırakma eylemiyle ilgili şunları söyledi:
“"Doktor öldürüldü deyip de bunu devletin aleyhine, milletin aleyhine ya. Dün hastanelerin hiçbirisi görev yapmadı. Günlük iğne yaptıracak adam var, günlük serum alacak adam var, tedavi olacak adam var. Yani bu ne getirir? Daha fazla doktorların öldürülmesini getirir. Geçen hafta anlatmadım mı kadın cinayetlerini. Televizyonda göstere göstere kadın cinayetlerini çoğalttık. Sen vardın hastaneden boş döndün. İğne yapılacak, oğlun ölecek elinde. Doktor da dedi, git bugün grevdeyiz. Öldürmez misin sen? Dövmez misin? Sövmez misin? Buna fırsat vermeyelim ya. Herkes akıllı olsun kardeşim.”
TABİP-SEN: Suç duyurusunda bulunacağız
TABİP-SEN görüntüleri yayınlayarak, imam hakkında suç duyurusunda bulunacağını açıkladı. Açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Tüm acil servisler hizmete açıkken, cuma namazında devleti temail eden memur olarak doktoru hedef göstermek mi senin işin hadsiz? TABİP-SEN olarak bu kişi hakkında suç duyurusunda bulunacağız. Hekimlere daha fazla öldürüleceksiniz diyen hadsiz derhal görevden alınmalı.”
SES: Haddini bil Hoca
SES Genel Merkezi de yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi:
“Bir değil iki değil bizler her gün güvercin tedirginliğiyle işyerlerimize gidiyoruz. Çünkü artık hastanelerimiz, ASM’lerimiz hizmet ürettiğimiz yerler, tabutlarımızın çıktığı kurumlar oldu. Savaşta bile dokunulmazlığı olan sağlık emekçilerinin çalışma yerleri en güvenli kurumlar olmalı oysa. Bizler sağlık ve sosyal hizmet emekçileri, can güvenliğimizi koruması gerekenlerin görevlerini yapmamaları nedeniyle şiddete uğruyor ve öldürülüyorken nasıl sessiz kalabilir ve hiçbir şey olmamış gibi davranabiliriz. Bu nedenle ‘Yastayız, isyandayız’ Hoca. Seni de yaşatabilmek için yaşamak istiyoruz Hoca. Halka bizi hedef göstermek yerine işini yapmalı ve haddini bilmelisin Hoca. Sendikamız, sağlık hakkı ve yaşam hakkı için eylemlerine devam edecek, bizleri hedef haline getiren kişi ve kurumlara karşı da gerekli hukuksal yolları kullanacaktır. Kamuoyuna saygıyla.”
TTB: İmamın sözleri katliama çağrıdır!
Türk Tabipleri Birliği (TTB) de resmi Twitter hesabından, adli makamları ve Diyanet’i göreve çağırdı. TTB tarafından yapılan açıklama şöyle:
“‘Doktorlar dedi ki, bugün grevdeyiz. Öldürmez misin sen? Dövmez misin, sövmez misin?’ Bir din görevlisinin ağzından çıkan bu sözler; şiddete, cinayete, hatta katliama çağrı niteliğindedir! TTB olarak hem Diyanet’i hem de adli makamları derhal harekete geçmeye çağırıyoruz.”