"Özgür basın susturulamaz"

Özgür Ülke gazetesinin 3 bürosunun 3 Aralık 1994'te bombalanmasının yıldönümü dolayısıyla, gazetenin eski bürosunun bulunduğu Kadırga'da eylem gerçekleştirildi.

  • Haber
  • |
  • Güncel
  • |
  • 03 Aralık 2021
  • 18:00

Özgür Ülke gazetesinin üç bürosunun 3 Aralık 1994’te bombalanmasının yıldönümü dolayısıyla, gazetenin eski bürosunun bulunduğu Kadırga’da eylem gerçekleştirildi. Yeni Yaşam gazetesinin yaptığı açıklamaya çok sayıda gazeteci ve sivil toplum örgütü temsilcisi ile Halkların Demokratik Partisi (HDP) milletvekilleri katıldı.

“Bizi bir gazete olmaktan çıkarıp bir gazetecilik geleneği haline getirdiler”

Özgür Ülke gazetesinin çalışanlarından Hüseyin Aykol okuduğu basın açıklamasında saldırının yaşandığı günü hatırlatarak şunları ifade etti:

“Bir Ersin'imiz yaktı içimizi. Çok yaktı" diyen Aykol şunları vurguladı:

 "Ama o gün bize bir şey yaptılar; farkında bile olmadan yaptılar. O gün bizi bir gazete olmaktan çıkarıp bir gazetecilik geleneği haline getirdiler. Ertesi gün matbaadan 'Bu ateş sizi de yakar' manşetli Özgür Ülke çıktığında, artık ne yapılırsa yapılsın bu yolculuğun kesintisiz süreceğinin kanıtlanmasıydı. Ve öyle de oldu. Ne zaman gazetemize bir şey olsa, halkımızın içi rahattı artık. Biliyorlardı ki, dünyaya bir meteor çarpmadıkça, bu gazete ertesi gün bayilerde olur.”

Özgür basının şehit listesine Ersin'den sonra çok sayıda ismin eklendiğini dile getiren Aykol, şöyle devam etti: 

“3 Aralık 1994 gününde henüz doğmamış olan çocuklarımız ellerinde fotoğraf makinalarıyla koşuşturup duruyorlar sokaklarda. Ve şimdi, yeniden buradayız işte. Bizi bu halk yetiştirdi, ona olan borcumuzu ödemek için buradayız ve burada olacağız. Ersin’e ant olsun ki, Özgür Ülke adı, bir gazete olmaktan öteye, yaşadığımız toprakların adı oluncaya dek, burada olacağız. Ve o gün, Nikolay Tihonov’un şu muhteşem dizelerini Sur’dan Cizre’ye ve Kadırga’ya kadar bütün duvarlara yazacağız:
Çocuklara anlatamayacağız bütün bunları
Hepsini kendileri anlayacaklar büyüdüklerinde
Gösterip onlara güzelliklerle dolu dünyayı
Bizim yerimize yanıt veren biri çıkacaktır nasıl olsa
Barış çocukları, hey! Hiçbir ücret istenmiyor sizden
Ödendi çünkü bütün bu gördükleriniz, kanla.”

“Hakikat gazeteciliğini miras bıraktılar”

Ardından HDP Sözcüsü Ebru Günay yaptığı konuşmada Özgür Ülke'nin MGK kararıyla hedef gösterilmesinin ardından bombalandığını hatırlatarak özgür basına dönük saldırıların sürdüğünü belirtti. Günay “Gurbetelli Ersöz'den Ape Musa'ya, Ersin Yıldız'a tüm basın çalışanlarını ve şehitlerini saygıyla bir kez daha anıyor, miras bıraktığı hakikat gazeteciliğini, hakikat aşkını büyüteceğimizin sözünü veriyoruz” diyerek sözlerini tamamladı.

“Özgür Ülke bombalanarak tehdit olarak kullanıldı”

HDK Eş Sözcüsü Esengül Demir söz alarak “O gün eşzamanlı olarak Özgür Ülke gazetesinin hem İstanbul hem Ankara büroları bombalanarak büyük bir tehdit aracı olarak kullanıldı. Nedeni de 90'lı yıllarda özgür Kürt basını devletin Kürdistan'daki karanlık, kirli işlerini deşifre ediyordu” dedi.

Kararı veren Çiller ve Ağar hala iktidarda

Özgür Ülke gazetesinin avukatlığını üstlenen Eren Keskin şunları vurguladı:

Bu gazete Ape Musa'nın gazetesi, bu gazete Hafız Akdemir'in gazetesi, bu gazete Ferhat Tepe'nin gazetesi ve daha adını sayamayacağımız insanın gazetesi. Ama her şeyden önce ilk genel yayın yönetmeni Gurbetelli Ersöz'ün gazetesi. Hepsi katledildi, hiçbirinin katili yakalanmadı, cezalandırılmadı”

Keskin, o gün Özgür Ülke'nin bombalanması kararını veren Tansu Çiller ve Mehmet Ağar'ın bugün iktidarın yanında olduğuna dikkat çekti.

Dünün Türkiyesi'yle bugünün Türkiyesi arasında devlet aklı değişmedi

DİSK Basın-İş adına söz alan Elif Akgül de bazı kesimlerin Türkiye'de AKP öncesi gazeteciliğin ne kadar “harika” olduğu söylemlerine tepki gösterdi. Akgül şunları ifade etti:

“Biz eski Türkiye dendiğinde Kürt gazetecilerin, sosyalist gazetecilerin öldürüldüğünü hatırlıyoruz” diyen Akgül, gazeteci Ruhat Aktaş'ın Cizre bodrumlarında yakılarak katledildiğini hatırlattı. Akgül “Dünün Türkiyesi'yle bugünün Türkiyesi arasında devlet aklı değişmedi. Gazeteciler mücadeleye devam ediyor. Özgür basın geleneği susmuyor ve biz de Kürt gazetecilerle dayanışmaya devam edeceğiz" 

Dicle Fırat Gazeteciler Derneği Serdar Altan da Kürtçe bir konuşma gerçekleştirdi.

Konuşmaların ardından 27 yıl önce bombalı saldırının gerçekleştirildiği Kadırga'daki Özgür Ülke gazetesinin önüne karanfiller bırakıldı.