Artvin'in Hopa ilçesinde yapılan protestolarda polisler tarafından sıkılan biber gazından etkilenerek hayatını kaybeden öğretmen Metin Lokumcu’nun davası 10 yıl 7 ay sonra yeniden görülüyor. Metin Lokumcu davasının üçüncü duruşması Trabzon 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde başladı. Duruşmaya Lokumcu’nun ailesi, avukatları ve çok sayıda baro temsilcileri katıldı.

Duruşma sanık polis Muhammet Ulaşlı’nın savunmasıyla başladı. Ulaşlı savunmasında gaz kullanmadığını iddia ederek şunları dedi:

“Gaz kullanma talimatını amir Erol Darcanlı’dan aldık. O günlü gaz sarfiyatını depodakiler bilir ben bilemem. İlk müdahalede gazı biz kullanmış olabiliriz. Zaten benim elimdeki gaz 15-20 dk içinde bitmişti”

Lokumcu ailesinin avukatı Meriç Eyüboğlu sanık polis Ulaşlı’ya şunları sordu:

“Siz 15 dk’da gazı bitirmişsiniz. Diğer polis hiç kullanmamış. Diğer Model-5 kullanan da heralde 15-20dk’de bitirmiştir. Kaldı bir kişi. Nasıl oluyor da Erzurum’un gaz stoğu bitti?”

Sanık Ulaşlı “Stok bitti mi ben bilmiyorum” diye cevap verdi.

Av. Eyüboğlu’nun “Siz bu gazların zararsız olduğunu söylüyorsunuz. Peki neden siz maske takıyorsunuz? Koruyucu teçhizat ile donanıyorsunuz?” sorusuna sanık Ulaşlı “Bana maskeyi tak dedikleri zaman takmak zorundayım” diye cevap verdi.

Dönemin Artvin İl Emniyet Müdürü sanık Muhsin Armağan savunmasında saldırı emrini Kaymakam’ın verdiğini söyledi.

“Horonlar, halaylar çekilirken polis saldırdı”

Ardından tanık beyanlarına geçildi. Tanık Kamil Ustabaş beyanında şu ifadelere yer verdi:

“31 Mayıs 2011’de Hopa Dereleri Koruma Platformu’nun çağrısıyla bir basın açıklaması yapılacaktı. O dönemde bugünkü gibi alternatif medya da yoktu. Başbakan’ın geleceği gün olduğu için taleplerin duyulması için sanırım 12.30’a çağrı yapıldı. Basın açıklamasının yapıldığı yer, o zaman da bu zaman da basın açıklamalarının yapıldığı yerdir. İnsanlar yeni yeni gelmeye başlamıştı. Horonlar, halaylar çekilirken TOMA ve gazla saldırı oldu. Cumhuriyet Meydanı, Dumlupınar Caddesi ve Sahil Caddesi üzerinde polisler vardı. Dumlupınar Caddesinde bulunan dükkanlara gaz bombaları atıldı. Camlar kırıldı. Hatırladığım kadarıyla Sonay Kotil isimli bir kadın gaz kapsülü ile kafasından yaralandı. İnönü Caddesi’nde de dükkanlara gaz atıldı ve bir dükkânın çatısında yangın çıktı. Sonrasında Metin hocanın ölüm haberini aldık. Sabah saatlerinde kolluk kuvvetleri çay ocaklarında oturuyorlardı. Biz de çay ocaklarındaydık. Bir polisin telefon konuşmasına şahit oldum. Polis ‘küçük Küba’ya geldik. Burayı dağıtıp geleceğiz’ diyordu. O dönemin kaymakamı Abdullah Aktaş’ın ‘gaz kullanma emrini ben verdim. Gaz stoklarımız bitti’ diye açıklaması olmuştu.”

Mustafa Özgüven, Yalçın Kaptan, Osman Zeki Yakut , Nejdet Altunkaya, Şenol Çelik ve Recep Demirci de tanık olarak mahkemede dinlendi. Tanıklar eylem gününü ve polis saldırısını aktardı. Ardından Av. Eyüpoğlu, özellikle sanıkların verdiği isimlerin duruşmaya gelmediğini belirterek gelmeyen sanıklar hakkında tutuklama talep etti.

Duruşma 8 Nisan’a ertelendi

Mahkeme “Duruşmaya gelmeyen Erol Darcan ve Taner Ballı’nın zorla getirilmesine” ve “Abdullah Aktaş’ın ve Mehmet Yüksel’in duruşmada dinlenmesi talebinin reddine” kararlarını açıklamadı.

Sonraki duruşma 8 Nisan 2022, Saat: 09.30'a ertelendi.

Duruşma sonrası adliye önünde açıklama yapıldı ve sürecin takipçisi olunacağı ifade edildi.