Artvin Hopa'da dönemin Başbakanı Erdoğan'ın mitingi öncesi düzenlenen eylemde şiddeti sonucu hayatını kaybeden emekli öğretmen Metin Lokumcu'nun ölümüne ilişkin davanın yedinci duruşması görüldü. 13 polisin yargılandığı duruşmanın ikinci gününde tanıkların dinlenmesine devam edildi.
Duruşma tanık Burhanettin Hacıyakupoğlu’nun dinlenmesi ile başladı. Hopa'da HES'leri anlatmak için toplandıklarını anlatan Hacıyakupoğlu eylemde çok fazla gaz atıldığını ifade etti. Eylem alanına ambulansın geldiğini kaydeden Hacıyakupoğlu, Metin Lokumcu’nun özellikle hedef alındığını ifade etti.
Başka tanıklar da söz alarak eylem gününü aktardı. Tanıkların dinlenmesinin ardından Metin Lokumcu’nun oğlu Ulaş Lokumcu'ya söz verildi.
Ulaş Lokumcu, Şebnem Korur Fincancı'nın olayı çok net şekilde anlattığını vurgulayarak, tanıkların Metin Lokumcu hakkında kullandığı “önderlik” ifadesi ile ilgili konuştu.
Lokumcu ailesinin avukatlarından İzmir Barosu'ndan avukat Özkan Yücel, hiçbir tanığın Metin Lokumcu'nun saldırgan olduğunu söylemediğini belirterek “İktidar bir yerde mitingini yaparken bir tarafta başka söz söyleyemeyecek miyiz?” diye sordu. “Bir kolluk görevlisi dağılın dediği dağılmak zorunda mıyız?” diyen Yücel kayıtları izlemeyi önerdi.
Mahkeme heyeti ifadelerin ardından kararını açıkladı. Görüntülerin ham hallerinin ilgili emniyet müdürlüklerinden istenmesine, İç güvenlik uzmanı diye bir uzmanlık olmaması ve bunun teknik bir sıfat olması gerekçesiyle “iç güvenlik uzmanları”ndan oluşan bilirkişi raporunun reddine, tutanakta imzası bulunan diğer polislerin dinlenmesine gelmeyenler hakkında zorla getirme kararı alınmasına karar verilerek duruşma 25 Mayıs tarihine ertelendi.