İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi Hapishane Komisyonu şube binasında düzenlenen basın toplantısında Marmara Bölgesi hapishaneleri Ekim-Kasım-Aralık 2022 hak ihlalleri raporunu açıkladı.
Raporda “Silivri Kampüs CİK, Kandıra 1 ve 2 nolu F Tipi CİK, Erzurum Dumlu 1 nolu Yüksek Güvenlikli CİK, Antalya S Tipi CİK, Maltepe 1 nolu L Tipi CİK, Edirne F Tipi CİK, Tekirdağ 1 ve 2 nolu F Tipi CİK, Bolu F Tipi CİK, Bitlis Ahlat Cezaevi, Sincan Kadın Kapalı CİK, Silivri Açık Cezaevi, Bakırköy Kadın Kapalı CİK, Adana Kürkçüler 1 nolu T Tipi CİK, Kayseri Bünyan Kadın CİK, Şakran Cezaevi, Gebze M Tipi CİK, Bursa H Tipi Kapalı CİK, Metris R Tipi, Sincan 2 nolu F Tipi CİK, Diyarbakır Kadın Kapalı CİK, Kocaeli Cezaevi” olmak üzere 21 cezaevinden yapılan başvurular ve basında yer alan hak ihlalleri haberleri yer aldı.
Hazırlanan raporda şu ayrıntılar yer aldı:
“Derneğimize Ekim ayında 28, Kasım ayında 18, Aralık ayında 11 olmak üzere toplam 57 başvuru yapılmıştır. ...
Derneğimize yapılan 57 başvurunun 12’i kadın, 45’i erkek ve 9’u adli, 48’i politik mahpuslar tarafından yapılmıştır. ...
Derneğimize yapılan her bir başvuru birden çok ihlal iddiası içermektedir. Basın taraması yolu ile toplam 405 ihlalin yanında derneğimize yapılan 57 başvuruda Ekim ayında 887, Kasım ayında: 520, Aralık ayında: 171 olmak üzere 1982 ihlal tespit edilmiştir.”
Cezaevinde yaşamın yitiren mahpusların sıralandığı rapor hak ihlalleri aktarımıyla devam etti.
“İşkence-darp-kötü muamele”
İşkence, darp, kötü muameleye dair hak ihlalleri örnekleri sıralanan bölümün girişinde şu ifadeler yer aldı:
“Hapishanelerde baskı ve işkence kalıcı hale gelmiş, “süngerli oda” diye tabir edilen hücreler, işkence hücreleri olarak kullanılmış, cezaevlerinin tamamı ve günlük yaşam mahpuslar açısından işkenceye dönüşmüştür. Mahpuslar görüşçülerin önünde gardiyanların saldırısına uğramıştır. Gardiyanlar tarafından sudan sebeplerle mahpuslara saldırılmış, saldırı ve işkenceler sonucunda mahpuslar ciddi şekilde darp edilmiş rapor almaları engellenmiştir. Mahpuslar çıplak, elleri arkadan kelepçelenerek süngerli hücreler atılmış, küfür hakaret burada devam etmiştir. Kendilerini kontrgerilla olarak tanıtan kişiler tarafından ölümle tehdit edilerek dağdaki kileri bitirdik sıra sizde denilerek provokasyon ortamı oluşturulmaya çalışılmış, sevk, hastane ya da adliye dönüşünde mahpuslara çıplak arama yapılmak istenmesi bu uygulamayı kabul etmeyen mahpusların elbiseleri zorla çıkarılarak, darp edilip hakarete maruz bırakılmışlardır. Bolu F Tipi Yüksek Güvenlikli Ceza İnfaz Kurumunda bulunan bir mahpusun hücresine itfaiye hortumuyla su tutma, copla kafasına boynuna vurma, ayaklarıyla mahpusun kafasına basma yapılan bu işkenceyle mahpusun ayağının kırılması, küfür hakaret, ölümle tehdit vb. uygulamalar devam etmiştir.”
“İletişim hakkı ihlalleri
Hapishanelerde ki temel sorunlarından biri de iletişim hakkının ihlalidir. Mahpusun dış dünya ile bağını kopararak, sosyal ilişkilerinden ve dayanışmadan yoksun bırakarak uygulanan ağır tecrit yoluyla, mahpusların itaat etmeleri istenmekte, kişiliği yok edilmeye çalışılmaktadır. İletişim yasakları; aile ve arkadaş görüşlerinin, kitap gazete alımının, mektuplaşma hakkının, mektupların karalanması, kürtçe kitapların verilmemesi, telefon görüşünün kısıtlanması, politik mahpusların görüntülü telefon görüşmesinden faydalanamamaları, mahpusların APS gönderdikleri mektupların barkodunun mahpusa verilmemesi, mektupların yerine ulaşmaması, faksların gönderilmemesi, kargoların verilmemesi, aynı koğuşta bulunan mahpusların aynı kişiye gönderdikleri mektupları aynı zarfta gönderememeleri sosyal alan kullanma hakkının, sohbet hakkının sınırlanması ya da tamamen yasaklanması şeklinde uygulanmaktadır.”
Bu ifadelerin ardından başvurulardan konuya ilişkin başvurular sıralandı.
Sağlık ve tedavi hakkı ihlalleri
Hapishanelerde yaşam hakkı ihlaline varan tedavi hakkı ihlalleri bölümünde şu ifadeler yer aldı.
“Derneğimize yapılan bütün başvurularda sağlık ve tedavi hakkına yönelik ihlaller mutlaka bulunmaktadır. Hastaneye sevk taleplerinin hiç ya da geciktirilerek yapılması, hapishane revirinde hekim ya da uzman hekim bulunmaması, kelepçeli muayene zorlanma, muayene odasında asker bulunması, ilaçların düzenli olarak verilmemesi, mahpusa ve ailesine sağlığı ve tedavisine ilişkin bilgi verilmemesi, Hastanelerin mahpus koğuşlarının olumsuz koşulları, mahpusların hayvan kafesi dedikleri kabinli ring aracıyla hastaneye götürülmek istenmesi bunu kabul etmeyen mahpusların hastaneye gidememeleri ve mahpuslar bize gönderdikleri mektuplarında bu durumun artık can yakıcı bir hal aldığını bunun çözümü için girişimde bulunmamızı istiyorlar. Öyle ki bu nedenle aylardır hastaneye gidemeyen kanser hastaları, ağır sağlık sorunları olan mahpuslar bulunduğunu belirtmektedirler.”
Bu ifadelerin ardından tedavi hakkı ihlalini içeren örnekler sıralandı.
Raporun devamında “Haksız tutukluluk ve adil yargılanma hakkı ihlalleri”nin ardından başvuruların takibi konusunda bilgi verildi.
Ardından “İnsan Hakları Derneği Hapishane Komisyonu olarak” şunlar ifade edildi:
“Ağır hasta mahpuslar başta olmak üzere risk grubundaki tüm mahpusların sağlık ve yaşam haklarını korumak için koruyucu önlemlerin acilen alınması ve serbest bırakılarak tedavi ve yaşam haklarının korunması yönünde acil adımlar atılmalıdır.
Giderek yaygınlaşan ve kalıcı hale dönüştürülen tecrid politikasından vazgeçilmesini, işkence, kötü muamele, keyfi yasak ve uygulamalara derhal son verilmelidir.
Her raporumuzda dediğimiz gibi, hapishanelerde yaşanan hak ihlallerini sadece bilgi sunmak için rapor haline getirmiyoruz. Esas olarak sorunlara kamuoyunun dikkatini çekerek hak ihlallerinin önlenmesini amaçlıyoruz.”
Rapor başvuru özetleri İmralı hapishanesinde gerçekleşen hak ihlalleri aktarımıyla bitirildi.
Kızıl Bayrak / İstanbul