Çürüyen düzen/çeteleşen devlet gerçeği “organize suç örgütü” şefi Sedat Peker’in videolar serisiyle daha da belirginleşiyor. Bu sabah 9. videoyu yayınlayan çete başı Peker, her şeyin “tepedeki Tayyip Abi”nin bilgisi ve onayı dahilinde gerçekleştirildiğini söz arasında ifşa etti.
Perinçekçi dalkavukların desteklediği AKP-MHP rejimindeki çürüme, çeteleşme, mafyalaşma, yağma-talan vb. bir sır değildi elbet. Ancak Erdoğan ve AKP’sine her türlü hizmeti sunup sonra kenara atılan çete başı Peker’in içeriden biri olarak birlikte kirli işler çevirdiği kişileri isimleriyle anması olayı farklı bir boyuta taşıyor. Başta “tepedeki abi” olmak üzere yağma-talan düzeninden beslenenlerin maskelerini parçalıyor. Bu videoda dikkat çeken bazı ifşaatlar/itiraflar şöyle:
“Ben size ülkede nasıl para çalınıyor, belediyelerdeki rüşvet sistemi, alt dernekler var anlatınca kafayı yiyeceksiniz böyle profesyonel hırsızlık mı olur diye...
“Belediyelerde rüşvet, derneğe hayır adı altında veriliyor. Sen gidiyorsun paraya yatırıyorsun, ondan sonra ne yapmak istiyorsan onu yapıyorsun.100 bin liralık bir iş var, en güvendiği arkadaşına diyor ki ‘1 milyonluk fatura kes’ diyor.
“Taşeron sistemi nasıl işliyor, onu da anlatacağım.
“1 milyar dolara ihaleyi alıyor, siz zannediyor musunuz ki bunların işçileri var, hayır yok. Alt taşeron sistemi var. Bunlar işi taşeronlara veriyorlar. 400 milyon dolara taşerona veriyor, 600 milyon dolar kılçıksız bu tarafta.
“Alt taşeronun da alt taşeronu var. Samimi söylüyorum, rezalet, komedi. Tüm sistem bu şekilde çalışıyor. O alt taşeron ne yapıyor? En son o taşeronun da bir altı var…
“Engin Sigorta (Süleyman Soylu ailesinin şirketi). Süleyman diyordu ya, ‘Ben o poliçe sesini çok seviyorum’ diye. Şirketin yüzde 5 bin, 7 bin derken 57 kat büyümüş. Dünyanın neresinde böyle bir şey var.
“Madem ben suç örgütü lideriyim, sana yurtdışına gitmeden önce odanda çağırıp misafir ettiğin, dur oraya geleceğim, Sülü bekle.
“Sülü fındık kadar beyninle cumhurbaşkanı olmaya kalktın bu ülkede. Beni satmasaydın olurdun vallahi.
“Bu Akit TV’nin Yazı İşleri Müdürü var Murat Alan… Kardeşim sen saldırıya uğradığında hastaneye ilk gelenlerden biri ben değil miydim? En sevdiğim silahımı çıkarıp sana verip… Seni çocuğunun yanında dövdüler. Bir baba çocuğunun yanında dayak yememeli. Bir daha gelirlerse Murat hepsini vur, sana cezaevinde ben bakacağım demedim mi kardeşim.
“FETÖ’cüleri sever ya, paraları sever aslan- bir kanun çıkardılar, İçişleri Bakanı’nın yetkisiyle pasaportlar iptal ediliyor.
“Tüm mahkemelerden daha güçlü bizim Sülü. Ama tezgâhı kurmuş, yasağı kendi koyuyor, yasağı kaldıracak yere de kendi adamını getirmiş. Ankara Bölge İdare Mahkemesi’nin Başkanı. Yasağı İçişleri’nden koyduruyor, (Zengin FETÖ’cülerden aldığı para karşılığında) Bölge İdare’den kaldırtıyor.
“Sağ hükümet geldiğinde dikkat edin, ‘Din, vatan elden gidiyor’ sesini duyunca arkaya bakın, bir film var.
“Bir Azerbaycan kalmıştı, sizin beşli çete dediğiniz Azerbaycan’da tüm otoyol ihalelerinin anlaşmasını yaptılar.
“Türkiye’yi yediniz şimdi de Azerbaycan’ı. Aynı buradaki gibi her yeri aldılar Azerbaycan’da. Ön anlaşmalar tamam, artık Azerbaycan da bize ümmetin lideri demeyecek. Ümmetin gaspçısı diye bizi anmaya başlarsa şaşırmam.
“Sayın Başbakan (Binali Yıldırım)... Senin oğlunu korumana gerek yok ki. 15 senede kaç milyar dolarlık servet yapmış… Bırak o konuşsun.
“Benim 10 bin dolar yolladığım bir milletvekili yok ama daha çok yolladıklarım var. Ben kimseye 10 bin dolar vermedim ama daha büyük paralar yolladım. Çanta çanta.
“Şimdi Metin Külünk’ten konuşacağız, Metin ağabeyden… Metin abi beni telefondan aradı, ‘Biden (ABD Başkanı) dedi, Erdoğan’a karşı’... Ya dedim abi ne diyorsun sen, Biden işi gücü bırakmış Sedat Peker’i mi bekliyor, hepten delirdik, vallahi delirdiler.
“Dün de bir arkadaşın bir videosunu yayımladım. Ya Suriye konusunda var, karakol konusunda var, sayın Cumhurbaşkanı’nın yeğeniyle evli. Benle bunları konuşuyor, Reisim yanındayım, ondan sonra arkadan film. Başında konuştum, beni yolda bırakanı rezil edeceğim.
“Bana pislik mafya diyorlar ya, AK Parti’nin seçim zamanı dağıttığı kahveler var ya, seçim zamanı. Hepiniz içtiniz, Tarihi Beyoğlu Kurukahvecisi, benimdi o, hani ben pislik mafyaydım. Ulan onlarca milyon liralık kahveyi benden siz alıp dağıtmadınız mı her yerde?
“Almanya’daki o dernekler var ya, rica ederdi ‘para yollar mısın’ diye, el altından onlara para verilirdi.
“Biz gazeteyi, Hürriyet’i bastık. Aydın Doğan kargaşalardan korktu verdi gazeteyi. 750 milyon dolara verdi hepsini. Aslından bir tanesi o kadar ederdi. Bu 750 milyon doları Ziraat Bankası verdi. (Demirören Holding) Bu 750 milyon doları ödemedi. Anaparayı da, faizini de ödemedi.
“Bodrum’da Paramount Otel var. Sahibi kim, Sezgin Baran Korkmaz. Bu arkadaş Türkiye’de de ABD’de de aranıyor. Bu adamın otelinde kimler var. Bölge İdare Mahkemesi Başkanı Esat Toklu, Ankara. Hani İçişleri Bakanının koyduğu yasakları kaldıran makam var ya o. Bu adam, o kadar rahat bir adam ki sıfır X5 ile görevine gidip geliyor. Devlet bunlara Opel veya Passat veriyor.
“Başka, bunun eski koruması, kendi korumasıydı, onu koruma dair başkanı yaptı. Kim, Ekrem Güler, kim Silivri’deki genç emniyet müdürünün intihar etmesine neden olan canavar hain, bunalıma soktu, kafasına sıktı. Veyis Ateş, tatil ekibinde. Bunlar tatili de birlikte yapıyorlar, kesmeyi de birlikte yapıyorlar. Resul olaya sonradan dahil olacak, bunlar tatil ekibi. Bir de Muğla Emniyet Müdürü, Marina vardı ya, el konulan, şimdi de otele el koyuyorlar.
“5 Aralık Resul Holoğlu, Organize Suçlardan Sorumlu Emniyet Müdür yardımcısı telefon açıyor Korkmaz’a. Sezgin Baran Korkmaz kim, ABD’de aranıyor. İçişleri Bakanlığı’na çağırıyor. Saat 10.30 giriş, gece 12.30 çıkış. Sezgin Baran Korkmaz’ın 45 milyon dolar bir iş adamından (İnan Kıraç) alacağı var. Süleyman buna ‘Senin hakkında tahkikat yapıldı, yurtdışına çık. Yukarının haberi var, bu parayı da sil, sorun çıkacak’ diyor. Yukarısı da Tayyip abi. Amerika’dan da büyük para gelmiş diye herkes biliyor ya… Bütün kayıtlar çıkacak. Sezgin Baran Korkmaz, 6 Aralık’ta yurtdışına gidiyor. İçişleri Bakanı, Organize Suçlar Daire Başkanı’nı telefonla arayıp, hakkında 6 aydır dosya hazırlanan adamı İçişleri Bakanlığı’na çağırıyor ve görüşüyor ve yurtdışına çıkmasını söylüyor.
“Sezgin Baran Korkmaz bakıyor her şey elden gidecek, dönmüyor. 28 Aralık’ta operasyon yapıyorlar. 29 Aralık’da 45 milyon doların ödenme günü, haciz olacak o gün. Sezgin Baran Korkmaz’ın karısını gözaltına alıyorlar. Bu Veyis.. Ben olayı toparlayayım diye arayan da bu Veyis. Aranan adamın oteline gidip kalıyorsun, onbinlerce, yüzbinlerce euro hesap hiçbiriniz ödemiyorsunuz, sonra adamı gasp ediyorsunuz.”