Kobane Davası savunmalarla sürüyor

Kobane Davası’nın 19’uncu duruşması 2’nci gününde devam etti. Söz alan tutsaklar mahkemenin birleştirilen davalara verdiği tahliye kararına ilişkin konuştu.

  • Haber
  • |
  • Güncel
  • |
  • 22 Kasım 2022
  • 20:15

Halkların Demokratik Partisi (HDP) eski Eş Genel Başkanları, Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyelerinin de aralarında bulunduğu 17’si tutuklu 108 ismin yargılandığı Kobanê Davası’nın 19’uncu periyodu duruşmasının 2’inci oturumu, Sincan Cezaevi Kampüsü Duruşma Salonu’nda görüldü. Sincan Kapalı Cezaevi’nde tutulan siyasetçiler duruşmaya gelirken, farklı cezaevlerinde tutulanlar ise duruşmaya Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla bağlandı. 

HDP eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, AİHM’in Figen Yüksekdağ hakkında verdiği karara, Gültan Kışanak ve Sebahat Tuncel hakkında birleşen dosyalarından tahliye edilmesine değinerek şunları ifade etti:

“6 yıl süren hukuk mücadelesi sonucunda mahkeme heyetinizin kararı değerlendirirken, tek cümle ile geçmeniz doğru değil. Bir önceki celsede, savcı tutuk devam mütalaaları verirken, 63 sayfa Anayasa Mahkemesi ve Yargıtay kararı koymuş. Sizlerde Figen Yüksekdağ ve benimle ilgili sayfalarca AİHM ve AYM kararına atıf yapıyorsunuz. Aleyhinize bir karar bulduğunuz da onlarca sayfa tutanağa geçirirken, büyük hukuk mücadelesi sonucu kazanılmış kararı tarih ve sayfa belirterek tutanağa geçiyorsunuz. AİHM’de 6 yıldır devam eden bir yargılama yapıldı, aralarda Türk bir hukukçunun olduğu heyet yargılama yaptı ve karar verdi. Siz bu kararı tarih ve sayfa belirtemezsiniz.”

“Hangi siyasi saikle, hangi siyasi talimatla Figen Yüksekdağ’ı 6 yıl 1 ay içeride tutunuz?” diye soran Demirtaş “Siyasi saikle tutuklama ve yargılama ancak ve ancak kasten yapılabilirdedi.

Tuncel: AİHM haklılığımızı doğruladı 

DBP eski Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel, 6 yıldır sonra tahliyelerin olduğunu ve bu tahliyenin altında da başka bir şey çıkacağını dile getirdi. Tuncel, mahkeme heyetine, “Malatya dosyalarını sürekli önümüze çıkardınız, şimdi ne olacak” diye sordu. Tuncel şöyle devam etti:

“2 yıldır bu mahkemede bir kumpas davasıdır, ortada bir suç yok diyoruz. Örgütlenme hakkımız, siyasi hakkımız ve mücadelemiz yargılanıyor dedik ve AİHM’de bunu söyledik. Biz 6 yıldır isyanımızda haklıyız, bu siyasi bir davadır, bu dava siyasi talimatla hazırlanmıştır. AİHM, iktidara da bir cevap vermiş oldu. Demirtaş kararlarına da atıfta bulunarak, bu davanın nasıl siyasi bir dava olduğunu bizi haklı çıkardı. AİHM’in bizi halkı çıkarması bir şey ifade etmiyor. Erdoğan, ‘işime gelirse uygularım işime gelmezse uygulamam diyor.”

 

Nazmi Gür de yaptığı konuşmada Yüksekdağ, Kışanak ve Tuncel hakkında verilen kararın AİHM’e, bakın kararınıza uyduk demek için verildiğini belirtti. Gür şunları ifade etti:

“Yukarıya artık bu işlerin böyle yürüyemeyeceğini sizin söylemeniz lazım. İktidardan doğru baskıyı ret etmeniz lazım. O zaman kamuoyu önünde gerçekten birer yargıç olursunuz. Biz toplu alındık, taksitle bırakıyorsunuz. Ya bu davayı düşüreceksiniz ya da Türkiye Avrupa Konseyi üyeliğinden atılabilir ki bunu biz istemeyiz.” 

Mahkemenin 4 Kasım tarihli ara karar tutanağındaki ara kararına değinen Dilek Yağlı ise, mahkeme heyetine, “Müşteki beyanları bitti mi ki böyle bir ara karar kurdunuz?” diye sordu. Duruşmaya 24 Kasım’a kadar ara verildi. 

İLİŞKİLİ HABERLER