KCK: Dayatmalar kabul edilemez, direnişle reddedilmeli!

KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanlığı, ABD ve Rusya’nın Türkiye ile yaptığı anlaşmaların kabul edilemez olduğunun altını çizerek Kuzey-Doğu Suriye halklarının bu dayatmaları direnişle reddetmesi gerektiğini vurguladı.

  • Haber
  • |
  • Güncel
  • |
  • 25 Ekim 2019
  • 21:01

KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanlığı yazılı açıklama yaparak ABD ve Rusya’nın Türkiye ile vardığı anlaşmaları kabul etmeme ve işgale karşı direniş çağrısı yaptı.

ABD’nin Türkiye’yle anlaşmasının “Trump’un koltuğunu kurtarma amaçlı bir komplo olduğu” belirtilen açıklamada, Rusya’nın anlaşmasının da “özgür ve demokratik sistemi ortadan kaldırmayı hedeflediği” kaydedildi ve şu vurgu yapıldı:

“Rusya ve mevcut Suriye devletinin Suriye’deki tüm sorunları çözmesi ve Türk devleti işgalini sonlandırması ancak Kürt halkı ve Kuzey-Doğu Suriye halklarıyla demokratik bir ilişki ve bu temelde Suriye’yi işgalcilerden kurtaracak bir ittifakla sağlanabilir.”

Açıklamada ayrıca, 2 Kasım’da dünya genelinde örgütlenecek “Rojava için ayağa kalk” eylemleri selamlanarak, bu günü, soykırımların yenileceği, halkların kazanacağı güne çevirme çağrısı yapıldı.

ANF’de yer alan açıklamanın tamamı şu şekilde:

“Rojava ve Kuzey-Doğu Suriye halkları üzerinde oyunlar ve komplo devam etmektedir. İlk önce ABD, şimdi de Rusya halkların iradesini dikkate almadan işgalci ve soykırımcı Türk devletiyle kabul edilemeyecek anlaşmalar yapmışlardır. Ahlaksız, vicdansız, insan ve toplum haklarını çiğneyen bir siyaset dayatılmaktadır. Türk devletinin Kürt düşmanlığından yararlanan ABD, Rusya yada başka devletler Kürtleri kendi çıkarlarına kurban etmektedirler. Kürtleri soykırıma uğratmak isteyen Türk devletini Kürtlerin yaşam alanlarına sokmak açıkça bu anlama gelmektedir.

Kürt soykırımına ortak olanlar

Kürtler ve Kuzey-Doğu Suriye halkları Ortadoğu’da en demokratik, barışçıl ve istikrarlı bir siyasal ve toplumsal sistem kurmuşlardır. Buna rağmen saldırıya uğramaları nasıl bir düşmanlıkla karşı karşıya olduklarını gözler önüne sermektedir. Bu da Türk devletinin Kürt düşmanlığından kaynaklanmaktadır. Türk devletinin bu Kürt düşmanlığına onay verilmesi dünya tarihinin en büyük ve en çirkin siyasi ahlaksızlığıdır. Bu siyasi ahlaksızlığı yapanlar Kürt soykırımına ortaklık etmektedirler. ABD, Rusya ve Kürt soykırımına ortak olan tüm siyasi güçler insanlık ve tarih tarafından soykırımcı olarak yargılanacaklardır.

2 Kasım’da dayanışma gösterecek tüm halkları selamlıyoruz

Kürt halkına yönelik bir soykırım saldırısı olduğunu tüm insanlık ve demokratik kamuoyu görmektedir. Bu nedenle Türk devletinin soykırım saldırısına ve bu saldırıya ortak olanlara karşı ayağa kalkmış bulunmaktadır. Bu ayağa kalkış 2 Kasım’da dünyada gerçekleşecektir. Bu nedenle 2 Kasım’da Rojava Devrimi ve Kuzey-Doğu Suriye halklarıyla dayanışma gösterecek tüm halkları ve demokratik kamuoyunu saygıyla selamlıyoruz. Kürt halkının kahramanca yürüttüğü mücadele ve insanlığın bu ayağa kalkışı soykırımcı Türk devletini ve kirli ortaklarını mutlaka yenilgiye uğratacaktır.

ABD-TC anlaşması Trump’ı kurtarmaya yönelik bir komplo

ABD’nin TC’yle anlaşması, ABD Başkanı Trump’ı kurtarmayı amaçlayan Kürt halkına ve Kuzey-Doğu Suriye halklarına yönelik bir komploydu. Dünya halklarının desteğini alan QSD’nin direnişini durdurmayı hedefliyordu. Rusya’nın TC’yle anlaşması da Türk devletinin Kürt düşmanlığını kullanarak Rojava Devrimini tasfiye edip özgür ve demokratik sistemi ortadan kaldırmayı hedeflemiştir. Kürtler ve Kuzey-Doğu Suriye halkları demokratik bir uzlaşma temelinde demokratik bir Suriye yaratmak istiyorlar. Rusya ise izlediği politikayla Kürtler ve Suriye halklarının düşmanı olan Türk devletini Suriye içine sokmak istemektedir. Efrîn’de Kürt soykırımına yol verdiği gibi, şimdi de Kuzey-Doğu Suriye’de benzer bir rol oynamaktadır.

Tarihi bir direnişle karşılaşacaklarına inanıyoruz

Kürt halkının ve Kuzey-Doğu Suriye halklarının işgalci ve soykırımcı Türk devletinin kendi topraklarının bir karışında bile varlığını kabul etmesi mümkün değildir. Bu açıdan Türk devletinin sınırda Rusya ile devriye gücü olmasını ve QSD’nin sınırlar dışında Rojava ve Kuzey-Doğu Suriye’den çekilmesini kabul etmeyecekleri açıktır. Zaten Kuzey-Doğu Suriye yönetimi sınır hatlarında Suriye ordusunu ve Rusya’nın devriye güçlerinin varlığını kabul etmiştir. Bunun dışında Kuzey-Doğu Suriye’deki siyasi sistemin nasıl olacağı ve QSD’nin rolü ancak görüşmeler yoluyla netleştirilecek bir durumdur. Bu konuda emrivakilerin yapılması Kuzey-Doğu Suriye halkları ve özsavunma gücü olan QSD’nin tarihi bir direnişiyle karşılaşacağına inanıyoruz. Özcesi Kuzey-Doğu Suriye halklarının Rusya ve Suriye’nin kabul edilmeyecek dayatmalarını şimdi Türk devleti tehdidiyle kabul ettirmek istemesine direnişle karşılık verecektir.

Rusya ve Suriye istismarda bulunmamalı

Rusya ve mevcut Suriye devletinin Suriye’deki tüm sorunları çözmesi ve Türk devleti işgalini sonlandırması ancak Kürt halkı ve Kuzey-Doğu Suriye halklarıyla demokratik bir ilişki ve bu temelde Suriye’yi işgalcilerden kurtaracak bir ittifakla sağlanabilir. Rusya ve Suriye devleti, Kürtler ve Kuzey-Doğu Suriye halklarının olumlu yaklaşımını yanlış ele alıp istismar eden bir yaklaşım içine girmemelidir. Kürt halkının ve Kuzey-Doğu Suriye halklarının demokratik iradesine saygı duyarak demokratik temelde Suriye’nin birliğinin yaratılması konusunda tarihi bir fırsata çevirmelidir. Kürtler ve Kuzey-Doğu Suriye halkları bu fırsatı sunmuş bulunmaktadır. Bu tarihi fırsatı Türkiye’yle kabul edilmeyecek anlaşma ve Türkiye’yi Kuzey-Doğu Suriye’ye koyarak sabote etmemelidir.

Bedelleri göze alan bir direniş

Kürtler ve Kuzey-Doğu Suriye halkları kabul edilemeyecek her dayatmayı gösterecekleri direniş ve dünya halklarının desteğiyle reddetmelidir. Dayatmalar karşısında direnildiğinde kazanmalarını sağlayacak bir siyasi ortamın varlığını görmelidirler. Kürtler ve Ortadoğu gerçeğinde bedelleri göze alan bir direniş göstermeden hiçbir kazanımın elde edilmesi mümkün değildir. Bu açıdan Kürtler için büyük kazanma imkanlarının ortaya çıktığı mevcut tarihi ortam ve siyasi durum doğru ele alınmalı ve değerlendirilmelidir. Tüm oyunları ve komploları direniş bozar; Kürtler ve tüm Suriye halkları demokratik insanlığın desteğiyle büyük kazanır. Rojava ve Kuzey-Doğu Suriye halklarının yarattığı direnişin ortaya çıkardığı siyasi durum ve imkanlar, direnişin kazandıracağını açıkça göstermiştir. Bu temelde Kürt halkına ve Kuzey-Doğu Suriye halklarına mücadelelerinde başarılar diliyoruz.

Rojava için ayağa kalk

2 Kasım ‘Rojava İçin Ayağa Kalk’ çağrısına tüm Kürt halkı, dostları ve demokratik insanlık karşılık vererek bu günü soykırımların yenileceği ve halkların kazanacağı güne çevirmelidirler.”