İzmir Tabip Odası tarafından düzenlenen Acil Servis Hekimleri Özlük hakları anketi sonuçları, İzmir Tabip Odası’nda yapılan basın açıklaması ile açıklandı.
Basın açıklamasına, İzmir Tabip Odası Başkanı Dr. Lütfi Çamlı, Yönetim Kurulu Üyeleri Prof.Dr. Süleyman Kaynak ve Dr. Zeynep Altın katıldı.
İzmir Tabip Odası Başkanı Dr. Lütfi Çamlı, kendi hazırladıkları, acil servis hekimlerinin çalışma ortamı ve özlük haklarına yönelik sorunlara dair anketin sonuçlarını paylaştı. Dr. Lütfi Çamlı şunları ifade etti:
“İzmir Tabip Odası tarafından düzenlenen ankete 330 hekim arkadaşımız katıldı. Katılım %52’si İzmir %48’i diğer illerde olmak üzere acil tıp uzmanı ve asistanı, pratisyen hekimler ve acil tıp dışı uzmanlık alanlarından hekimlerden oluşmaktaydı. Ülkemizde acil sağlık sisteminde her seviyeden ankete katılan hekimlerin %93’ü bir yıldan uzun süredir görev yapan hekimlerdi. Bu nedenlerle çalışmamızın ülkemiz acil servislerinde çalışan hekimlerin sorunlarını yansıtması açısından önemli ve güvenilir sonuçları olduğunu düşünüyoruz.”
Haftalık 40 saatten fazla çalışma
Acil serviste çalışan hekimlerin sorunlarına dikkat çeken Çamlı mesai saatlerine ilişkin şu sonuçları paylaştı:
“Çalışma saatlerine bakıldığında acil serviste çalışan hekimlerin sadece %4’ü mesai saatlerinde çalışırken %65 i 24 saatlik nöbetler halinde çalışmaktadır. Ankete katılanların %95’i haftalık 40 saatten daha fazla çalışmaktadır. Bu yoğun çalışma koşullarında durmadan nefes almadan çalışması istenmektedir. Hekimlerin %15’i çalışırken öğle ve akşam yemeği için ara veremediğini, %42’si ise nadiren ara verebildiğini bildirmiştir. Sadece %8’i istediği zaman diliminde yıllık izin alabildiğini ifade etmektedir.”
Salgında sağlık çalışanları korunamadı
Pandemi sürecinin sorunları ağırlaştırdığına dikkat çeken Çamlı şu şekilde devam etti:
“Covid -19 salgını sürecinde sorunları daha da ağırlaşan acil servis hekimlerinin anket sonuçlarına göre %73 ünün covid polikliniği ya da yoğun bakım servislerinde çalıştığı saptanmıştır. Katılanların %80 i Covid-19 salgını sürecinde acil servis çalışanlarına yeterli korunma sağlanmadığını belirtmiş, %86 sı ise salgın ile ilgili olarak acil serviste yeterli düzenleme yapılmadığını ifade etmiştir. %35 i salgın sürecinde Covid 19 hastalığı geçirdiğini açıklamıştır. Bu sonuçlar İyi yönetilemeyen salgın sürecinde sağlık çalışanlarımızın da korunamadığını göstermektedir. Çalışmamıza katılan hekimlerin %50’den fazlası bir nöbette 100’den fazla, %30’u 200’den fazla hasta baktığını ifade etmiştir. Hekimlerin %80’i başvuran hastaların %50’den fazlasının gerçek acil vakalar olmadığını ifade etmektedir.”
“İnsanca yaşama uygun ücret”
Acil serviste çalışan hekimlerin hastane yönetiminden performans baskısı, güvenlik kaygısı, mobbing gibi sorunlar yaşadığını belirten Çamlı “Acil servislerde çalışan hekimlerin çalışma koşullarına uygun şekilde yıpranma hakkı kazanması sağlanmalı ve çalışma saatleri ve koşulları için standartlar belirlenerek yeni düzenlemeler yapılmalıdır. Adaletsiz performans sisteminden vazgeçilerek emeklerinin karşılıklarını alabildikleri insanca yaşamaya uygun bir ücret verilmelidir” dedi.
“Sağlık sistemi bu haliyle sürdürülemez”
Daha sonra söz alan İzmir Tabip Odası Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Zeynep Altın, şu şekilde konuştu:
“Acil serviste görevli hekimler yoğunluktan dolayı buraya gelemediler. Acil serviste çalışan meslektaşlarımız gerçekten tükeniş durumda. Bu sağlık sistemi bu haliyle sürdürülebilirliğini kaybetmiştir. Acil servislerde çok ciddi hasta yoğunluğu var. Bu yoğunluğun nedenleri pandemiyle yüzümüze çarpsa da pandemiden önce de sağlıkta dönüşüm politikalarıyla acil servislerde bu yoğunluk çok fazla arttı. Diğer polikliniklerde sıra alamayan hastalar acile başvuruyorlar. 5 dakikada bir randevu sistemiyle bu yük çözülemez. Servislerde hastalar yatmak için sedyelerin üzerinde uzun süreler beklemek zorunda kalıyorlar. Hastaların uzun süre acil servislerde bulunmamasını içeren genelgelerle bu yoğunluğun azalmadığını, arttığını hep beraber gözlemledik. Hastalar acil servisini kuyruğunda kıvranıyorlar. Bu da bir şekilde şiddet olarak sistemin sorumlularına değil, hekimlere yükleniyor. Bir an önce acillerde yaşanan yoğunluğun görünür kılınması gerekiyor.”
Basın emekçilerinden gelen soruların cevaplanmasının ardından basın toplantısı sona erdi.