İşçi Emekçi Birliği, düşük ücretler, büyük zamlar, sendikal engellere karşı “Bıçak kemikte. Çare işçi ve emekçilerin birleşik mücadelesinde” şiarıyla eylem gerçekleştirdi.
Mecidiyeköy’de bulunan Cevahir AVM önünde yapılan eylemde söz alan HDP İstanbul Milletvekili Musa Piroğlu yoksulluk ve sefaletin halka iktidarının bilinçli bir dayatması olduğunu vurguladı. Piroğlu’nun konuşmasının ardından Birlik adına basın açıklaması okundu. Dünyada ve Türkiye’de derinleşen ekonomik ve siyasal krizin faturasının işçi-emekçilere ödettirildiği hatırlatılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Sermayedarlar, sınıfsal çıkarları için kendi koydukları yasaları dahi hiçe sayıyorlar. İşçi-emekçilerin mücadeleyle kazandığı hakların kullanımı engelleniyor. Sendika üyesi olmak anayasal hak olmasına rağmen bu hakkın kullanımını engellemek için sermaye ve iktidar her türlü keyfi saldırıyı devreye sokuyor. İşçi ve emekçilerin öz örgütlülükleri olan sendikaların başına çöreklenmiş bürokratlar da sermaye sınıfına hizmette kusur etmiyor. Örgütlenmenin ve mücadelenin önündeki engelleri ortadan kaldırmak işçi ve emekçilerin birleşik mücadelesiyle mümkündür.”
Tüm engellemelere rağmen her gün yen bir hak arama mücadelesinin gerçekleştiği hatırlatılan açıklamada şunlar vurgulandı:
“Son aylarda yükselen işçi-emekçi eylemleri sermaye ve iktidarın her türlü keyfi saldırısına karşı fiili meşru mücadele hattında ilerliyor. Sermayenin ve iktidarın karşısına işçi sınıfının mücadele yasaları ile çıkıyorlar”
Birleşik mücadeleyi büyütelim!
Emeğin özgürleşmesi ve örgütlenmenin önündeki engellerin kaldırılması için tabandan birlik kurulmasının önemine değinilen açıklama şu şekilde devam etti:
“Yaşadığımız tüm sorunların kaynağı kapitalist düzendir. Kapitalist düzende çıkarları birbiri ile çatışan temel iki sınıf vardır. Bir tarafta üretilen tüm zenginliklere el koyan sermaye sınıfı, diğer tarafta ise tüm zenginlikleri yaratan işçi sınıfı yer alıyor. Sermayedarların emeğin üzerindeki tahakkümüne son vermenin yolu ise işçi ve emekçilerin bir sınıf olarak mücadeleye atılmasıyla mümkündür. Fabrikalarda ve hayatın olduğu her yerde sömüren sınıfın karşısına işçi sınıfı olarak çıktığımızda hak ettiğimizi alabilir, sömürüyü sonlandırabiliriz. İşçi Emekçi Birliği olarak tüm işçileri, emekçileri, kadınları bizlere dayatılan kölece çalışma ve yaşam koşullarına karşı mücadele etmeye davet ediyoruz. Fabrikalarda, mahallelerde, okullarda, hayatın olduğu her yerde komiteler-meclisler kurmaya, birliğimizi güçlendirmeye davet ediyoruz.”
“Fabrikalarda, meydanlarda mücadeleyi örgütleyeceğiz!”
“Önümüzdeki 1 Mayıs’ı sınıfımızın sömürüden ve baskıdan kurtuluş mücadelesinin büyütüldüğü bir güne çevirmek için fabrikalarda ve hayatın olduğu her yerde örgütlenmeye davet ediyoruz. Krizi biz yaratmadık faturasını da ödemeyeceğiz. Fabrikalarda, meydanlarda mücadeleyi örgütleyeceğiz!” vurgusu yapılan açıklamada talepler şu şekilde sıralandı:
“*Tüm çalışanların ve emeklilerin maaşlarının, alım gücü esas alınarak gerçek enflasyona göre artırılması,
*Madde 25/2’nin kaldırılması, işten atmaların yasaklanması,
*Herkese iş ve gelir güvencesinin sağlanması,
*Sendikal örgütlenmenin önündeki engellerin kaldırılması,
*Temel tüketim ürünlerine yapılan zamlar geri çekilmesi,
*Doğalgaz, elektrik, su, İletişim’in insani ihtiyaç oranında ücretsiz karşılanması için;
Birleşik mücadeleyi büyütelim!”
Eylemde “İşçilerin birliği sermayeyi yenecek” , “Yaşasın 1 Mayıs! Biji yek gulan!” , “Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiç birimiz” “Kahrolsun ücretli kölelik düzeni” sloganları atıldı. Eylem 1 Mayıs marşının söylenmesinin ardından 1 Mayıs’a 28 gün kaldığı hatırlatıldı ve “1 Mayıs meydanlarını kuşatmaya gidiyoruz” denilerek sloganlarla sona erdi.
Kızıl Bayrak / İstanbul