İç Anadolu hapishanelerinde hak ihlalleri

İHD Ankara Şubesi Hapishaneler Komisyonu, ‘2019 Ekim, Kasım, Aralık İç Anadolu Bölgesi Hapishaneleri Hak İhlalleri Raporu’nu açıkladı.

  • Haber
  • |
  • Güncel
  • |
  • 27 Ocak 2020
  • 18:11

İnsan Hakları Derneği (İHD) Ankara Şubesi Hapishaneler Komisyonu, İç Anadolu Bölgesi’ndeki hapishanelerinde 2019 Ekim, Kasım ve Aralık aylarında yaşanan hak ihlalleri üzerine raporunu açıkladı.

Dernek binasında düzenlenen toplantıda basın metnini İHD Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyesi Nuray Çevirmen okudu.

Raporu hapishanelerden gelen mektuplar, avukat ziyaretleri ve aileleri tarafından yapılan başvurular sonucunda hazırladıklarını belirten Çevirmen, Bolu F Tipi, Kırıkkale F Tipi, Sincan Kadın, Sincan 2 Nolu F Tipi, Tokat T Tipi Kapalı hapishanelerinde gerçekleşen hak ihlallerine yer verdiklerini ifade etti.

Komisyonlarına 73 başvurunun geldiğini belirten Çevirmen, hak ihlallerini genel olarak şöyle sıraladı:

“* Hastane sevklerinin sık sık ertelenmesi, iptal edilmesi ve genel olarak geç yapılıyor.

* Hastalandıklarında hapishane revirine geç çıkarılmakta.

* Hastanelerde yapılan tahlil sonuçlarının ve çekilen filmlerin cezaevi görevlerince alınıp doktora götürdüğü, bu nedenle doktorun öneri, uyarı ve kararlarından haberleri olmuyor

* Sağlık raporları tutuklulara verilmiyor.

* Tecrit, izolasyon ve baskı amaçlı olarak devreye sokulduğunu iddia ettikleri ve astım gibi rahatsızlıkları da olumsuz etkilediğini belirttikleri tek hücreli ring araçlarıyla hastane sevkleri yapılıyor.

* Hem hastaneye götürülmeleri sırasında hem hastane önünde gün boyu ring aracı hücresinde kelepçeli olarak tutuluyor ve tuvalet, yemek, su gibi zorunlu temel ihtiyaçlarını karşılarken dahi kelepçeleri çıkarılmıyor.

* Hastanelerde kelepçeli olarak muayenenin ve tedavinin dayatılıyor. İl dışı hastane sevklerinde cezaevi idaresinin günlük su ve yiyecek ihtiyaçlarını yeterince karşılamıyor.

* Tutukluların il dışı sevklerde ihtiyaçlarını karşılayabilmek için yasal olarak kendi hesaplarından 100 liraya kadar para verilmesi gerekirken, talep etmelerine rağmen verilmiyor.

* Yasak olmamasına rağmen Yeni Yaşam gazetesi mahpuslara verilmemektedir.

* Hapishanelerde kitap sayısının sınırlandırılması uygulaması devam etmekte, süreli yayınlar düzensiz verilmekte, mektuplar engellenmekte, radyolar geri verilmemekte; kantinde satılan ürünler çeşitlendirilmemekte, pahalı satılmakta; yemekler özensiz ve yağlı yapılmakta, az miktarda verilmektedir.

* Mahpuslar gerek hücrelerinde yapılan aramaların gerek hapishane içinde ve dışında üzerlerinin aranmasının provakatif biçimde yapıldığını, aramaların amacı dışına çıkılarak taciz boyutuna vardığını, giysi ve diğer eşyalarının tahrip edildiğini ifade etmektedirler.

* Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına mahkum mahpusların en çok yakındıkları konu ise, hasta dahi olsalar, havalandırmaya çıkarılma süresinin bir saat olarak uygulanmasıdır; bu mahpusların ‘en az bir saat havalandırmaya çıkarılmalarına’ dair yasal düzenleme, genel olarak ‘en az’ süre üzerinden yani bir saat olarak uygulanmaktadır.

* Gene bu dönemde mahpusların hapishanelerde hakarete uğradıklarına, tehdit ve darp edildiklerine, işkence gördüklerine dair başvurularında artış mevcuttur. Mahpusların darp edildiklerine ve işkence gördüklerine dair şikayetleri maalesef hemen her zaman sonuçsuz kalmakta; etkili ve etkin soruşturma yapılmamaktadır.

* Ağırlaştırılmış hükmü olmadığı halde bazı mahpuslar tek başlarına tutulmaktadır. Bu konu ile ilgili olarak yapılan başvurular cevapsız kalmaktadır.”

Hak ihllalerine karşı İHD’nin önerileri

Genel olarak sıraladığı hak ihlallerini kendilerine gelen başvurular temelinde ayrıntılandıran Çevirmen, taleplerini ise şöyle sıraladı:

“* Cezaevlerinde son dönemlerde artış gösteren işkence ve darp vakalarına son verilmeli, sorumlu olan kişiler hakkında soruşturma açılmalı ve cezai yaptırımlar uygulanmalıdır.

* Hastaların havasız, kışın soğuk, yazın sıcak ringler ile hastaneye sevk edilmesi, hastane önlerinde ringler içerisinde saatlerce bekletilmesi uygulamalarına son verilmelidir. Hastaların ring araçları ile değil, ambulanslar ile hastanelere sevkleri sağlanmalıdır. Hastaların revire çıkarılmaları, hastaneye sevkleri hızlandırılmalıdır. Teşhis, tedavi ve kontrollerinin uzman doktorlar tarafından yapılması sağlanmalıdır.

* Kelepçeli muayene ve tedavi yöntemi uygulamasından vazgeçilmelidir. Bu uygulama nedeniyle birçok hasta mahpusun tedavisi yapılamamaktadır.

* Yasaklama kararı olmayan kitap, gazete ve dergilerin mahpuslara verilmesinin önündeki engeller kaldırılmalı, haber alma hakkına saygı gösterilmelidir.

* Ailelerinden uzakta olan mahpusların, maddi koşullar ve hastalıklar nedeniyle ziyarete gelemeyen ailelerine yakın cezaevlerine nakil talepleri kabul edilmelidir.

* Hapishanelere bağımsız sağlık kurumlarının girmesine ve inceleme yapmasına izin verilmelidir. Hapishanelerin denetiminde başta meslek kuruluşları ve insan hakları örgütleri olmak üzere ilgili kuruluşların yer alacakları şekilde yasal düzenlemeler yapılmalıdır.

* İnfaz sistemi ve hukuk sistemi bir bütünlük içinde ele alınarak değerlendirilmeli, insan haklarına, evrensel hukuk ilkelerine uygun çözümler üretilmelidir.

* Hapishanelerde yaşanan tüm hak ihlallerine ve sağlığa erişim engellerine karşı Adalet Bakanlığını, İç İşleri Bakanlığını, Sağlık Bakanlığını, Meclis İnsan Haklarını İnceleme Komisyonunu, Kamu Denetçiliği Kurumlarını ve ilgili tüm kurum ve kuruluşları göreve davet ediyoruz.”