Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği’ne (TMMOB) bağlı Elektrik Mühendisleri Odası (EMO), elektrik zammının ardından yazılı açıklama yaptı. Özelleştirmelere ve piyasalaştırmaya dayalı enerji politikalarının faturasının emekçilere kesildiğine dikkat çekilen açıklamada, önümüzdeki dönemde de zamların devam etmesinin beklendiğine işaret edildi.
Konutların elektrik faturası iki yılda yüzde 72,6 zamlandı
Konut tarifelerinde, iki yılda yapılan zamların sonucunda fiyatların yüzde 72,6 arttığına dikkat çekilen açıklamada, son yüzde 14,9’luk zammın sonucunda dört kişilik ailenin aylık elektrik faturasının ortalama 142 liradan 163 liraya çıktığı belirtildi. Temmuz ayı ve Ekim ayı başlarında hayata geçirilen iki zamla birlikte toplam yüzde 32’lik zam yapıldığına değinilen açıklamada, 2019 yılbaşında yapılan yüzde 10’luk sözde indirime karşın yıllık zammın yüzde 19,7’yi bulduğunun altı çizildi.
Sanayideki elektrik zamlarının yıllık yüzde 32,2’ye ulaştığı, iki yılda ise yüzde 126’ya çıktığı eklendi.
“Zamların devam etmesi bekleniyor”
Açıklamada EPDK’nın zam gerekçesinin “Elektrik Üretim AŞ’nin (EÜAŞ) toptan satış tarifelerindeki değişim” olduğu hatırlatıldı ve enerji politikaları şöyle eleştirildi:
“Kamu toptan elektrik alım satış şirketi olan TETAŞ`ın kaldırılması nedeniyle kamunun piyasa fiyatlarını düzenleme işlevi zayıflatılmıştır. Bakanlığın açıkladığı maliyet bazlı enerji politikalarının sonucu olan bu zamların önümüzdeki dönemde de devam etmesi beklenmektedir. EPDK`nin faturalarda dağıtım bedelini ayrı bir kalem olarak göstermemesi kamuoyundan bazı bilgilerin saklandığı anlamına gelmektedir. EMO, EPDK`nın şeffaflıktan uzak bu kararına karşı yargı yoluna başvuracaktır.”
Zamlar, özelleştirme ve piyasalaştırma politikalarının sonucu
Sermaye devletinin enerji politikalarının eleştirisiyle devam eden açıklamada, elektrik zamlarının tüm sektörleri etkilediği ve hayat pahalılığının artmasına yol açtığı ortaya koyuldu. Bu acı reçetenin kaynağına ilişkin şu ifadeler kullanıldı:
“Yıllardır uygulanan özelleştirme ve piyasalaştırmaya dayalı enerji politikalarının ülkeyi getirdiği nokta, elektrikte sürekli yükselen fiyatlar ve bunun tüm sektörleri doğrudan etkilemesiyle iğneden ipliğe her ürüne zam gelmesidir. 1990`lı yıllarda başlayan yap-işlet ve yap-işlet-devret modeli üretim santrallarının satın alma garantileri nedeniyle fiyatların yükseldiği ve halen yeni yatırımlarda da bu garantilerin verilmesi sonucu artan enerji maliyetlerinin yine zam olarak yansıyacağı açıktır. Özelleştirmenin acı reçetesi herkes tarafından görülmüştür.”
Enerji hizmetinin ucuz, kesintisiz ve kaliteli bir şekilde kamu tarafından sunulması gerektiği vurgulanan açıklamada, “Bunu sağlamanın tek yolu ise enerji alanının, şirketlerin kâr hırsı ile değil, kamu yararını hedef alan politikalarla yönetilmesidir” denilerek özelleştirmelere son verilmesi ve kamulaştırma yapılması çağrısında bulunuldu.