AKP iktidarı eğitimi gerici vakıfların cirit attığı bir alana dönüştürdü. Milli Eğitim Bakanlığı’nın (MEB) gerici vakıf, cemaat ve tarikatlarla imzaladığı protokollerle ise bu durum resmiyete kavuşturuluyor.
Eğitim alanında gerici faaliyetler yürütenlerin başında ise Türkiye Gençlik Vakfı (TÜGVA) yer alıyor. 2014 yılında başta Erdoğan olmak üzere AKP iktidarının bir dizi şefinin katılımıyla açılan vakıfın Yüksek İstişare Kurulu üyelerinden birisi de Bilal Erdoğan.
Hal böyle olunca eğitim alanının kapıları sonuna kadar bu gerici yapıya açılıyor. Okulları dini vakıf ve derneklere açan MEB’in TÜGVA ile tüm ortaokulları kapsayan yeni bir protokolü imzaladığı ortaya çıktı. Okullarda değerler eğitimi ve sosyal etkinlikler düzenlemesi için yeni imkânlar yakalayan vakıf, Din Öğretimi Genel Müdürlüğü’nden de onay aldı.
MEB’e bağlı Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğü ile protokolünü 5 yıllık sürelerle uzatan TÜGVA şimdi de Din Öğretimi Genel Müdürlüğü ile yeni bir protokol imzaladı. Protokolün kapsamı ise sadece genel müdürlüğe bağlı imam hatip okullarıyla sınırlı kalmadı. MEB’e bağlı resmi-özel tüm temel eğitim ve ortaöğretim kurumlarında TÜGVA’nın faaliyet yürütmesinin önü açıldı. İlk olarak da protokolle Türkiye geneli ortaokul ve imam hatip ortaokulu 5, 6, 7 ve 8. sınıftaki öğrencileri kapsayan “TÜGVA Kitap Kurdu” yarışmasının düzenleneceği talimatı il ve ilçe milli eğitim müdürlüklerine iletildi.
TÜGVA imzaladığı yeni protokolle ortaokul öğrencileri için “Peygamberin genç arkadaşları” isimli kitabın da aralarında bulunduğu listeyle okuma projesini yarışmaya dönüştürdü. Öğrenciler bireysel veya 5 kişilik ekipler halinde yarışmaya katılabilecek. Her öğrenci ve grubun başında “danışman öğretmenler” bulunacak. Ancak MEB’in izin verdiği şartnameye göre “öğretmen” kavramı sadece MEB’e bağlı olarak kalmayacak. Şartnamede, “danışman öğretmen” için “TÜGVA gönüllüsü, MEB kadrolu/sözleşmeli vs. öğretmeni veya öğrenci ebeveynleri olabilcektir” tanımı yapılarak öğrencilerin öğretmenler dışında kişilere emanet edilmesinin de önü açıldı.
TÜGVA daha önce de 'Medeniyet ve Değerler Protokolü’ kapsamında devlet okullarında verilen dini eğitimleri üslenmesiyle, 2017'deki anayasa değişikliği referandumu sürecinde vakıf tarafından öğrencilere 'evet' propagandası yaptırmasıyla, yüksek bedelli bir binanın vakfa 120 liraya kiralanmasıyla, yaz okullarında cübbeli, tekbirli eğitim vermesiyle vb. adını duyurmuştu.