AKP iktidarı eğitim alanında kaosu derinleştiriyor. PİSA değerlendirmelerinde alt sıralarda olan Türkiye, eğitim alanında tam bir çöküşün içerisinde.
Proje adı altında köklü okulların talan edilmesi, özel eğitim kurumlarına verilen teşvikler, teşviklere rağmen batan özel okullar, eğitimin içeriğinin dinselleştirilmesi, mesleki eğitimde öğrencinin ucuz iş gücü olarak değerlendirilmesi, atanamayan öğretmenler gerçeği ve öğretmensiz okullar Türkiye’deki eğitim sisteminin özeti niteliğindedir.
Tüm bu tablo ortada duruyorken Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk bir gazeteye verdiği demeçte sınavların kalkması gerektiği üzerine iki yüzlü açıklamalarda bulundu. Selçuk ilgili demecinde şunları ifade etti; "Okullar arasında imkan farkları olunca veli 'Ben şu okulu istiyorum' diyor. O okula talep artıyor ve sınav kaçınılmaz oluyor. Eğitimin amacı da değişiyor, elemek için eğitim yapıyoruz. Hayalim sınavsız bir sistem".
Selçuk aynı zamanda ‘fabrikalara okul yaptık’ diyerek makineye para ayıramadıkları için öğrencileri fabrikalara götürdüklerinden bahsetti ve “11 tane otelin içine geçen sene okul açtık. ASELSAN içine okul açtık Ankara Fen Lisesi’nin puanıyla. Meslek lisesine girdiler ve Ankara Fen’e gitmediler. Teknoparklar içine okul açıyoruz” dedi.
Mesleki eğitim alanı sanayi ve eğitim için karı yüksek, maliyeti düşük bir alan. Öğrenciler ucuz ve hatta bedava iş gücü olarak değerlendiriliyor. Okulda müşteri, fabrikada işçi olan öğrenciler üzerinden kar elde eden sistem bunu olumlu bir durum gibi yansıtıyor.
Bakan Selçuk yaptığı açıklamasının devamında ise üniversitelerdeki yığılmaya değindi. Daha önce tek adam rejiminin şefi Erdoğan “her üniversite okuyan iş bulacak diye bir şey yok” demişti. Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk “üniversitelerde yığılma yaşanıyor” diyerek bir nevi şefini onaylamış oldu. “İş garantili okullar” söylemi ile övdükleri meslek liselerinden mezun olanların istihdam oranları ise bakanı yalanlamaktadır. Zira, 2018 yılında meslek liselerinden mezun olan 32 öğrenciden 20 bini işsizdir.