Erdoğan yönetimi eğitim sistemini sermayenin ihtiyaçları doğrultusunda dönüştürürken mesleki eğitim alanına özel olarak çubuk büküyor. Her vesileyle mesleki eğitim süreçlerinin sermayenin ihtiyaç duyduğu biçimde yeniden yapılandırılması gerektiğinin altını çiziyor. Dahası, sermayedarların bu konuda kendilerine basınç uyguladığını da itiraf etmekten sakınmıyor.
Son olarak Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’un yaptığı açılamalar bu olguyu bir kez daha gözler önüne serdi. Hürriyet gazetesinden Nuray Babacan’nın haberine göre, konuyla ilgili açıklamalar yapan Selçuk tıpkı şefi Erdoğan gibi her kesin üniversiteye gitmesi gerekmediğini söyledi. Eğitim alanının bütününe nasıl yaklaştıklarının itirafı niteliğinde açıklamalar yapan Selçuk “Asıl projemiz meslek liselerini güçlendirerek üniversitedeki yığılmayı azaltmak istiyoruz. Üniversite öğrencisi sayısı çoksa o ülkede sorun vardır. Az öğrenci sayısı varsa başarılıdır. Meslek liselerine karşı oluşan olumsuz yargıyı yönetebiliriz” dedi.
Bakan Selçuk’un konuyla ilgili açıklamaları şöyle devam etti: “Kabinede de dile getirdim. Herkes üniversiteye gitmek zorunda değil. ‘Okumayan çocuğu meslek lisesine göndereyim’ algısını yıkmalıyız. Dönüşümü sektörle birlikte, istihdam ihtiyacına göre gerçekleştireceğiz. Sanayici bizden nitelikli ara iş gücü istiyor. Herkes üniversiteli olmak zorunda değil. ‘Sen ağa ben ağa, bu inekleri kim sağa’ durumu var yani."
Milli Eğitim Bakanı’nın bu sözleri, sermayenin ve AKP iktidarının mesleki eğitim alanında yetişecek genç nüfusun geleceğine nasıl yaklaştığını da gözler önüne serdi. Bu bağlamda eğitim alanının kurdukları harami saltanatına ucuz ve nitelikli iş gücü yaratma stratejisine dolaysız bir şekilde eklemlendiğini gösterdi.
Selçuk, meslek liselerinin makine parkının eskidiğini ve yeni yatırım yapılmadığını belirterek, geliştirdikleri yeni bir modelle okulları ‘fabrikaların, otellerin, işletmelerin’ içine taşıdıklarını ekledi.