Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) Genel Sekreteri Av. Nergis Tuba Aslan'ın okuduğu basın metninde Ebru ve Aytaç'ın meslekleri boyunca ezilenleri, hakları ihlal edilenleri, yoksulları, işçi ve emekçileri, polis şiddeti mağdurlarını temsil ettiklerine değinildi. Adil yargılanma hakkının ihlal edildiği onlarca dosyada avukat olarak emek verdikleri ifade edildi.
''Risk altında olan savunma hakkının kendisidir''
“Risk altında olan yalnızca Ebru ve Aytaç'ın yaşamı değil, savunma hakkının kendisidir, avukatlık mesleğinin onurudur” denilen açıklamada, Türkiye'nin bir dizi uluslararası sözleşmeye göre adil yargılanma hakkını güvence altına almak zorunda olduğu belirtilerek, ''Timtik ve Ünsal, bu yükümlülüklerin sadece kendileri için değil, adil yargılanma haklarına saygı gösterilmeden yargılanan veya cezaevinde bulunan herkes için gözetilmesini talep ediyor. Ebru ve Aytaç avukatlık yapmaya devam ediyor!'' denildi.
''Sıkıyönetim koşullarından bile daha kalın bir duvarla karşı karşıyayız''
Yargıtay’a, zorla tutuldukları hastane yönetimine ve doktorlara meslek etiğinin gereğini yapmaları hatırlatılarak söz Milletvekili Sezgin Tanrıkulu'ya bırakıldı. Tanrıkulu ölüm orucundaki avukatları yaşatmanın sorumluluğuna değinerek “12 Eylül faşist darbesinden sonra Diyarbakır 5 No’ludaki ölüm oruçlarının durdurulmasına aracı olmak için Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından cezaevine götürülmüştük; şimdi AKP hükümetinin yarattığı, sıkıyönetim koşullarından daha berbat bir duvarla karşı karşıyayız” dedi. Tanrıkulu, avukatların adil ve dürüst yargılanma taleplerini, onları geri dönüşü olmayan bu yolda kaybetmeden sağlamak için Adalet ve İç İşleri Bakanlığı’nı inisiyatif almaya çağırarak konuşmasını sonlandırdı.
''Sabrımızın mesafesi daralıyor''
Daha sonra söz Aytaç'ın eşi Av. Didem Baydar Ünsal'a bırakıldı. Ünsal konuşmasında "Öfkemizi dizginlemek zor. Sabrımızın mesafesi daralıyor. Bu ülkenin Adalet Bakanlığı ölüme sessiz kalıyor ama biz bu suça ortak olmayacağız. Biz hukukçular olarak onları yaşatacağız" dedi.
Ardından ölüm orucunun 200. gününde olan Aytaç Ünsal'ın mektubu okundu. Ünsal mektubunda “Hapishanede kalamazlar denilen insanları mahkum koğuşunda tutarak yaşam hakkımıza kastediyorlar. Bu hukuksuzluğun sürmesini sağlayarak ölmemizi bekliyorlar" uyarısında bulundu.
Yarın 15.00'da hastane önünde ve 19.00'da Adalet İçin Dayanışma Platformu'nun Kadıköy'de yapacağı açıklamaya çağrı yapılarak basın açıklaması sonlandırıldı.
İstanbul Barosu önünde yapılan açıklamanın çağrıcısı olan avukat örgütleri ise şunlar:
Adalet İçin Hukukçular, Avukat Sendikası, Çağdaş Avukatlar Grubu, ÇHD İstanbul Şubesi, Demokrasi İçin Hukukçular, Hukukta Sol Tavır Derneği, Kartal Hukukçular Derneği, Katılımcı Avukatlar, ÖHD İstanbul Şubesi, Özgürlükçü Demokrat Avukatlar, Sosyal Hukuk ve Toplumsal Hukuk