Dersim Katliamı’nın (Tertelesi’nin) miladı 1937’de Bakanlar Kurulu’nun 4 Mayıs’ta aldığı karar olarak görülüyor. Bu yüzden 4 Mayıs’ta katliamda yaşamını yitirenler her sene anılıyor.
İnsana acımaksızın katliam emri verildi
Katliamın emrini veren Bakanlar Kurulu kararında şu ifadeler yer alıyordu:
“Son günlerde Tunceli’de vukua (meydana) gelen hadiselere dair raporlar 04 Mayıs 1937 tarihinde Atatürk ve Mareşal’in huzurları ile tetkik (inceleme) ve mütalaa edilerek (düşünülerek) aşağıdaki sonuca varılmıştır:
1- Toplanan kuvvetlerle Nazimiye, Keçizeken (Aşağı Bor) Sin, Karaoğlan hattına kadar, şedit (sert) ve müessir (etkili) bir taarruz harekâtı ile varılacaktır.
2- Bu defa isyan etmiş olan mıntıkadaki halk toplanıp başka yere nakil olunacaktır ve bu toplanma ameliyesi de (çalışması) köylere baskın edilerek hem silah toplanacak hem de bu suretle elde edilenler nakledilecektir. Şimdilik 2 bin kişinin nakli tertibatı hükümetçe ele alınmıştır.
Sadece taarruz hareketiyle ilerlemekle iktifa ettikçe (yetinildikçe) isyan ocakları daimî olarak yerinde bırakılmış olur. Bunun içindir ki, silah kullanmış olanları ve kullananları yerinde ve sonuna kadar zarar vermeyecek hale getirmek, köyleri kamilen (bütünüyle) tahrip etmek ve aileleri uzaklaştırmak lüzumlu görülmüştür. Malatya’dan ve Ankara’dan gönderilen kuvvetlerin cepheye vasıl olmaları ve cephedeki kuvvetlerin ufak tefek talimleri ve istirahatları ve bundan başka Diyarbakır’dan gelecek taburun tavzifi (görevleri) bütün bunlar düşünülerek bir hafta sonra yani 12 Mayıs’ta ileri harekete başlanabileceği anlaşılmaktadır.
Not: Paraya acımaksızın içlerinden çok adam kazanıp kullanmaya çalışmak lazım.”
Katliam emriyle birlikte en az 50 bin kişi katledildi
Bakanlar Kurulu kararıyla 1937 ve 38’de yapılan katliamda resmî belgelere göre 13 bin 800 insan öldürüldü, bir o kadarı da sürgün edildi.
Dersim Araştırmaları Merkezi ise katliamda yaşamını yitirenlerin sayısının resmi rakamların yaklaşık 4 katı fazla olduğunu belirtti. Kurumun konuyla ilgili açıklamasında ‘38’den günümüze ülkeyi yönetenlerin riyakarlığına dikkat çekilerek şunlar ifade edildi:
“O gün Türkiye'nin bütünlüklü görünen siyasi yelpazesi bu kıyıma birlikte karar verdi. Dünün ittifakı bugün de ötekiler karşıtlığı üzerinden devam etmektedir. Ermenilere, Kürtlere ve Alevilere karşı işlenen tarihsel suçlar orta yerde duruyorken, ‘benim vatandaşım’ söyleminin hileli bir yalanın tekrarı olduğu riyasını bir kez daha tarihe iliştirmiştir. Dersim’de toprağa kefensiz düşen on binlerce insanımızın acısını yüreklerimizde taşıyoruz. Ülkeyi yönetenleri bir kez daha yaşanan bu derin acıyla yüzleşmeye ve özür dilemeye davet ediyoruz.”
Dersim Araştırmaları Merkezi aynı açıklamanın devamında “Dersim katliamının 83. yılında, 4 Mayıs 2020 Saat 19.38’de #DersimKatliaminiUnutma tagıyla Türkiye ve dünyanın dört bir yanında sosyal medyadayız” ifadeleriyle sosyal medyada eylem çağrısı yaptı.