Halkların Demokratik Partisi (HDP) İzmir il binasına dönük saldırıda Deniz Poyraz’ı katleden Onur Gencer hakkında açılan davanın 2’nci duruşması İzmir’de görülüyor.
Bayraklı’da bulunan İzmir Adliyesi 6. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülecek dava öncesi adliye önünde eylem yapıldı. HDP üyesi Hacay Yılmaz yaptığı konuşmada saldırının yalnızca HDP’ye yönelik olmadığına dikkat çekti:
“Bu saldırı aynı zamanda Kürt kadınlarına yapılmıştır, kadınlara yapılmıştır, emekten, demokrasiden, barıştan yana olan tüm güçlere yapılmıştır...”
Ardından söz alan HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar ise şunları ifade etti:
“O kurşunlar barışı, demokrasiyi, kadın mücadelesini, emek mücadelesini hedef aldı. Arkasında güçlü örgütlü bir plan vardı. Sistemli bir cinayet hazırlanmıştı...”
HDP’nin basın açıklamasının ardından İzmir Kadın Platformu basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklamada “Bu davanın peşini bırakmayacağız” denilerek ilk duruşmada yaşanan hukuksuzluklar ve katilin jandarma tarafından korunmasına vurgu yapıldı.
“Katillerden hesap soracağız!”, “Deniz için adalet herkes için adalet!”, “Deniz Poyraz ölümsüzdür!” sloganlarının atıldığı eylem, yapılan basın açıklamasının ardından sona erdi. Duruşmaya katılım için adliyeye girildi.
Mahkemeye aralarında BDSP'nin de yer aldığı birçok devrimci-ilerici kurum, kuruluş ve siyasi partinin yanı sıra HDP milletvekilleri de katıldı. Mahkeme salonuna avukatlar, milletvekilleri ve ailenin yakınları dışında kimse alınmadı. Mahkeme için gelen kitle dışarıda bekleyişini sürdürdü.
Deniz Poyraz davası için 12.30'da kurum temsilcileri ve avukatlar mahkeme salonuna alınmaya başlandı. Duruşmaya kurum temsilcileri yanısıra birçok avukat katıldı ancak pek çok kurum salona alınmadı. SKYP, EMEP, ESP, Yeşiller ve Sol Parti, DİP’in yanı sıra birçok kurum temsilcisinin katıldığı duruşma ancak saat 15 sularında başlayabildi. Öncelikle duruşmaya katılanların davaya katılım talepleri alındı ve peş peşe konuşmalar yapıldı.
HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar “Bu dava bizim acımızdır, öfkeliyiz ve bu dava bizim davamızdır” dedi ve sanığın suçu tasarlayıp planlayarak işlediğini, arkasında da “başka güçlerin olduğunu” ifade etti.
İnsan Hakları Gündemi Derneği Başkanı Av. Özlem Yılmaz ise müdahil olma gerekçesini açıklayarak “Devlet yaşam hakkını ihmal etmemekle birlikte yaşam hakkını korumakla da yükümlüdür. Yaşam hakkı ve örgütlenme özgürlüğünün korunması için bu davada yer alıyoruz” dedi.
Çağdaş Hukukçular Derneği adına Av. Erdoğan Akdoğdu ise “Deniz Poyraz’ın katledilmesi sanki iki kişi arasındaki bir vaka gibi lanse ediliyor. Ancak Deniz Poyraz Kürt ve kadın kimliği nedeniyle faşistler tarafından katledildi” dedi.
Demokrasi İçin Hukukçular adına Av. Zöhre Dalkıran, “Halkların barış ve demokrasi içinde yaşama ve örgütlenmesi için bu davaya katılıyoruz” dedi.
Özgürlük için Hukukçular Derneği adına Av. Aryen Turan, “Kasıtlı olarak soruşturma aşaması da eksik bırakılan işlemler kovuşturma aşamasında tamamlanmasıyla gerçek faillerin bulunması ve yargılanması mümkün değildir” dedi.
İnsan Hakları Derneği adına Av. Ali Aydın, “Deniz Poyraz’ın katledilmesi başta yaşam hakkı olma üzere örgütlenme ve düşünce özgürlüğüne yapılan bir saldırıdır ve ihmaldir aynı zamanda.” dedi.
İzmir Barosu Başkanı Av. Özkan Yücel, “Baroların insan haklarını koruması ve kollaması kanunda tanımlanmıştır. Barolar da bu ihlaller sürecinde doğmuştur. Bu davaya bu nedenle katılıyoruz. Bu suç bu ilde izlendi ve insanların bir arada yaşamasına yapılan saldırıdır ve suçtur” diye konuştu.
Diyarbakır Barosu Başkanı Av. Mahir Eren, “Suçtan zarar görme kavramını doğrudan zarar görmek olarak yorumlamayın. Bir daha bu cinayetlerin yaşanmaması için maddi gerçeğin açığa çıkması için baroların talebini kabul edin” dedi.
Mardin Barosu başkanı İsmail Elik, “Baroların insan haklarını savunmak ve hukukun üstünlüğünü korumak gibi yükümlülükleri vardır. Biz de bu edenle bu davayı takip ediyoruz” ifadelerini kullandı. Barolardan konuşma ve katılma talepleri alındı.
Bunun yanı sıra HDP milletvekilleri VE HDP il yöneticileri mahkemeye katılırken tanık olarak HDP yönetiminden Kadır Baydur, Ramazan Efendioğulları tanık olarak dinlendi. Konuşmalarda şunlar ifade edildi:
“Mart 2021 tarihinden itibarın il binasının önünde iki çadır kurulmuştu. Biz bu çadırların kaldırılması için defalarca emniyet ve valiliğe başvurduk ancak bu çadırlar ısrarla il binamızın önünden kaldırılmadı ve il binamız bilinçli bir şekilde hedef gösterildi. Katliamın yaşandığı gün sivil polislerin olmasına, müdahale etmelerini istememize rağmen çelik yelek yok diyerek müdahale edilmedi ve katliama seyirci kalındı. Bizler bu katliamın arkasındaki tüm güçlerin açığa çıkarılmasını istiyoruz. Bu katliam, yalnızca HDP’ye değil tüm demokrasi güçlerine, barışı savunan, tüm emekten, demokrasiden yana olan güçlere yapılmıştır. Failler yargılansın.”
“Katliamın olduğu gün İl binamızda kitap tanıtımı yapılacaktı ve çok kalabalık bir insan topluluğu olacaktı. Bir cenazeye taziye ziyareti nedeniyle kitap tanıtımı iptal edilmiş. Bu da gösteriyor ki bu katliam önceden planlanmış ve tasarlanmış. Bir şekilde daha fazla insan hedef alınmak istendi. Bizler barışı, demokrasiyi savunuyoruz, katil ve katilin arkasındaki güçler, tetiği çektirenlerin açığa çıkarılmasını ve yargılanmasını istiyoruz.”
“Asıl terörist bu katliamı gerçekleştirenler ve arkasındakilerdir”
Deniz Poyraz’ın annesi ve babası ile kardeşleri de tanık olarak dinlendi. Deniz Poyarız’ın anne ve babası savunmalarını hem kürtçe hem türkçe yaptılar ve şunları ifade etti:
“Bizim kızımız bir karıncayı bile incitmezdi, insanları severdi. Biz hem anne hem de babayız, biz barış istiyoruz. Başka anne babaların yüreği yanmasın istiyoruz. Bizler barıştan vazgeçmeyeceğiz. Burada barışın temsilcisi olanlar terörist değil asıl terörist bu katliamı gerçekleştiren ve arkasındaki güçlerdir. Biz davamızı halkımıza, buradaki herkese bırakıyoruz, buradaki herkes benim için Denizdir.”
Kardeşleri de “Deniz Poyraz bizim hem ablamız hem kardeşimiz hem yoldaşımızdı. Katilin en ağır bir şekilde cezalandırılmasını istiyoruz” ifadelerini kullandı.
Katil Onur Gencer’in ifadesinin alınmasından sonra avukatlar savunma yaparak katilin cezalandırılmasını ve arkasındaki güçlerin açığa çıkarılmasını istediler.
Mahkeme heyeti katilin tutukluluk halinin devamına kararı vererek davayı 29 Nisan saat 09.00’a erteledi.
Kızıl Bayrak / İzmir