HDP İzmir il binasına saldırıda Deniz Poyraz'ı katleden Onur Gencer hakkında açılan davanın üçüncü duruşması öncesinde açıklama yapıldı.
İzmir 6. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen 3. duruşması öncesi HDP İzmir İl Örgütü’nün adliye önünde gerçekleştirdiği açıklamada HDP Grup Başkan Vekili Saruhan Oluç konuştu.
Oluç, Türkiye’deki hukuk sisteminin iktidarın sopası ve oyuncağı haline geldiği için karşılık bulamadıklarını söyledi. Bu cinayetin tek kişinin hazırlayıp yaptığı bir cinayet olmadığını kaydeden Oluç şunları ifade etti:
"Türkiye’de her zaman bu tür siyasi saldırıların ve katliamların arkasında devletin içinde odaklanmış olan çetelerin ve karanlık odakların organizasyonu olduğu bilinir. İlk kez değildir. Bütün bu saldırılarda her zaman böyle olmuştur. Devletin içinde odaklanmış olan bu karanlık çeteler her türlü koruma ve kollama faaliyetlerini eğitim, azmettirme ve planlama faaliyetlerin gerçekleştirmişler. İşte Deniz Poyraz arkadaşımızın katledilmesi de böyle olmuştur"
Gezi Davası kararına da tepki gösteren Oluç şunları vurguladı:
“Deniz Poyraz davasında da bu mücadeleden asla geri durmayacağız. Ta ki o katilin arkasındaki planlayıcı, azmettirici devlet içindeki karanlık çeteler, bunun siyasi bürokratik ilişkileri ortaya çıkana kadar"
Katil Onur Gencer’in getirilmediği dava için duruşma salonuna geçildi.
Saldırı “örgütlenme özgürlüğü ve yaşam hakkına yönelikti”
Duruşmada söz alan İzmir Baro Başkanı Özkan Yücel, bu dosyanın bir kişinin başka bir kişiyi öldürme dosyası olmadığını ifade ederek şunları dedi:
“Kişi bazlı olmaksızın, örgütlenme özgürlüğü ve yaşam hakkına yönelikti. Hedef bir kişi değildi. Orada olan herkes katledilecekti. Ayrımcı bir zihniyetle işlenmiş alçakça bir saldırı. Baroların katılma talebini kabul etmelisiniz. İzmir’de yaşayan yurttaşların birlikte yaşama özgürlüğü için katılma taleplerimizin kabulüne karar verin”
Katil Gencer’in SEGBİS ile bağlanmasına tepki gösteren Yücel, sözlerine şöyle devam etti:
“Alçakça işlenmiş bir cinayetin faili şu anda kaçıyor. SEGBİS ile bağlanmak gibi bir korkaklığın içine sürüklendi. Sorgusu bitmiş herhangi bir sanıktan bahsetmiyoruz. Sorgusu henüz tamamlanmayan bir sanıktan bahsediyoruz. Yüzyüzelik ilkesini ihlal etmektedir.”
Dava avukatlarından Türkan Aslan Ağaç, soruşturma aşamasında maddi gerçeğin açığa çıkmaması için İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı ve İzmir Emniyeti’nin elinden gelen her şeyi yaptığını vurgulayarak şunları söyledi:
“Bu olayın tekil bir olay olmadığını hepimiz biliyoruz. Sanığı azmettirenler, kendisine yardım edenler, lojistik destek sağlayanlar ve kendisine akıl verenler var. Eğer yargılamayı mahkemeniz savcının yürüttüğü soruşturma gibi yürütecek ise en başından kabul edilemez. İlk duruşmada bir dilekçe sundum ve oradaki hiçbir talebime yanıt gelmedi. Siz talimatla dinlenen tanık sayısını artırdınız. Mahkemeniz talepleri kabul ederek, Türkiye’nin birçok iline talimatla tanıkların dinlenmesini talep ettiniz. Bunu yaparken maddi gerçeği bulacağımızı sandınız ama maddi gerçeklik bu şekilde sağlanmaz.”
Katilin ailesi tanıklıktan çekildi
Katilin babası ve kardeşinin önceki duruşma salonda hazır olduğunu, ancak sonrasında tanıklıktan çekildiklerini öğrendiklerini belirten Ağaç, heyete katili sordu:
“Talimatla dinlenen tanıkların dosyada şüpheli sıfatıyla ifadelerinin alınması ve burada sanık sandalyesinde oturması gerekiyordu. Bunlar normal tanıklar değil sanıkla ilişkisi olan tanıklar. Elimde her birine ayrı soru var. Ben talimatla dinlenen tanıkları nereden bulup sorularımı soracağım. Siz bu imkanları elimizden aldınız. Herkes burada ama sanık nerede? Televizyon ekranında.”
Soruyu soran Ağaç, katilin duruşma salonuna getirilmesini talep etti. Mahkeme heyeti Van, Urfa, Siirt ve İzmir barolarının davaya katılım taleplerinin sanığa ek savunma verilmesi ve kovuşturmanın genişletilmesi istemlerinin reddine karar vererek, sanığın duruşma salonuna getirilme talebini de reddetti.
Reddi hakim talebi reddedildi
Katil Onur Gencer’in avukatı, verilen hükmü yetki belgesinin geçerli olduğunu, bu kararın maddi gerçeği ortaya çıkarmayacağını ve davayı uzatacağını belirterek, karardan rücu edilmesini istedi.
Ardından söz alan İzmir Baro Başkanı Özkan Yücel, reddi hakim talebinde bulundu. Mahkeme başkanı, yetki belgesiyle duruşmaya katılan İzmir Barosu Başkanı Özkan Yücel’in reddi hakim talebini avukatın yetkilendirildiği gerekçesiyle kabul etmedi.
Yetki belgesi sunan avukatın talebinin reddedilmesi üzerine söz alan Türkan Aslan Ağaç, “Yetki belgesi verdiğimiz baro başkanının söylediği gibi sizin tarafsız ve bağımsızlığınıza gölge düştüğünü düşünüyoruz. Baro Başkanımız Özkan Yücel’in söylediği gibi her bir heyet üyenizi reddediyoruz” dedi.
Katilin sonraki duruşmada salona getirilmesine karar verildi
Avukat Ağaç’ın reddi hakim talebini dile getirmesinden sonra ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, mahkeme heyetinin çekilmesi yönündeki talebi reddederek, reddi hakim talebinin İzmir 7’nci Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderilmesine karar verdi.
Mahkeme heyeti bir sonraki duruşmayı 18 Temmuz’a erteleyerek şu kararları verdi:
“Failin kardeşi Nurgul ile babası Nuri Gencer’in bir sonraki duruşmada hazır edilmesi, önceki celse verilen ara kararda belirtilen kayıtlarla ilgili olarak bilirkişi raporu alınmasına karar verilmesine, katılan avukat tarafından sunulan dilekçelerdeki kovuşturmanın genişletilmesiyle ilgili istemler ve mahkeme heyetinin reddi istemi ile ilgili olarak İzmir 7’nci Ağır Ceza Mahkemesi tarafından karar verilmesi, bu celseye ilişkin SEGBİS kayıtlarının bilirkişiye çözümü yaptırılarak duruşma içinde suç içerikli söylem ve harekette bulunanların tespit edilip suç duyurusunda bulunulmasına, Deniz Poyraz’ın tutuklu kardeşleri Süleyman ve İbrahim Poyraz’ın duruşma salonunda hazır bulundurulmasına, tutuklu Kamuran Poyraz’ın da SEGBİS ile duruşmaya katılması için cezaevlerine müzekkere yazılmasına, sanık Onur Gencer’in tutukluluk devamına ve duruşma salonunda hazır edilmesine karar verildi.”