HDP’den Deniz Poyraz davasına çağrı

HDP İzmir İl Örgütü, Deniz Poyraz’ın öldürülmesine ilişkin açılan dava aydınlanmadığı sürece demokratik siyaset yapanların yaşamının güvence altında olmayacağını vurguladı.

  • Haber
  • |
  • Güncel
  • |
  • 27 Aralık 2021
  • 19:21

HDP İzmir İl Örgütü, 17 Haziran günü il binasına yönelik gerçekleştirilen ırkçı saldırı ve Deniz Poyraz’ın öldürülmesine ilişkin açılan davanın ilk duruşması öncesi basın toplantısı düzenledi. İl binasında düzenlenen toplantıya HDP’li yöneticiler ile HDP İzmir Milletvekilleri Serpil Kemalbay ve Murat Çepni de katıldı. Basın açıklamasını okuyan HDP İl Eş Başkanı Besriye Tekgür, davanın 29 Aralık günü İzmir Adliyesi 6’ncı Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüleceğini belirterek, saldırıda öldürülen Deniz Poyraz’ı andı.

“Katilleri iyi tanıyoruz”

Bu katliamda, her gün HDP’yi hedef gösteren iktidar blokunun kullandığı zehirli dilin etkili olduğunu söyleyen Tekgür, “Bu katliamın faili kapımıza çadır kuran ve her gün bu çadır üzerinden ilimizi hedef gösteren faşist güçlerin ırkçı zihniyetidir. Katilleri iyi tanıyoruz” ifadelerini kullandı. “Kapımıza çadır kurulduktan sonra faşist güçler tarafından ilimizin önünde basın açıklaması yaparak, çelenk bırakarak ilimizi hedef haline getirmişlerdir” diyen Tekgür, kolluk güçlerine bildirilmesine rağmen önlem alınmadığını belirtti.

“Tek başına işlenmiş bir katliam değildir”

Tüm bu detaylara bakıldığında yapılan saldırının, organize ve planlı bir şekilde adım adım hayata geçirildiğinin ortaya çıktığını söyleyen Tekgür, “Asla tek başına işlenmiş bir katliam değildir ve sanığın ifadesinden de bu durum anlaşılmaktadır. Daha önce keşif yapılmış, gerekli silah eğitimini almış ve HDP il binamızda bulunan herkesi öldürmek için hazırlıklarını yapmıştır” diye konuştu.

Katili teslim alan güvenlik güçlerinin “İsmin ne abicim?” diyerek gözaltı işlemi yaptığına da dikkat çeken Tekgür, katilin sadece 18 saatlik gözaltı sürecinden sonra tutuklandığını söyledi. Hazırlanan iddianamede ise yapılan katliamın sadece basit bir cinayet davası gibi ele alındığını ifade eden Tekgür, cinayet aydınlatılmadığı sürece demokratik siyaset yapan partilerin ve siyasilerin yaşamının güvence altında olmayacağını vurguladı. Son olarak tüm kamuoyunu davanın takipçisi olmaya çağıran Tekgür, şunları kaydetti: 

“Demokrasiden, barıştan yana olan tüm güçleri ve halkları 29 Aralık Çarşamba günü saat 10’da İzmir adliyesinde görülecek dava öncesi saat 09.30 da adliye önünde yapacağımız basın açıklamasına ve davayı takip etmeye davet ediyoruz. Adil bir yargılama için ve adalet sağlanıncaya kadar hem siyasi hem hukuki mücadelemiz devam edecektir. Faşizme karşı sonuna kadar direneceğiz ve mutlaka kazanacağız. Hep birlikte kazanacağız. Deniz’e sözümüz barış olacak.”

“Hukuki değil, siyasal hesaplaşma”

Açıklama sonrası konuşan HDP İzmir Milletvekili Serpil Kemalbay, Deniz Poyraz katliamının Türkiye tarihindeki katliamlar silsilesinin devamı olduğunu belirterek şunları ifade etti:

“Aralık ayı bunun göstergesidir. Çorum, Maraş, Roboski katliamları gibi. Bunların hiçbiri münferit değildir. Bu katliamlar aslında Türkiye’nin siyasetine baskı kurmak üzere devletin zirvesindeki mafya tarzı örgütlenmeleriyle, halkı sindirme girişimleri olarak gerçekleşmiştir. Bu sistematik cinayetler ve katliamlarla yüzleşmek kaçınılmazdır. Türkiye’ de barış içinde demokratik bir şekilde emeğimizi, kimliğimizi, hakkımızı savunmak için mücadele ediyorsak bu davayı kendi davamız olarak kabul etmek ve hakikatle yüzleşmek gerekiyor. Hukuki değil siyasal bir hesaplaşma, hakikatle yüzleşme olacak diye bakıyoruz.”

Yüzleşmek ve demokratik bir Türkiye’yi inşa etmek için herkesi göreve çağıran Kemalbay, “Biliyoruz ki Deniz Poyraz davası kapatılmak isteniyor. Duruşma süreci saray yargısı tarafından kapatılmaya çalışılacaktır. Biz bunun önünde engel olacağız” dedi. 

“Çağrımız yan yana gelmektir”

HDP İzmir Milletvekili Murat Çepni ise yaptığı konuşmada şunları ifade etti:

“Bu katliam devlet nezdinde işlenmiştir. Bu katliam iş, ekmek, özgürlük, demokrasi isteyen kim varsa onlara yöneliktir. Demokrasi ve özgürlük güçleri bu davayı sahiplenmeli. Dava günü İzmir adliyesinde ne kadar güçlü durursak hem Deniz yoldaşımıza sözümüzü yerine getirmiş olacağız hem de katliam siyasetine dur demiş olacağız. Çağrımız yan yana yana gelmektir.”