İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi Gözaltında Kayıplara Karşı Komisyon ve Cumartesi Anneleri sosyal medyadan gerçekleştirdiği 871.hafta eyleminde İbrahim Demir ve Agit Akipa için adalet istedi.
Saat12.00’de paylaşılan videoda Ferhat Tepe’nin kardeşi Ayşe Tepe’nin sunumuyla ilk sözü Agit Akipa’nın kızı Suzan Akipa aldı. Ardından Agit Akipa’nın oğlu Fehmi Akipa konuştu. Fehmi Akipa’dan sonra İbrahim Demir’in oğlu Metin Demir konuştu. Konuşmalarda babalarının katledilişi ve sonra verilen adalet mücadelesi üzerine vurgular yapıldı. Basın metnini Murat Aslan’ın kardeşi Fatma Aslan okudu.
Korucu yapamayınca katlettiler
Türkiye’de kayıp yakınlarının adalet sistemine güvenmediğini ifade eden Aslan Agit Akipa ve İbrahim Demir hakkında şunları söyledi:
“36 yaşındaki İbrahim Demir ve 39 yaşındaki Agit Akipa, Şırnak’ın İdil İlçesi’ne bağlı Çukurlu Köyü’nde yaşıyordu. Agit Akipa aynı zamanda köyün muhtarıydı. Köylüler üzerinde ağır bir koruculaştırma baskısı vardı. Köye giriş ve çıkışlar asker kontrolü altındaydı. Köy okulu karakol haline getirilmiş, bazı köylülerin evlerine el konularak askerler yerleştirilmişti.
İbrahim Demir ve Agit Akipa, askerlerin okulu ve evleri boşaltmaları için önce Kaymakamlığa ardından İçişleri Bakanlığı’na başvurdu. Başvurudan sonra üzerlerindeki baskı daha da arttı.
12 Aralık 1991 tarihinde İbrahim Demir ve Agit Akipa İdil’deki bir siyasi cinayet taziyesinden evlerine dönmek için köylülerle birlikte traktöre bindiler. Traktör yolda askerler tarafından durduruldu. İbrahim Demir ve Agit Akipa Dargeçit Anıtlı Tabur Komutanlığı’na bağlı Ağaçlı mezrasında bulunan Piyade Bölük Komutanı ve askerleri tarafından gözaltına alındılar.
Jandarma karakoluna giden ailelere, Karakol Komutanı “Onları hiç görmedik” dedi. Bir asker gizlice aileleri “mağaralara gidin” diye yönlendirdi. Aileler köylülerle birlikte askerin işaret ettiği bölgeyi karış karış aradı. 13 Aralık 1991 tarihinde girişi taşla örülerek kapatılmış bir mağarada, kayıpların işkence görmüş, gözleri ve elleri bağlanmış haldeki cansız bedenlerine ulaşıldı.”
Cezasızlık bürokratik engellerle gerçekleştirildi
Katliamın hesabını sormak yargıda mümkün olmadığını belirten Aslan soruşturma açılabilmesi bile Dargeçit Kaymakamlığının iznine bağlı olduğunu dile getirerek şunları dedi:
“18 Aralık 1991 tarihinde soruşturma açma izni almak için dosyayı Dargeçit Kaymakamlığı İlçe İdare Kurulu’na gönderdi. Dargeçit Kaymakamlığı İlçe İdare Kurulu 20 Mayıs 1992 tarihinde “men’i muhakeme” kararı verdi. 2011 yılında aileler avukatları Tahir Elçi aracılığıyla İdil Cumhuriyet Başsavcılığı’na tekrar başvuruda bulundu. Yeni bir soruşturma başlatan Savcılık dosyaya ulaşmak için ilgili kurumlara başvurdu. Ancak bütün kurumlar arşivlerinde herhangi bir dosya, bilgi veya belgeye rastlamadıklarını bildirdi. Bunun üzerine İdil Cumhuriyet Başsavcılığı dosyayı kaybeden Dargeçit Kaymakamlığı görevlileri hakkında “görevi kötüye kullanmak”tan soruşturma başlattı. (2011/646) Ancak yürütülen soruşturmalardan bir sonuç alınmadı. Sonuçta dosya zamanaşımı gerekçe gösterilerek kapatıldı.”
Aslan son olarak adalet aramaktan vazgeçmeyeceklerini vurguladı.
Kızıl Bayrak / İstanbul