Eğitim Sen’den gerici vakıflarla protokollere tepki

Eğitim Sen, protokoller eliyle eğitimin dinci-gerici vakıf ve derneklerin eline bırakılmasını protesto etti.

  • Haber
  • |
  • Güncel
  • |
  • 22 Şubat 2019
  • 17:18

Eğitim Sen İstanbul Şubeleri, bugün Sultanahmet Meydanı’nda gerçekleştirdikleri eylem ile Milli Eğitim Bakanlığı’nın (MEB), eğitimi protokoller eliyle dinci-gerici vakıf ve derneklerin eline bırakmasını protesto etti.

Sultanahmet’teki İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü (MEM) önünde yapılmak istenen eylem polisin engellemesi nedeniyle meydanda gerçekleştirildi.

İl MEM Müdürü ile görüşme talebinin reddedildiği belirtildikten sonra gerçekleştirilen basın açıklamasını Eğitim Sen İstanbul 1 No’lu Şube Başkanı Mesut Mike okudu.

“Eğitim alanının protokoller eliyle taşeronlaştırılmasına izin vermeyeceğiz. Binlerce öğretmen işsiz gezerken alan dışından insanların okullarda faaliyet göstermesine izin vermeyeceğiz. Eğitim alanı eğitimcilere bırakılsın, vakıf ve derneklerle imzalanan protokoller iptal edilsin” ifadeleriyle başlayan açıklamada eğitimin 17 yıldır gerici ve piyasacı bir karaktere büründürüldüğü belirtildi.

Gerici dernek ve vakıflarla 85 protokol

Gerici dernek ve vakıfların “kurtarıcı” olarak eğitim alanına girmesinin önünün açıldığı belirtilerek şu bilgiler verildi: “MEB, 2000 yılından bu yana çeşitli dernek ve vakıflarla 50’si 15 Temmuz Darbe Girişimi’nden sonra olmak üzere toplam 85 adet protokol imzalamıştır. Bu vakıf ve derneklerin bir kısmı çeşitli şirket ve sermaye gruplarının alt kuruluşuyken diğer kısmı gerici, dinci cemaatlerin uzantılarıdır. Protokoller, genellikle 2 veya 3 yıllık periyotlar için geçerli olacak şekilde imzalanırken; Tügva, Ensar, Diyanet Vakfı ile 5 yıllık, Maarif Vakfı, İHH,  Fera Global Eğitim ile 10 yıllık protokoller imzalanmıştır. Protokoller vasıtasıyla 2015’ten itibaren dernek, vakıf ve gerici cemaatlerin MEB’in işlevini üstlenen içeriğinin daha öne çıktığını görüyoruz.”

Protokollerle kamu kaynaklarının bu vakıf ve derneklere akıtıldığı, dini eğitimin okullarda tahkim edildiği, öğretmenlik mesleğinin işlevsizleştirildiği, öğrencilerin ders saatlerinde gerici projelerin parçası haline getirildiği belirtildi.

Bilal’in TÜRGEV’ine sınırsız yetki

Ayrıca protokollerle bu gerici vakıf ve derneklere eğitim verecek eğiticileri belirleme ve eğitme yetkisi de tanındığına vurgu yapıldı.

“Özellikle TÜRGEV protokol kapsamını çok daha fazla aşan bir madde ile eğitimin her alanında kurslar, projeler düzenleme yetkisini de almıştır” denilen açıklamada bütün bunların eğitimciler tarafından kabul edilmesinin mümkün olmadığı ifade edildi.

Ensar Vakfı ile MEB arasındaki protokolün Danıştay 8. Dairesi tarafından durdurulduğu hatırlatılarak yapılan bu protokollerin anayasaya aykırı olduğu ifade edildi.

“Eğitim alanı eğitimcilere bırakılsın, vakıf ve derneklerle imzalanan protokoller iptal edilsin” denilerek açıklama sonlandırıldı.