Lise ve ortaokul müfredatına “Türk Aile Tarihi” dersi konulmasına karşı Antalya Eğitim-Sen Kadın Meclisi Antalya Attalos Meydanı’nda basın açıklaması yaptı. Eylemde “Aile, politikalarınızı, milliyetçi, siyasal İslamcı müfredatınız değil laik, bilimsel eğitim istiyoruz” pankartı açıldı.
Antalya Eğitim-Sen Kadın Meclisi Sekreteri Özlem Yavuz’un okuduğu basın açıklamasında “Cinsiyetçi eğitime karşı, cemaat yurtlarına karşı, gerici-dinci eğitime karşı” ses çıkarma çağrısı yapıldı.
İktidarın kadınlara ve kadın örgütlerine yönelik saldırılarının hatırlatıldığı açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Bunun karşısındayız. ‘Kadının görevi kocaya itaattir’, ‘Kadının en üstün kariyeri anneliktir’, ‘Kadınlar çalıştığı için işsizlik yüksek’, diyerek cinsiyetçi iş bölümünü sürdürmek; makbul saydıkları kadını, kendini güvende hissedemediği kutsal aile hapishanesine mahkûm etmek için adeta çırpınıyor. Makbul kadın olmayacağız! Eski Türk devletlerinde eşitlik ve kadın haklarına dair uygulamalara yer veren ders kitaplarını buharlaştırıp cinsiyetçi iş bölümünü sayfalara sızdırmaları yetmezmiş gibi yeni bir aile dersi de eklediler. Laik ve bilimsel eğitimi yok ederek milliyetçi ve siyasal İslamcı ideolojilerini yaymak istiyorlar. Bunu ‘Değerler Eğitimi’ adı altında zaten yapıyorken şimdi müfredata ‘ders’ olarak yerleştiriyorlar. Ortaokul ve liselerde ‘Türk Aile Tarihi’ diye seçmeli bir ders koymayı planlıyorlar. Dindar bir nesil için fıtrata uygun bir aile dersi yani. Talim Terbiye Kurulu bu dersi onaylayarak şeriata bir adım daha yaklaşmıştır. “İslam hukukunda aile kurmanın şartlarının ele alınacağı bu derste, çocukların ayet ve hadisler eşliğinde, peygamberin “Veda Hutbesi” bağlamında eşlerin birbiri üzerindeki hak ve sorumluluklarını anlatarak öğrencilerin aileye ilişkin ‘sözde değerleri’ tespit etmesi istenecek. Ama tabii ki özellikle “İslamiyet’in kabulünden sonraki aile tarihi üzerinde.”
MEB tarafından müftülüklerin de katılımıyla düzenlenen aile kongrelerine de değinen Yavuz son olarak şunları ifade etti:
“Müfredat değişikliğinde cinsiyetçi yaklaşımların arttığını unutmadık. Dindar ve kindar nesiller yetiştirmek, cinsiyetçi rejimi sürekli ve yeniden üretmek, kendi siyasal İslamcı ideolojisini hâkim kültür kılmak isteyen AKP iktidarının eğitime yönelik saldırılarının karşısında duracağız. Çocukların koruyamadıkları hakları için biz mücadele edecek, eşit ve özgür bir yaşamı paylaştıkları âdil dünyayı her yerde kurmak için mücadele edeceğiz! Çocuklarımız sizin karanlıklarınızda boğulmayacak bu karanlığı kadınlar aydınlatacak. Toplumsal cinsiyet eşitliğine dayalı, laik, bilimsel ve demokratik eğitimden asla vazgeçmeyeceğiz!”