Millî Eğitim Bakanlığı (MEB) eğitim alanına yönelik gerici saldırılarını sürdürüyor. Lise müfredatında değişiklik yapmaya hazırlanan MEB, lisede okutulan dersin içeriğine “yaratılış felsefesi” eklemeye hazırlanıyor.
Eğitim Sen “Müfredat değişiklikleri ile bilime ve bilimsel gerçeklere savaş açılmaktadır!” başlıklı yazılı açıklama yaparak konuya tepki gösterdi.
Açıklamada siyasal iktidarın eğitim müfredatını “dini” ve “milli” değerler çerçevesinde değiştirdiğine dikkat çekilerek, geçmişte yapılan değişikliklerle laik ve bilimsel eğitimin hedef alındığı vurgulandı. Açıklamanın devamında şunlar ifade edildi:
“Yeni müfredat hazırlıkları çerçevesinde yazılan ders kitaplarının içerikleri ile ilgili olarak sendikamıza ulaşan bilgiler, MEB’in doğrudan bilimi ve bilimsel teorileri hedef aldığını ortaya koymaktadır. Örneğin ortaöğretim biyoloji dersi öğretim programında doğrudan doğruya ‘yaratılış teorisi’ merkeze alınmış, bilimsel bir teori olan evrim teorisi ‘doğruluğu ispatlanmamış teoriler’ arasında sayılarak küçümsenmiştir.
MEB tarafından hazırlanan ‘Biyoloji Dersi Öğretim Programı’nın Temel Felsefesi ve Özel Amaçları’ başlığı altında yer alan ‘Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli kapsamında geliştirilen biyoloji dersi öğretim programıyla yürütülen eğitim öğretim süreçlerinde yaratılış teorisi benimsenmektedir’ ifadesi biyoloji dersinin bilimsel gerçeklere göre değil, iktidarın ‘Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli’ merkeze alınarak hazırlandığını göstermektedir.”
“Laikliği, bilimi ve bilimsel eğitimi savunacağız!”
Açıklamanın devamında, ortaöğretim biyoloji dersi öğretim programında biyoloji bilimini çarpıtan ifadelere yer verildiği belirtilerek şunlar ifade edildi:
“Evrim teorisinin biyolojiden genetiğe, tıptan ekolojiye kadar canlılığı ve canlıları ilgilendiren bilimsel çalışma alanlarını birbirine kopmaz bağlarla bağlayan en temel bilimsel ilke olarak kabul edilmesine rağmen MEB tarafından yok sayılmasını anlamak mümkün değildir. Biyoloji öğretim programında yapılan doğrudan siyasal-ideolojik bir ayıklama olduğu gibi, öğrencilerin canlılığı ve doğayı bilimin gözüyle görmesinden duyulan rahatsızlığın en açık göstergesidir.
Öğretim programları, bilimsel bilgileri aktarmayı, doğayı ve yaşamı bir bütün olarak kavramayı hedeflemeli, öğrencilerin çok yönlü gelişimlerine hizmet edecek öğrenme yaşantılarını içeren bir içerikte olmalıdır. Evrensel bilimsel gerçekleri yok sayan büyük ölçüde dini kural ve referanslara dayanan bir dilin kullanıldığı öğretim programlarının çocuklarımıza/öğrencilerimize verebileceği hiçbir şey yoktur.
Eğitim Sen olarak, yeni müfredat hazırlıklarını yakından takip etmeyi sürdürecek, laik bilimsel eğitime meydan okuma anlamına gelen benzeri girişimler karşısında laikliği, bilimi ve bilimsel eğitimi savunmaya devam edeceğiz.”