Berkin Elvan’ın katledilmesi gibi pek çok katliamda “Emri ben verdim” diyen AKP şefi Tayyip Erdoğan, geçtiğimiz hafta Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde düzenlenen bir toplantıyla İnsan Hakları Eylem Planını açıkladı.
Açıklanan planda kulağa hoş gelen pek çok şey var. Fakat genelde kan damlayan bir ağızda insan hakları söylemi bile gerçeklikten ve inandırıcılıktan uzak kalıyor. Nitekim yeni sivil anayasa için İnsan Hakları Eylem Planı açıklandığını söyleyen Erdoğan, HDP’nin kapatılması için Bahçeli’yle birlikte yoğun bir çaba harcamaktan geri durmuyor.
AKP-MHP iktidarı gerçekliğine zıt 11 temel ilke
İnsan Hakları Eylem Planı şu 11 temel ilkeden oluşuyor:
“1- İnsan, doğuştan sahip olduğu vazgeçilmez haklarıyla yaşar, devletin görevi de bu hakları korumak ve geliştirmektir.
2- İnsan onuru, bütün hakların özü olarak hukukun etkin koruması altındadır.
3- Dil, din, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, mezhep ve benzeri sebepler temelinde hiçbir ayrımcılık söz konusu olmaksızın, herkes hukuk önünde eşittir.
4- Kamu hizmetinin herkese eşit, tarafsız ve dürüst biçimde sunulması, bütün idari faaliyetlerin temel özelliğidir.
5- Mevzuat, tereddüt doğurmayacak şekilde açık, net, anlaşılır ve öngörülebilir kurallar içerir, kamu otoriteleri de bu kuralları hukuk güvenliği ilkesinden ödün vermeden hayata geçirir.
6- Sözleşme özgürlüğüne, hukuki güvenlik ilkesi ve kazanılmış hakların korunması prensibine aykırı olarak hiçbir şekilde müdahale edilemez.
7- Devlet, girişim ve çalışma hürriyetini, rekabete dayalı serbest piyasa kuralları ile sosyal devlet ilkesi çerçevesinde korur ve geliştirir.
8- Adli ve idari işleyiş, masumiyet karinesi, lekelenmeme özellikle bunun altını çiziyorum, lekelenmeme hakkı ve ceza sorumluluğunun şahsiliği ilkelerini koruyan, gözeten ve güçlendiren bir yaklaşımı merkezine alır.
9- Hiç kimse, başkalarının kişilik haklarına saygı göstermek suretiyle yaptığı eleştirileri veya düşünce açıklamaları nedeniyle özgürlüğünden yoksun bırakılamaz.
10- Hukuk devleti, hak ve özgürlükler ile adaletin teminatı olarak her alanda tahkim edilir.
11- Haklarının ihlal edildiğini iddia eden herkes, etkili kanun yollarına zahmetsiz şekilde erişebilir, adalete erişim, hak ve özgürlüklere saygının esasıdır.”
Söz konusu 11 temel ilke İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nde var zaten. Türkiye de Beyannamenin imzacısı. Yani Türk devletinin uymak zorunda olduğu bağlayıcı bir sözleşme var. Buna zerrece uymayan AKP-MHP iktidarının, göstermelik “İnsan Hakları Eylem Planı”na uymasını beklemek abesle iştigal olur.
Yeni şeylermiş gibi sunulanlar
Sadece 11 temel ilke değil, eylem planının Erdoğan’ın saydığı 9 amacı da yazılı yasalarda ya da imzalanan uluslararası sözleşmelerde var.
Örneğin eylem planının dördüncü amacının, "ifade, örgütlenme ve din özgürlüklerinin korunması ve geliştirilmesi" olduğu söylendi. Ama bu zaten mevcut yasalarda var ve yalnızca mevcut iktidar uymuyor. Sadece yaptığı haberler nedeniyle tutuklanan onlarca gazeteci varken, en ufak bir eleştiriye bile kamu görevlisine hakaretten dava açılıp, ceza verilirken ifade özgürlüğünden söz etmek, sadece kendilerinin yalan söyleme özgürlüğü olduğu anlamına geliyor.
Valiliklerin eylem ve etkinlikleri yasakladığı bir ülkede o valilerin şefi, eylem, gösteri ve toplantıları teminat altına alınacağını söylüyor. Bir yalan ancak bu kadar kuyruklu olur herhalde.
Örgütlenme ve mücadeleyle kazanılır insan hakları
AKP uymakla yükümlü olduğu yasalara ve sözleşmelere “demokrat” maskesi taktığı dönemde bile uymadı. Küçük ortağı MHP’yle birlikte krizi daha derinleşmişken, yanı sıra “demokrat” maskesini çıkarıp faşizan yüzünü tüm çıplaklığıyla orta sermişken, herhangi bir kurala, kaideye, yasaya uyması zaten beklenemez.
En temel insan haklarından biri örgütlenme hakkıdır. İnsan hakları yalandan güzellemelerle değil, en temel insan hakkı olan örgütlenme hakkı kullanılarak, hak ihlallerine karşı örgütlü mücadele yürütülerek kazanılır.
H. Ortakçı