“AKP’li tosunun” “helal kokaini”

Din istismarında sınır tanımayan, ırkçı-şovenizmi pervasızca kullanan, toplum üzerinde şiddet araçları ile terör estiren, öte yandan yağmanın, talanın, adam kayırmanın, gaspın, rüşvetin kural olduğu bir rejimin tepeden tırnağa çürüme ve yozlaşma içinde çırpınması kaçınılmazdır.

  • Haber
  • |
  • Güncel
  • |
  • 30 Mart 2021
  • 11:35

“AKP Genel Merkez büro personeli” olarak çalışan Kürşat Ayvatoğlu adlı kişinin lüks aracında kokain çekerken kaydedilmiş bir videosu günlerdir tartışılıyor. Bu kişinin kumar masasında, T. Erdoğan’la ve İçişleri Bakanı S. Soylu ile çekilmiş fotoğrafları da medyada yayınlandı.  

Video ve bu üç fotoğraf bir araya getirildiğinde, dinci-faşist rejimin bir tür portresi oluşuyor. Tek adam rejiminin başı, ırkçı-faşist saldırganlığıyla bilinen çete başı bir bakan ve bu rejimin yağma/talan düzeninden beslenen, milyonluk araçlara binen, kumar oynayan, kokain çeken AKP’nin “genç tosunları”ndan biri…

Olayın açığa çıkması üzerine açıklama yapan AKP’li bir yetkili, partilerinde birçok gencin bu batağa saplandığını itiraf etti. Olayın ifşa edilmesi üzerine Ankara Emniyeti K. Ayvatoğlu’nu gözaltına almak durumunda kaldı. Ardından adli kontrol şartıyla serbest bıraktı. AKP şeflerinden Hamza Dağ ise, “Yaklaşık 1 yıldır genel merkez büro personeli olarak çalışan kişinin dün akşam iş akdi fesh edilmiştir. Şahıs hakkında gözaltı işlemi yapılmıştır” şeklinde bir açıklama yaptı.

K. Ayvatoğlu önce kokain değil, arkadaşlarına şaka yapmak amacıyla pudra şekeri çektiğini iddia etti. Ardından yeni bir açıklama yaparak uyuşturucu bataklığına saplandığını itiraf etti, sosyal medya hesaplarını kapattı ve milyonluk araçlarını internet üzerinden satışa çıkardı.

K. Ayvatoğlu’nun salt bir kişi olarak ele alınması, “ağacı gösterip ormanı gizleme” taktiğinden başka bir sonuç yaratmaz. Zira bu kişi, dinci-faşist rejimin yarattığı “genç tosunlar” ordusunun tipik bir örneğidir sadece. Vurgulamak gerekiyor ki, din istismarında sınır tanımayan, ırkçı-şovenizmi pervasızca kullanan, toplum üzerinde şiddet araçları ile terör estiren, öte yandan yağmanın, talanın, adam kayırmanın, gaspın, rüşvetin kural olduğu bir rejimin tepeden tırnağa çürüme ve yozlaşma içinde çırpınması kaçınılmazdır.

Dini söylemle yatıp dini söylemle kalkan bu “yerli/milli” rejimde zulüm ve zorbalık, ırkçılık ve mezhepçilik, lüks ve şatafat, yalan ve riyakarlık, yağma ve talan ‘helal’, hatta ‘kural’ haline getirilmişken, öyle ya ‘AKP’li Genç Tosunlar’ın kokain çekmesi neden ‘helal’ olmasın ki?