İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi Hapishane Komisyonu, bugün 399. F Oturması eylemini gerçekleştirdi. Dernek binası önünde yapılan eylemde, hasta tutsak Serdal Yıldırım’ın durumuna dikkat çekildi.
Eylemde komisyon adına Mehmet Acettin tarafından okunan basın açıklamasında, hapishanelerdeki saldırılara dikkat çekildi ve hasta tutsaklarla ilgili olarak şunları söylendi:
“Mahpuslar, hasta oldukları zaman onlara hapishane reviri bile çok görülüp revire dahi götürülmüyor ve onlara adeta ‘acılar içinde ölün’ deniyor. ATK’nın verdiği raporlar dikkate dahi alınmıyor. Bu yüzden hapishanelerden gün aşırı ölüm haberleri geliyor. Ayrıca sözde R Tipi hapishanelerle de mahpuslara kolaylık sağlanmaya çalışılıyor oysa ki mahpuslar burada da adeta ölüme terk edilmiş durumda ve mahpuslara yardımcı olmakla görevli kişiler hasta mahpuslara yardım etmekten daha çok zarar vermektedirler.”
Bu haftaki eylemde hasta tutsak Serdal Yıldım’ın durumuna dikkat çekildi ve Yıldırım’ın tutuklanma süreci hakkında şunlar aktarıldı:
“Serdal Yıldırım 1991 yılı Mardin Kızıltepe doğumludur. 2012’de geçirdiği trafik kazası sonucu belden aşağısı tutmaz olmuş, beline platin takılmış, tekerlekli sandalyeye mahkum olmuş ve hapse girene kadar tüm bakımını evde annesi yapmıştır.
2015 yılında Serdal Yıldırım’ın ailesi ile başka bir aile arasında husumet yaşanmış ve bu aile tarafından yalan beyanlara dayalı ihbar yapılarak Serdal’ın ‘örgüte yardım ettiği’, ‘örgütün dağ kadrosuna dahil olduğu’ söylenmiştir. Bunun üzerine yapılan araştırmalardan hiçbir delil elde edilememesine ve daha sonra bu ihbarı yapan aile beyanlarının doğru olmadığını söylemesine rağmen Serdal Yıldırım, 2015’te Mardin Kızıltepe’deki evlerine yapılan baskınla gözaltına alınmış ve daha sonra tutuklanmıştır.
Ailesinin aktarımına göre eve Serdal’ı almaya gelen özel hareket polisleri dahi şaşkınlık yaşamış ve Serdal ile ona isnat edilen suç için bağ kurmakta zorlanmıştır. Zira Serdal Yıldırım’ın fiziksel olarak kendine isnat edilen suçu işlemesi imkânsız olmakla birlikte hastane kayıtlarında da mevcut olduğu gibi trafik kazası geçirdiği günden beri sürekli doktor kontrolünde tedavi gördüğü belgelerle ispatlıdır.
Serdal Yıldırım ilk tutukluğunun ardından 45 gün sonra serbest bırakılmış ve bu sürede tedavisi kaldığı yerden devam etmiştir. Daha sonra 2018’in Kasım ayında tekrar tutuklanmış ve aslında hiç işlenmemiş bir suç dolayısıyla belden aşağısı tamamen felçli bir biçimde 9 yıllık bir mahkûmiyet almış ve tam 1 yıldır insanlık dışı bir vaziyette hapishanede tutulmaktadır.”
Açıklamada, Yıldırım’ın hapishane yaşadıkları da şöyle aktarıldı:
“%98 engelli raporu olan ve ATK’nın hapishane koşullarında kalamaz raporu verdiği Serdal Yıldırım insan haklarına aykırı, çok zor koşullarda hapishanede tutulmaktadır. Durumu zaten son derece ağır ve çekilmez olan, tekerlekli sandalyede yaşamını devam ettiren, tek başına su dahi içemeyen ağır hasta mahpus Serdal Yıldırım, şu anda kaldığı Metris R tipi Ceza İnfaz Kurumu’nda görevli hasta bakıcılar tarafından tekerlekli sandalyeden yatağa taşınırken düşürülmüş ve bu düşürülme sonucunda Yıldırım’ın sırtındaki omurlarına takılan platin maddesinde bir kayma gerçekleşmiştir. Mahpus Serdal Yıldırım bu kayma sebebiyle sırt üstü uzanamayacak kadar acı çekmekte öyle ki acıdan uyuyamamaktadır.
Bu ağrıları sebebiyle acil olarak hastaneye sevk edilen Serdal Yıldırım’ı muayene eden hekimler kendisine ‘Acil ameliyat olman lazım ancak ameliyatı sadece vücuduna bu platinleri yerleştiren hekim yapabilir’ demiştir. Bu nedenle Serdal Yıldırım tekrar olması gereken ameliyatı olamamış ve halen daha tekerlekli sandalyede oturmasını dahi güçleştiren ağrılar çekmektedir.
Hayatını tek başına idame ettiremeyecek durumda olan mahpusun platin kaymasından ötürü ayrıca yaşadığı sıkıntının giderilmesi için avukatları tarafından savcılığa başvuru yapılmış ve savcılık tarafından Serdal Yıldırım’ın ilk ameliyatının yapıldığı Ankara İbn-i Sina Hastanesi’ne sevk edilip kendisini ameliyat eden Prof. Dr. Tarık Yazar tarafından söz konusu platin ameliyatının yapılması kararı alınmış ve bu karar Metris R Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’na bildirilmiştir.”
Metris R Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nun Ankara İbni Sina Hastanesi’nde görev yapan Prof. Dr. Tarık Yazar’ın emekliye ayrıldığını öğrenmesi üzerine Yıldırım’ı Baltalimanı Kemik Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne sevk ettiği belirtilen açıklamada, burada Yıldırım’a tekrardan, ‘bu ameliyatın çok zor bir ameliyat olduğunu ve cezaevi koşullarında yapılmasının mümkün olmadığını zira söz konusu ameliyatın ameliyat sonrası dahi çok özenli bir bakım süreci gerektirdiği’ söylendiği ve ameliyatın gerçekleşmediği belirtildi.
Açıklamada, Yıldırım’ın gerekli ameliyatı olabilmesi için derhal serbest bırakılması istendi.