Yine staj için yollardayım. Staj yeri bulmam için verilen son tarih 1 Mayıs. Staj defteri 100 lira. Diyeceksiniz ki, küçük bir defter nasıl 100 lira oluyor? Okullar okul mu, tefeci mi?
Neyse, staj yapılabilecek yerleri aramaya başladım.
Fabrikalarda mülakatlara giriyorum. Stajyer mi alıyorlar, üst düzey yönetici mi alıyorlar belli değil. Diyorum ki, “efendi ben mühendis filan değilim, 'basit' bir stajyerim”. Baktım olmuyor, umudumu kestim.
Yine düştüm sanayinin içinde dolaşmaya. Şimdi başka bir fabrikanın kapısındayım. Başvuru formu istedim. Şöyle bir cümle ile karşılaştım: “Fabrikada çalışan akraban var mı?” “Hayır yok” diye cevap verince, formu elimden çekip aldı. “Boşuna uğraşma, eleme listesinin ilk başına geçersin.”
Şimdi ne yapalım biz? Fabrikada akrabamız yoksa inşaata gidip duvar mı kıralım?
Gelelim okuldaki öğretmenlerimize. Öğretmenlerimiz kendilerinden staj için yardım talep ettiğimizde rüşvet karşılığında staj yeri bulabileceğini söylüyor. Asıl tefeci öğretmenimizmiş! Malzeme için ona buna para ister, sonra kullandırmaz. Olan cebimize oluyor.
O sanayi senin, bu sanayi benim gezdim durdum. Sonuç hüsran!
Maddi durumu olmayan öğrenciler, okulu bırakmak zorunda kalıyor. Meslek liseleri, okul olmaktan çıkmış. Yöneticilerin gözünde meslek liseleri bir hiç haline gelmiş. Tefecilerin elinde yetişen işçiler olmuşuz.
Bursa’dan bir meslek liseli