Devrimci Gençlik Birliği (DGB) bir süredir çeşitli araçlarla dört bir yanda çalışmasını sürdürdüğü 3-4 Ağustos etkinliklerinin ilkini “Denizlerin yolunda Filistin’in yanında!” şiarıyla gerçekleştirdi.
Etkinliğin fotoğraflarına buradan ulaşabilirsiniz...
İstanbul’da Şişli Tiyatrosu’nda gerçekleştirilen etkinlik Filistin halkının onurlu direnişinde ölümsüzleşenler başta olmak üzere, devrim ve sosyalizm mücadelesinde yaşamını yitirenler için saygı duruşu ile başladı.
Ardından Filistin’in direngen halkına atfedilen sinevizyon izlendi. Sinevizyonda Filistin’in direniş tarihine, emperyalistlerin işgal politikalarına, Filistinli devrimcilere değinilerek bugüne gelen süreç aktarıldı. Sinevizyonun devamında dünyada gençliğin Filistin halkının yanında olduğuna dikkat çekilerek direnişin işgal son bulana dek süreceği vurgulandı.
DGB: Denizlerin yolundan da Filistin’den de direnmekten de vazgeçmiyoruz!
Sinevizyonun ardından söz DGB temsilcisine bırakıldı. DGB temsilcisi “Tarihe, insanlığa, geleceğe karşı sorumluluğumuz var. Bu sorumluluk bizleri sorular sormaya ve cevaplar aramaya yönlendiriyor. Bu sorumluluk bizleri harekete geçmeye, değiştirmeye çağırıyor” diyerek başladığı konuşmasında Filistin’deki tarihsel yıkımı aktardı. Konuşmanın devamında yıkımın gözler önündeki failinin Siyonist İsrail devleti, arkasındaki gerçek güçlerin ABD emperyalizmi ve batılı müttefikleri olduğuna dikkat çekilerek AKP’nin iki yüzlü politikalarına değinildi. DGB temsilcisi Ukrayna’daki savaşa da dikkat çekerek savaşın NATO’nun genişleme planlarının bir parçası olduğunu vurguladı ve şunları söyledi:
“ABD liderliğindeki emperyalist kamp, yalnızca sorunların ve dolayısıyla savaşların kaynağı değildir. Fakat aynı zamanda bu sorunların çözümünün ve dolayısıyla savaşların bitirilmesinin de baş engelidir.”
Dünya ölçüsünde halkların Filistin direnişi ile dayanışmasına değinilen konuşmada “Bizler ABD’nin, AB’nin, emperyalistlerin iki yüzlü politikalarının karşısında direnen Filistin halkının yanındayız. Her yerde emperyalizme, Siyonizm’e, baskı ve sömürüye karşı işçilerin birliği, halkların kardeşliği şiarını haykırmaya devam edeceğiz” denildi. Konuşmada son olarak şu ifadelere yer verildi:
“Emperyalizme ve Siyonizm’e karşı halkların kardeşliği bayrağını yükseltiyoruz. Bu bayrak tarihten günümüze ezilen, baskı gören, sömürülen sınıfların özgürleşme mücadelesinin bayrağıdır. Bedrettinlerden Paris Komünarlarına, Fransız Devrimi’nden Ekim Devrimi’ne, Vietnam halkının emperyalizme karşı ortaya koyduğu onurlu direnişten Çin Devrimi’ne insanlık tarihinin tüm dönemeçlerinde onurlu işçilerin, emekçilerin, gençlerin elinde bu bayrak var!
Bu bayrak 71 devrimci kopuşunun önderlerinden Denizlerin, Mahirlerin, İboların bayrağıdır. Bu bayrak emperyalist işgal ve savaş politikalarının karşısında direnen halkların bayrağıdır. Bu bayrak Kürt’üyle, Arap’ıyla, Afrikalısıyla, Asyalısıyla, Ortadoğulusuyla tüm ezilen, sömürülen halkların kurtuluş bayrağıdır. Bu bayrak fabrikalarda sömürü cehennemine karşı yükseltilen emeğin kurtuluşunun bayrağıdır, kızıldır bayrağımız, insanlığın kurtuluşunun bayrağıdır. Ateşin keşfinden güneşin zaptına giden bu yolda herkesi, emeğin ve insanlığın kurtuluşu mücadelesine omuz vermeye çağırıyoruz. Biliyoruz ki, emperyalizme ve Siyonizm’e karşı direnen Filistin halkı kazanacak!”
Filistin Gençlik Hareketi temsilcisi: “Koşullar ne olursa olsun halkımız direnmeye kararlıdır!”
Filistin Gençlik Hareketi temsilcisi Munazzamay Eşşabiba El-Filasyiniya, etkinliğe gönderdiği video ile katılımcılara ve DGB’ye teşekkür etti, ardından Filistin’deki soykırım savaşının neden olduğu yıkımı aktardı. Konuşmanın devamında şu ifadelere yer verildi:
“Bu insanlık soykırımı devam ederken, Siyonist düşman ve onun küresel şer ve saldırganlık güçlerinden müttefikleri ve destekçileri, halkımıza ve davamıza karşı süregelen tarihi suçun canlı tanığı olduğu için UNRWA kurumunu sona erdirmeye çalışmak da dahil, ellerindeki tüm imkân ve kabiliyetleri kullanarak, karalama kampanyaları, yalanlar ve medyanın her türlü yanlış bilgilendirmesini kullanarak, Filistinli mültecilere temel yaşam hizmetleri sağlamasını engellemek için çılgınca Filistin davasını tasfiye etmeye çalışmaktadır. Bu kurumu ve Filistin halkının dönüş hakkını ortadan kaldırmaya ve tasfiye etmeye yönelik Batılı sömürgeci girişimler uzun yıllar boyunca çeşitli biçim ve yöntemlerle devam etmiştir.”
El Aksa Tufanı ile işgalin tırmanışa geçtiğine dikkat çekilen konuşmada şunlar denildi:
“Filistin halkı adına, bu dünyadaki tüm onurlu ve özgür insanları, Filistin halkını ve haklı davasını desteklemek için meydanlara çıkan dünyanın dört bir yanındaki üniversite öğrencilerini selamlıyoruz.”
Ardından Pınar Aydınlar Filistin halkını selamlayarak ezgilerini seslendirdi.
BDSP: Filistin davası devrimci, demokratik, laik bir programla kazanılır!
BDSP temsilcisi konuşmasına başlamadan önce Filistin Gençlik Hareketi temsilcisinin vize ve uçuşların iptali nedeniyle, BDS'nin ise eylem nedeniyle etkinliğe katılamadığını belirterek, direnen Filistinlilere selam gönderildi.
BDSP temsilcisi emperyalistlerin kirli savaş ve saldırganlıkları nedeniyle Ortadoğu'nun kan gölüne çevrildiği ve bu saldırılardan en çok Filistin ve Kürt halkının zarar gördüğünü belirtti.
Konuşmanın devamında saldırıların arka planına ilişkin emperyalistlerin politikaları teşhir edildi. ''Siyonistler ortadoğunun bağrına kanlı bir hançer olarak saplandı'' diyen temsilci emperyalistlerin ortadoğuyu böl, parçala, yönet politikalarının parçası olarak Filistin halkını 70 yıldır katlettiğini belirtildi. Katliamların 1948'den bu yana sürdüğü belirtilen konuşmada Siyonist projenin emperyalistlerin ortadoğudaki politikalarını hayata geçirmek için oluşturduğu bir odak olduğu vurgulandı. Konuşmanın devamında saldırılar ve katliamlar karşısında Filistin halkının ve 1968 kuşağının direnişi aktarılarak, “O dönem devrimci, demokratik programa sahip örgütler Filistin topraklarında mücadele yürüttüler” denildi.
1990'lara gelindiğinde Sovyetlerin çöküşü ve FKÖ'nün emperyalistlerle anlaşarak "çözüm politikalarına" yönelmesi nedeniyle direnişin devrimci önderliğinin zayıflatıldığı vurgulandı. Bu nedenle direnişin önderliğinin İslamcı-gerici örgütlere geçtiği belirtilerek şu ifadelere yer verildi:
“Filistin direnişi Hamas'la başlamadı. Filistin direnişi Siyonizme karşı başladı. İslami hareketlerle uyuşmak mümkün değildir. Biz din, ırk, mezhep ayrımı olmayan bir dünya ideali için mücadele ediyoruz. Bizi esasında ilgilendiren Filistin halkının haklı ve meşru direnişidir. Bu haklı ve meşru taleplerin bugünkü temsilcisi Hamas diye Filistin halkının yanlarında olmaktan geri durmayacağız.
Halkların haklı ve meşru mücadelesini karalayan söylemlere itibar etmemeliyiz. Filistin davası haklı davadır.”
Konuşmanın devamında Filistin davasısının tarihsel süreci aktarılarak ''Nasıl ki Kürt halkının davası haklıysa Filistin halkının davası da haklıdır'' denildi.
BDSP temsilcisi Filistin sorununun çözümüne ilişkin şunları ifade etti:
“Bilimsel sosyalizmin tarihsel deneyimleri bu konuya nasıl yaklaşmamız gerektğini gösteriyor. Bizim rehberimiz Marksizmdir. Filistin sorunu nasıl çözülür?
Dünün devrimci Filistin örgütleri devrimci, deokratik, laik bir programa sahiplerdi. Bu program dünya halklarının desteğini almıştır. İslamcı hareketler, Fİlistin davasını zayıflatmanın aracı olarak kullanılıyor. Bunun karşısında olmalıyız. Sorunun gerçek çözümü, çözümü sağlayacak dinamikleri açığa çıkaracak program budur. Yakın gelecekte çözülecek bir sorun olmasa da biz bu perspektifle yaklaşmak zorundayız. Filistin davası meşrudur, nehirden denize özgür Filistinle mümkün olacaktır. Bu da o topraklarda yaşayan tüm dini ve etnik kimliklerin birlikte mücadelesi ile olanaklıdır.”
Soru-cevap bölümünde gelen ''Hamas'a rağmen Filistin direnişine kayıtsız, şartsız destek mi vereceğiz?'', ''İslamcı örgütlere mi kızacağız, davaya emperyalistlerle anlaşarak ihanet edenlere mi kıcazacağız?'', ''İki devletli çözümü savunmuyorsunuz. Çözüm ne olacak?'' sorularına yanıtlar verildi. Canlı tartışmalarla geçen soru-cevap bölümünün ardından Avrupa RJ'nin dayanışma mesajı dinlendi ve ara verildi.
RJ: Yaşasın enternasyonel dayanışma!
Etkinliğe mesajlarını gönderen RJ’liler ise şunları ifade etti:
“Sevgili yoldaşlar,
RJ olarak Almanya’dan etkinliğinize dayanışma selamlarımızı gönderiyoruz. Savaş, sefalet ve sömürü dolu bir dönemde enternasyonel birlik, biz devrimciler için büyük önem taşıyor. Özellikle biz gençler savaş durumuna ve geleceğe dair umutların yokluğunun sonuçlarına katlanmak zorundayız.
Aynı zamanda Almanya’da Filistin dayanışmasına yönelik baskılara, militarizme ve sömürüye karşı direnişimizi gösteriyoruz, göstermeye devam edeceğiz. Bizi hapsetmeye çalışabilirler ama direnişimizi kıramayacaklar. Bu nedenle yaşasın halkların kardeşliği, yaşasın enternasyonel dayanışma!”
***
Aranın ardından Bandista'nın coşkulu şarkı ve marşları hep bir ağızdan söylendi.
Etkinlik, gençlik buluşmasının 4 Ağustos'ta “Özgürlük ve gelecek buluşması” ile devam edeceğinin duyurulması ile sona erdi.
Etkinlikten notlar:
-Etkinlik salonuna ve girişine “Denizlerin yolunda, Filistin’in yanındayız!”, “Çözüm devrimde kurtuluş sosyalizmde”, “Hanzala yüzünü dönecek” yazılı pankartlar asıldı.
-Girişte Eksen Yayıncılık, Emeğin Kurtuluşu, İstanbul Özgür Öğrenci Meclisi, Özgürlükçü Gençlik stantları yer aldı.
-Kolektif olarak hazırlanan sergi de salon girişinde yer aldı.
-Etkinlik boyunca ''Filistin'de düşene, dövüşene bin selam!'', ''Yaşasın devrim ve sosyalizm!'', ''Yaşasın işçilerin birliği, halkların kardeşliği!'' sloganları atıldı.
Kızıl Bayrak / İstanbul