Sudan’da Egemenlik Konseyi üyesi Muhammed Hasan et-Teayişi ile Devrimci Cephe arasında 3 Ekim’de imzalanan nihai barış anlaşması sonrası hükümetin İsrail’le normalleşme adımları atması ve derinleşen ekonomik kriz halkta öfke yarattı.
ABD, 2001’de ikiz kulelere yapılan saldırının ardından Sudan’ı da “terörist devletler” listesine almasıyla birlikte ambargo uyguladı. Halk isyanı sonrası kurulan geçici hükümet uluslararası yaptırımlarla birlikte, sel felaketleri ve korona salgının tetiklediği ağır ekonomik sorunlarla karşı karşıya kaldı. Ülke genelinde altı ila yedi saat arasında yaşanan elektrik kesintileri halkın öfkesini daha da kızıştırırken, sokaklarda “Un nerede”, “Yakıt nerede” isyan sloganlarıyla eylemler düzenleniyor.
Son zamanlarda, ABD “terör listesi”nden çıkarma, 335 milyon dolar ödeme ve ambargoyu kaldırma vaatleriyle Sudan yönetimiyle görüşmelere hız verdi. Trump’ın Arap ülkeleriyle İsrail arasındaki normalleşme anlaşmaları yönündeki seçim kampanyası vaadini yerine getirmeyi hedefleyen ABD emperyalizmi, Sudan yönetimine, İsrail hükümetiyle yakınlaşması için küstahça dayatmalarda bulunuyor. Sudan hükümetindeki askeri kanat İsrail’le anlaşmaya varmak istese de, ABD tarafından dayatılan şantajı halk kabul etmiyor.
BirGün’de yer alan habere göre, ülke genelinde devam eden protestolara Abdullah Hamduk başbakanlığındaki hükümet müdahale emri verdi. Bağımsız Sudan Merkezi Doktorlar Komitesi’nin açıklamasına göre, başkent Hartum’da polisin gerçek mermi kullanması sonucu bir eylemci hayatını kaybetti, 14 kişi yaralandı. Bahrı ve Umdurman kentlerinde düzenlenen eylemlerde de polis müdahalesi yaşandı. Komite, “Devrimin gidişatının düzeltilmesi talebiyle sokaklara çıkan kalabalık, iktidarın küstahça ve orantısız şiddetiyle karşılaştı” açıklaması yaptı.
Protestolara önderlik yapan Özgürlük ve Değişim Güçleri Bildirgesi (ÖDGB), polis şiddetine karşı “Halk, hayat pahalılığını, ekmek, ilaç, yakıt gibi temel tüketim maddelerinin yetersizliğini protesto için sokağa çıkarken geçiş hükümetin ifade özgürlüğü ve barışçıl protesto hakkına saygı duymuyor” açıklamasını yaptı.