Sri Lanka’da iflas eden rejimin faturasını ödemeye zorlanan emekçilerin aylar süren isyanı başkanlık sarayının işgaliyle son bulmuştu. Devlet Başkanı Gotabaya Rajapaksa ülkeden kaçıp istifa etmişti. İsyan dalgası başında Gotabaya Rajapaksa’nın bulunduğu ‘Rajapaksa klanı’ rejimini sarsmış ama yazık ki, yıkmaya muvaffak olamamıştı. Rajapaksa’nın en yakın suç ortaklarından biri olan başbakan, kaçan şefinin koltuğuna oturarak çökmüş rejimi toparlayabilmek için işe koyuldu. İlk yaptığı iş ise keskin dişlerini göstermek, OHAL (Olağanüstü Hal) ilan ederek karşı saldırıya geçmek olmuştu.
Başkent Colombo’da devlet başkanlığı, başbakanlık ofisleri ile Rajapaksa’nın sarayına yapılan baskınlara katılan eylemcilerin bir kısmının gözaltına alındığına dair haberler çıkmıştı. İflas etmiş rejim sefalete isyan edenleri “kamu malına zarar vermek”le suçlayacak kadar pervasızlaşabilmişti.
Gazete Duvar’ın AFP’den aktardığına göre, Sri Lanka Öğretmenler Sendikası Genel Sekreteri Joseph Stalin de “Mayıs ayında mahkeme emrini ihlal ederek eylem düzenlediği” gerekçesiyle gözaltına alındı.
Ajansa konuşan üst düzey bir emniyet yetkilisi, 43 yaşındaki sendika liderinin devlet başkanlığı ofisinde düzenlenen eylemlerden bir fotoğrafını sosyal medya hesabında paylaşmasının ardından gözaltına alındığını ifade etti.
Bir sendika liderinin eylemde çekilmiş bir fotoğrafı paylaşmasının ardından gözaltına alınması, kokuşmuş rejimin emekçilerin yoksulluğa, sefalete ve her türlü siyasal kepazeliğe karşı direnişini ‘suç’ olarak göstermeye çalıştığına işaret ediyor. Görünen o ki, kitleler bu pervasız saldırılara yeni direnişlerle karşılık vermezse, iflas etmiş rejim emekçilere karşı yeni hamleler yapmaya devam edecektir.