İşçilerin Birliği Halkların Kardeşliği Platformu (BİR-KAR) Paris'te bir panel düzenledi. 24 Aralık Pazar günü Paris Dersim Kültür Derneği'nde gerçekleştirilen etkinlik saat 14.00’da başladı. Olayların yoğunlaştığı, birçok gelişmenin ardarda yaşandığı bir süreçte bunun anlamı ve tarihsel bağlarını tartışmak için bir araya gelindiği ifade edilerek öncelikle devrim ve sosyalizm şehitleri için saygı duruşu çağrısı yapıldı.
Ardından Filistin'deki yeni Siyonist işgal saldırısının tartışıldığı bir dönemde sosyalistlerin ulusal soruna yaklaşımında Ekim Devrimi pratiğini sunması için söz Orhan Dilber'e verildi.
“Ekim Devrimi halklara özgürlüğü öğretti”
Orhan Dilber, Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği'nin ortaya çıkışı ve Milletler Cemiyeti'yle kurulan ilişkiler ve bunun anlamı üzerine bir sunum gerçekleştirdi. Lenin'in konuya dair müdahaleleri ve yaklaşımının temellerini ifade etti. Halklar hapishanesi olan Çarlık Rusya’sını yıkıp kurulan federatif yapının önemini ifade etti. Osetlere kadar inen yönetim biçimleriyle halkların özgürce yaşama ve kendini yönetme pratiklerine değindi.
Orhan Dilber'in sunumunun ardından verilen aradan sonra BİR-KAR temsilcisi söz alarak ikinci kısmı başlattı. Etkinlikte Filistin'deki savaş gündemine güncelden değil de tarihsel bir yaklaşımla başlamalarının nedenine dikkat çekti. İnsanların gelişmeleri takip ederken olayları tarihsel ve evrensel bağlamından kopardığına vurgu yaptı. Her şeyi Filistin'deki direniş hareketinin 7 Ekim hamlesiyle başlatan mantığın aşılması, olayın tarihsel arka planını, sürekliliğini ve diğer olaylarla bağını tartışmak gerektiğini söyledi. Ukrayna savaşı başladığında komünistlerin yayınladığı bildiriyle Filistin ve Kürt halklarının yaşayacağı acılara dikkat çektiğini hatırlatarak yerelden genele bakabilmenin önemini vurguladı. Savaş karşıtı hareketi büyütmenin, Filistin başta olmak üzere ezilen halkların direnişine destek vermenin, emperyalist saldırganlık ve savaş politikasına karşı mücadeleyi yükseltmenin önemine çubuk büktü. Emperyalistlerin ve siyonistlerin tüm kirli propagandalarına rağmen bugün kimsenin “bebek katili”, “tecavüzcü” yalanlarına inanarak Gazze'deki soykırımı kabul etmediğine değindi. Avrupa'daki kitlesel destek eylemleri ve silah fabrikalarından limanlara lojistik sevkiyatı bloke etme çabalarına vurgu yaptı.
“İşçi sınıfı ancak örgütlenerek cevap olabilir”
Asıl önemli olanın işçi sınıfının örgütlü tavrını göstermesi olduğunu belirten BİR-KAR temsilcisi, geliştirilecek barış hareketinin hem emperyalistlerin savaş politikasına hem pandemiden beri artan sefalet ve sömürü saldırısına cevap olacağını söyledi. Arjantin'de faşist adayın seçimleri kazanmasından Fransa'daki göçmen yasasına sorunların pandemiden sonra derinleşen kapitalist sistemin krizinden kaynaklandığını, bu krizler, bunalımlar ve savaşların ancak devrimle aşılabileceğini ifade etti. Sosyalizmin gerçek bir alternatif olarak kendini kanıtladığını, Ekim devriminin eşitlik ve özgürlük arayışına ışık olduğunu ve bunun için örgütlenmek ve bir adım ileri çıkmak gerektiğini vurgulayarak konuşmasını tamamladı.
Son sözlerde iki konuşmacı da Filistin'deki direniş hareketinin geçmişi ve bugünü üzerine belli vurgular yaptı. Orhan Dilber laik tek bir Filistin politikasına dikkat çekerek bugün direnişe destek adına HAMAS’ı parlatmanın tarihi olarak İran gibi örneklerde yarattığı tahribatları hatırlattı. BİR-KAR temsilcisi de Filistin'deki tarihi 1 Mayıs afişlerinden yola çıkarak Arap/Yahudi birlikte mücadele vurgusunu yaptı.
Panel bitiminde katılımcıların birebir sohbetleriyle etkinlik tamamlandı.
Kızıl Bayrak / Paris