Paris’te faaliyet gösteren Nogozon Derneği 5. yılını kitlesel bir geceyle geride bıraktı. Aylar öncesinden 5. yıl hazırlıkları çerçevesinde planlanan anti-emperyalist gece, Cumartesi günü gerçekleştirildi.
Öncesinde Paris ve çevre banliyö bölgelerinde yüzlerce afiş ve gece için tanıtım masası açılarak çağrı çalışmaları yürütüldü. Yüzlerce el ilanı da bu faaliyetler sırasında kitlelere ulaştırıldı. Etkinlik çağrı çalışmasıyla Nogozon’un amacı ve faaliyetleri de yansıtılmış oldu. Bu süreçte Nogozon’un yerinden belediye tarafından çıkarılmak istenmesi çalışmaların yoğunluğunu bölse de gece için anlamlı bir çalışma yürütüldü. Hem kitle çalışması hem de planlamasıyla başarılı bir politik etkinlik olan geceyle belediyenin dernek yerinden çıkarma çabasına da anlamlı bir yanıt verilmiş oldu.
Gece salonunda Suntendance oyunu ve satranç atölyesi kurularak gelenler için düşünce oyunları alanı sunuldu. Ayrıca İtalyan bir fotoğraf sanatçısının siyah beyaz fotoğraflarından oluşan sergisi açıldı. Jeunes Maoistes, Potere Popolo, Quartier Libre, Nogozon ve oturum hakkı için eylem yapan siyasi mültecilerin standları açıldı.
Mücadelenin ilk görevi: Anti-emperyalist olmak!
Parole Lerant Demain salonundaki etkinlik saat 16.30 sularında başladı. Etkinlik salonun girişine “Vivre L’internationalism!” (Yaşasın enternasyonalism!) pankartı asılırken tüm alana Nogozon’un çeşitli eylemler için hazırladığı pankartlardan bir sergi açıldı. Ayrıca ana sahneye günün anlamına uygun olarak Thomas Sankara’nın “Quand le peuple se debout, L'imperialisme tremble!” (Halk ayağa kalktığı zaman emperyalizm titrer) sözü yazılı olan bir pankartı asıldı.
Saat 17.00’de gecenin konusu üzerine panel gerçekleştirildi. Panel masasında “Dans le gares et dans le facs; vive la lutte des classes contre le capitalism et l'imperialisme!” (Garlarda ve fakültelerde kapitalizm ve emperyalizme karşı yaşasın sınıf mücadelesi) pankartı asıldı.
Panel Nogozon adına yapılan konuşmayla açıldı. “Fransa’da anti-emperyalizm bizim için mücadelede ilk görevdir” diyerek başlayan konuşmada Fransız sol ve sosyalist hareketindeki emperyalizm yaklaşımı eleştirilerek somut pratiklerden örnekler verildi. Fransa’yı emperyalist olarak görmeyenlerden Suriye’deki işbirlikçi gerici çeteleri “Arap halk isyanlarının devamcısı, devrimciler” görenlere karşı bu yanılsamaların arka planı anlatıldı. 1. Emperyalist Paylaşım Savaşı’nın 100. yılındaki “Barış konferansı” üzerinde duruldu. Genel sol hareketin bu konferansı sadece Trump protestosuna indirgemesine dikkat çekildi. Anti-emperyalist olunmadan anti-kapitalist, anti-faşist olmanın tam olarak şekillenmeyeceği söylendi. Flormar direnişi ve Fransa’daki Yves Rocher teşhiri üzerinde durularak emperyalizmin işgal ve savaş olmadan da sömürüyü taşıdığı vurgulandı.
Panelde Nogozon’un ardından Paris 20. bölgede faaliyet gösteren Quartier Libre’den iki kişi konuştu. Genel çerçevede Nogozon’un fikrine katıldıklarını ifade eden konuşmacılar kendilerinin lokal çalışmalar üzerinden bu fikirleri taşımaya çalıştıklarını ifade etti.
İtalyan örgütü Potere Popolo ise benzer bir anti-emperyalist bakış ifade edip Türkiye’nin Rojava işgaline karşı yaptıkları eylemlerden bahsetti. Paris’teki Rojava’ya destek yürüyüşüne katıldıklarını, Konsoloslukları önünde eylem yaparak hükümetin Türkiye’ye silah satışını yasaklaması taleplerini ilettiklerini belirtti. Yemen’e karşı kullanılan silahların İtalya’dan gönderilmesine karşı eylem yaparak sevkiyatı fiilen geciktirdiklerini anlattı.
Sunumların ardından sorular ve yorumlar alındı. 80 civarında izleyicinin katıldığı panelde sunumları güçlendiren sorular geldi. “Somut olarak anti-emperyalist bakışın taktiği nedir” sorusu üzerine canlı tartışmalar oluştu. Bir katılımcı işçiler arasında bir bağ olmadan yapılacaklara dair fikirlerini sunarken bir diğer katılımcı da anti-emperyalizmin devrimcilerin stratejisinin bir parçası olduğunu vurguladı.
Nogozon adına, sorulara verilen yanıtta, emperyalist sistemin işçilerin arasındaki enternasyonal bağı güçlendiren bir zemine dönüştüğü söylendi. Renault’nun dünyanın dört bir yanındaki fabrikalarından yola çıkarak mücadelenin kurduğu bağ vurgulandı. Ayrıca diğer iki sunum yapan grubun devletlerden Türkiye’ye silah ambargosu çağrısına yönelik bu tarzın yanlışlığı ifade edildi. Hem moderatör hem de Nogozon konuşmacısı yaptıkları vurgularla silah sevkiyatı bir iki günlük eylemle geciktirilmesinin ya da işgal sırasındaki ambargonun durumu değiştirmediğini vurguladı. Türk devletiyle AB arasındaki mülteci antlaşmalarının Rojava işgalinin maddi fonunu sağladığına işaret edilerek sistemin sermaye üzerinden beslendiğinin altı çizildi.
Yaklaşık iki saate yakın süren panelin ardından gecenin müzik programı başladı.
Coşkulu final
Fanfare grubu etkinliğin yapılacağı salona caddeden müzik yapmaya başlayarak girdi. Fanfare grubunun uluslararası devrimci marşlardan oluşan seçkisi salondaki havayı güçlendirdi. Etkinliğin ikinci grubu Anadolu Rock yapan Varidat’tı. Varidat da canlı bir repertuarla programa enerji kattı. Shaka Milo ile gecenin programı devam ederken aralarda Nogozon adına konuşmalar yapıldı. Nogozon’un faaliyetleri ve belediyenin yerinden çıkarma çabası anlatıldı.
Son olarak Action En Direct sahne aldı. Sarı Yelekliler’den Türkiye’deki sokak çatışmalarına farklı eylem görüntüleriyle besledikleri elektronik müzik ve remiks çalışmalarını sundular.
Baştan sona yoğun bir emek ve kolektif bir çalışmayla şekillenen etkinlik, coşkulu müzik programıyla da gelen kitlede güzel etkiler bıraktı.
Kızıl Bayrak / Paris