Ukrayna savaşını kışkırtan NATO ve onun patronu ABD, Neonazi işbirlikçisi Volodimir Zelenski yönetimine sürekli silah akıtarak savaşa benzin döküyor. Savaşa benzin dökerek Rusya ile Ukrayna’nın savaşı bitirme çabalarını baltalıyor. Bu savaş kışkırtıcılığına AB’yi de ortak eden NATO, provokasyonlara da devam ediyor. Doğu Avrupa ve Baltık cumhuriyetlerine silah yığan, o ülkelerde konuşlanan ABD-İngiliz askerlerinin sayısını arttırarak gerilimi sürekli tırmandırıyor.
Rusya’yı sıkıştırarak Ukrayna’ya savaş ilan etmesini sağlayan ABD-NATO ve suç ortakları gerilimi tırmandıran yeni adımlar atmaktan da geri durmuyor. Rusya ile bin 300 km. sınırı olan Finlandiya’yı NATO’ya alma hazırlığı yapmaları, savaş kışkırtıcılığında pervasızlıkta sınır tanımadıklarını birkez daha kanıtlamıştır.
Finlandiya, Rusya ile NATO arasında tarafsız bir politika izliyordu. Ukrayna savaşını kışkırtan ABD ile suç ortakları, şimdi de Finlandiya’yı sıkıştırarak Rusya karşıtı cepheye katmaya çalışıyor. Dün yapılan açıklamalar, baskının sonuç verdiğine işaret ediyor.
Finlandiya Cumhurbaşkanı Sauli Niinistö, Başbakan Sanna Marin ve Dışişleri Bakanı Pekka Haavisto’nun NATO üyeliğine başvurmaya olumlu yaklaştıklarına dair açıklamaları, ABD ile suç ortaklarının yeni bir provokasyon hazırlandığında olduğunu gösteriyor. Finlandiya yönetiminin üyelik kararının alınması için gereken adımların birkaç gün içinde atılacağını söylemesi, NATO-Rusya geriliminin daha da tırmanma ihtimalini yükseltiyor.
Yangına körükle giden NATO şefi Jens Stoltenberg, Finlandiya'nın NATO üyeliğinin hem ittifakı hem de Finlandiya'yı güçlendireceğini iddia etti ve “Finlandiya üyelik başvurusu yaparsa NATO'da memnuniyetle karşılanacak, katılım süreci sorunsuz ve hızlı olacaktır” dedi. Finlandiya yönetiminin açıklamalarını memnuniyetle karşılayan AB şefleri de provokasyon suçuna ortak olma eğiliminde olduklarını gösterdiler.
Rusya nükleer savaş riski konusunda uyardı
Finlandiya'nın NATO'ya başvurma niyetini gösteren açıklamaların ardından Rusya'dan yapılan ilk açıklamada NATO üyeliğinin “kesinlikle bir tehdit olduğu” vurgulandı.
Kremlin Sözcüsü Dimitri Peskov, herkesin Rusya ile NATO arasında doğrudan bir çatışmadan kaçındığını ve NATO genişlemesinin dünyayı ve Avrupa'yı daha istikrarlı bir hale getirmeyeceğini söyledi.
Telegram hesabından açıklama yapan Rusya Güvenlik Konseyi Başkan Yardımcısı Dimitri Medvedev ise, “Ukrayna'nın NATO ülkeleri tarafından silahla pompalanması, Ukrayna askerlerinin Batı teçhizatlarını kullanmak üzere eğitilmesi, ittifak ülkelerinin sınırlarımıza yakın bölgelerde tatbikatlar düzenlemesi NATO ile Rusya arasında doğrudan ve açık bir çatışma yaşanma olasılığını artırıyor” ifadelerini kullandı.
Rusya ile NATO arasındaki olası bir çatışmada nükleer savaş riski konusunda uyaran Medvedev, “Böyle bir çatışmanın her zaman tam teşekküllü bir nükleer savaşa dönüşme riski vardır. Bu herkes için bir felaket senaryosu olur. Bu nedenle kendinize ve başkalarına yalan söylememelisiniz. Sadece bunun olası sonuçlarını düşünmeniz gerekiyor” dedi.
ABD-NATO cephesinin savaş kışkırtıcılığına devam etmesi, nükleer savaş riskini arttırıyor. Bu ise emperyalist savaş ve saldırganlığa karşı mücadelenin öneminin de hiç olmadığı kadar attırıyor.