Fransa'nın Nantes kentinde BİR-KAR ve NPA (Yeni Antikapitalist Parti) tarafından film gösterimi yapıldı. Dönemin koşulları ve Marksizm’in güncelliği vurgulanarak Genç Karl Marks filmi tercih edildi. Gösterim, Kırmızı Şapka adında bir kafede saat 15 sularında gerçekleştirildi. 25'i aşkın kişinin katıldığı etkinlikte film gösteriminden önce örgüt temsilcileri kısa birer konuşma gerçekleştirdi.
BİR-KAR temsilcisi gericiliğin, ırkçılığın, faşizmin, kadına yönelik şiddetin, çevre sorunlarının, tüketimin ve ekonomik krizlerin arttığı bir zamanda, krizler ve savaşlar döneminde olunduğunu vurguladı. BİR-KAR temsilcisi konuşmalarında şunları söyledi:
''İşçilerin Birliği Halkların Kardeşliği Platformu (BİR-KAR) olarak bu kapitalist barbarlık düzenine tek alternatifin proleter bir devrim olduğunu düşünüyor, Marksist-Leninist çizgimizde ilerliyor ve mücadele ediyoruz. Savaşlar ve krizler çağında olduğumuzu görerek Marksizm vurgusunu hatırlatmak için bu film üzerinden Marks ve Engels’in kaleme aldıkları metinlerde çözümledikleri sistemin temel sorunlarının güncelliğini koruduğunu söyleyebiliriz. Aradan gecen yüz yetmiş beş yılda kapitalizmin yarattığı sorunların katlandığı ve daha can alıcı hale geldiği görünmektedir. Bu sorunlardan kökten kurtuluşu ancak proleter bir devrimin sağlayacağını biliyor, bu süreci mücadelelerimizle örmeye çalışıyoruz. Bugün burada olan herkesi bu sistemi yıkmak için mücadeleye ve örgütlenmeye çağırıyoruz.
Çağırıyoruz çünkü;
Filistin ve Kürt halklarının bugün maruz kaldığı katliamların son bulması ve özgürlüklerine kavuşması…
Doğanın talanı ve aşırı tüketimin durdurulması…
Taciz, tecavüz ve kadına yönelik her türlü şiddetin son bulması…
Her türlü cins ayrımının ortadan kaldırılması…
Emperyalist savaşların son bulması…
İnsan onuruna yakışır bir dünya kurmak…
Tüm bunlar için örgütlenmeye ve birlikte mücadele etmeye ihtiyacımız var! Geleceği emeğiyle kuranlar olarak bizlerin mücadelesi bu sistemi yıkacak yegane güç olacaktır!''
Konuşmanın devamında filmin içeriğine dair konuşma yapan NPA temsilcisi Marx ve Engels'in aile yaşamından, mücadele sürecinde yaşadıkları zorluklardan, esinlendikleri karakterlerden bahsetti. Dönemin Adiller Birliği’nin Komünistler Birliği’ne dönüşümünü vurgulayarak sözlerine şöyle devam etti:
''Ayrıca, yaygın inanışın aksine, Marx’ın komünizmi yani özel mülkiyetsiz eşitlikçi bir toplumun ütopik bir fikrini icat etmediğini fark ediyoruz. Bu ideoloji, dönemin dini metinlerinde uzun zamandır mevcuttu. Marx'ın inşa ettiği şey, dünyayı analiz etme yöntemi ve daha fazlasıdır:
Komünist ideoloji ve servetlerin adil paylaşımı,
Kapitalist ekonomik sistem, işçilerle kapitalistler arasındaki temel ayrım ve insanların ekonomik koşullarının hesaba katılması, ve Hegelci felsefe, farklı bireyler, sınıflar veya nesneler arasındaki etkileşimle evrimi gören bir diyalektik analiz çerçevesi…''
Konuşmasını, Marksizm’in sadece bir ideoloji olmadığı, tarihi ve olayları anlamak ve değiştirmek için kullanılan bir yöntem, düşünce ve eylem çerçevesi olduğunu vurgulayarak bitirdi.
Gösterimden sonra film üzerine yapılan kısa bir yorum / görüş bölümünün ardından etkinlik sonlandırıldı.
Kızıl Bayrak / Nantes