Almanya’nın Manheim kentinde, 2 Mayıs günü, 47 yaşında Türkiyeli bir göçmen sokak ortasında polis şiddetiyle katledildi. Çekilen videolarla da belgelenen, Amerika’daki George Floyd cinayetini andıran bu faşist ve ırkçı polis cinayeti Almanya’da geniş tepkilerle karşılandı.
Polis şiddeti sonucu daha evvel yaşanan onlarca cinayete bir yenisini ekleyen bu cinayet, dün ve bugün yapılan çeşitli eylemlerle lanetlendi. Bu eylemlerden biri de 3 Mayıs günü Frankfurt gerçekleştirildi. Çeşitli anti-faşist, devrimci ve anarşist gençlik gruplarının çağrı yaptığı eylem saat: 20.00’de, kent merkezindeki Konstablerwache’de başladı. Eyleme hemen tümü gençlerden oluşan 300’ü aşkın kişi katıldı ve eylemde çeşitli gençlik grupları adına konuşmalar yapıldı.
Yapılan konuşmalarda, Almanya’da yaşanan polis cinayetlerinin ve faşist saldırıların münferit olmadığı ve sistematik olduğu, polis şiddeti ile faşist saldırıların arkasında kapitalist düzenin olduğu ve düzen aşılmadan bu sorunların bitmeyeceği belirtildi. Kimi konuşmalarda ırkçılığın ve faşizmin kapitalizme ait bir olgu olduğu, çözüm için devrim ve sosyalizm alternatifinin geliştirilmesi gerektiği belirtildi.
Yine daha önce yaşanan cinayetlerden örnekler verilerek, polis cinayetlerinde kurbanların hemen tümünün göçmen olmasının tesadüf olmadığı, Almanya’da göçmenlere yönelik ırkçı-faşist saldırılar ile polis şiddetinin gün geçtikçe tırmandığı belirtildi. Manheim’daki cinayette polisin müdahale ettiği kişinin psikolojik sorunları olduğu, bu tür durumlarda polisin değil, psikologların ve pedagogların işi olduğu, polisin her şeye kaba ve şiddetle müdahaleden vazgeçmesi gerektiği vurgulandı.
Konuşmaların ardından kent merkezinden merkezi istasyona doğru yürüyüşe geçildi. Yürüyüş boyunca özellikle polise yönelik öfkeli ve coşkulu sloganlar atıldı. “Yaşasın enternasyonal dayanışma!”, “Polis olmasa Frankfurt çoktan Naziler'den arınmıştı!”, “Manheim bir cinayettir, her yerde direniş!”, “Faşist ve katil Alman polisi!”, “Her yer polis, güvenlik hiçbir yerde”, “Hanau’da neredeydiniz!” vb. sloganlar sıklıkla atıldı.
George Floyd eylemlerinde aktif olan siyah gençlerin de inisiyatif aldığı, faşizme ve kapitalizme karşı pankartların taşındığı, hemen tamamı yerli ve göçmen gençlerden oluşan yürüyüşe BİR-KAR ve kimi Türkiyeli örgütler de flamalarıyla katılarak destek verdiler.
Eylem için önceden izin alınmadığı ve güzergahın spontane olarak belirlendiği halde, polis eşlik etmek dışında son derece temkinli davrandı ve herhangi bir saldırı girişiminde bulunmadı.
Baştan sona militan, kararlı ve öfkeli geçen eylem, Alter Oper alanında sona erdi.
Eylemden notlar:
Almanya’da polis şiddetine ve ırkçı saldırılara kaşı özellikle gençlik kesimlerinde çok ciddi bir tepki ve öfke var. George Floyd eylemleri de bunu gösterdi. Bu oldukça olumlu ve umut vericidir. Ne var ki, bu gençlerin çoğunun davranışına, devrimci-politik düşünceler değil, polise duydukları öfke ve duyguları yön vermektedir. Sol parti ve gruplar verili haliyle maalesef bunları kucaklama yeteneğinden yoksundur. Böyle oldukları oranda toplumdan ve emekçilerden çok kolay tecrit edilebilmektedirler. Almanya gibi devlet geleneği son derece köklü olan bir ülkede, faşizme karşı mücadele sadece gençliğin omuzlarına bırakılmaması gerekir.
Kızıl Bayrak / Frankfurt