Kriz ve salgın, silah üretimi ve satışlarını durduramadı

Pandemi, ekonomik kriz, tedarik zincirlerinde ortaya çıkan aksaklıklar vb. gelişmeler silah üretimi ve satışlarının hızını kesemeye yetmiyor.

  • Haber
  • |
  • Dünya
  • |
  • 22 Mayıs 2020
  • 13:02

Pandemi, ekonomik kriz, tedarik zincirlerinde ortaya çıkan aksaklıklar vb. gelişmeler silah üretimi ve satışlarının hızını kesemeye yetmiyor. Hisseleri Alman orta boy borsasında (MDAX) satılan Rheinmetall’ın 2019 yılının bilançosunun da sunulduğu yılık hissedarlar toplantısı 19 Mayıs Salı günü yapıldı. Savaş malzemelerinin yanı sıra otomotiv endüstrisi için tedarik parçaları da üreten Rheinmetall’in yıllık raporu, silah üretimi dışında kalan bölümlerde üretim ve kârlılık oranının gerilediğini gösteriyor.

Raporda, şirketin satışlarının, 2019 yılında 2018’e göre yaklaşık 100 milyon euro artarak 6,26 milyar euroya çıktığı belirtiliyor. Buna göre vergi öncesi kâr bir yıl içinde 14 milyon artarak 505 milyon euroya yükseldi. Sadece silahlanma bölümünde büyümesini sürdüren şirketin, otomotiv endüstrisi için tedarik parçaları üretimi yapan bölümünde ise beş yıl öncesine göre gerileme olduğu görülüyor. Raporda, bu bölümün 2020 yılının ilk çeyreğinde yaşanan kriz nedeniyle daha da küçüldüğü kaydedildi. Buna karşılık Rheinmetall, aynı dönemde silah satışlarını yüzde 18 artırarak 740 milyon euroya çıkardı. Yönetim Kurulu, 2020 yılında silah satışlarının yüzde beş ila yedi oranında artmasını beklediğini açıkladı.

Ekonomik krize ve korona salgınına rağmen, silah üretimi ve satışlarını arttıran Almanya’nın büyük silah üreticisi Rheinmetall’in salı günü sanal ortamda yapılan hissedarlar toplantısına ilk defa bu yıl “kamu yararı” bahanesiyle basın mensupları alınmadı. Fakat Rheinmetall, savaş karşıtlarının protestolarından kurtulamadı. Silahlanma ve savaş karşıtı güçler Düsseldorf’taki şirket merkezinin ve Aşağı Saksonya’ya bağlı Unterlüß’teki mühimmat fabrikasının önünde protesto eylemleri düzenlediler. Şirketin CEO’su Armin Papperger’in ve eski savaş bakanı ve bugün yönetim kurulu üyesi olan Franz Josef Jung’un (CDU) evlerinin önünde de protesto eylemleri düzenlendi. Eylemde “Yemen, Rojava, Türkiye -Rheinmetall her karışıklığın bir parçası!” ve “Her yerde savaşa karşı savaş!” sloganları atıldı.

Protestolar Alman Barış Topluluğu-Birleşik Askeri Hizmet Muhalifleri (DFG-VK), Rheinmetall Silahsızlanma Girişimi, Barış Kooperatifleri Ağı ve “Kritik Hissedarlar” da dahil olmak üzere geniş bir yelpaze tarafından düzenlendi.

“Kritik Hissedarlar” topluluğundan aktivistler, hisse sahibi olmalarından dolayı toplantıya ulaşma imkanlarını kullanarak sanal ortamda yapılan toplantıya erişim sağladılar ve savaş karşıtı sorular sordular. “BM savaşta olan ülkelere silah satışını yasaklamasına rağmen, Rheinmetall bu ülkelere yaptığı silah satışlarıyla BM’nin uluslararası hukukunu ihlal etmiyor mu?” gibi sorularla, kapitalist tekellerin dillerinden düşürmedikleri “hak, hukuk, adalet, barış” gibi söylemlerin ikiyüzlülüğüne ayna tuttular.

Yönetim Kurulu ise, “Şeffaf bir şekilde insan hakları risklerinin kendi iş alanlarında ve tedarik zincirlerinde nasıl tanımlandığını, değerlendirildiğini ve bu risklerin en aza indirildiğini göstermemektedir.” gibi bir açıklamayla anlam kargaşası yaratıp, gerçekleri çarpıtarak durumu geçiştirdi. Tıpkı insan hakları gibi insanların hayatı da silah tekelinin büyük hissedarlar toplantısındaki hiç kimsenin umurunda değildi. “Kritik Hissedarlar” sordukları sorularla silah tacirlerine ayna tutup, yalanların deşifre edilmesini sağladılar.

Silah tekeli bir şirketin kendi hissedarlar toplantısını “kamu yararı” bahanesiyle basına kapalı tutabilmesi, silah tacirlerinin kârlarını besleyen karanlık dönem hakkında yeterince fikir veriyor. Keza basın özgürlüğü ile övünen Almanya’da, genel olarak da burjuva düzende özgürlüklerin konjonktürel dalgalanmasına ve sınırlarına da ışık tutuyor.

Kızıl Bayrak / Almanya