Dün (23 Mayıs) Dünya çapında 23-26 Mayıs arası yapılan, 145 ülke ve 2300 ayrı merkezi kapsayan ve 2.5 milyon insanın katılması beklenen, ikinci büyük iklim grevi çerçevesinde, İsviçre'nin Basel kentinde, bir yürüyüş gerçekleşti. Basel’in Münster meydanında saat 10.30'dan itibaren bir araya gelen ve yüzde doksanı ortaokul ve lise öğrencilerinden oluşan kitle burada yapılan konuşmaların ardından, saat 11.15'de şehrin en kalabalık caddesi Freiestrasse'den geçerek Ren Nehri üzerindeki Mitlere Brücke köprüsüne geldi. Üç bini aşkın bir katılımın olduğu yürüyüşte kitle yol boyunca “Wir sin da, wir sind laut weil man uns die Zukunft klaut!-Biz buradayız ve haykırıyoruz, çünkü geleceğimiz çalınıyor!”, “Hop hop Klimawandel stopp!-hop hop iklim değişikliğini durdur!” sloganlarını attı. Mitlere Brücke köprüsü üzerinde kitle yere yatarak eyleme farklı bir boyut getirdi. Kısa tutulan yere yatma eylemini iklim için saygı duruşu izledi. Ardından yürüyüşe devam eden kitle, Claraplatz meydanından geçerek yürüyüşün bitiş yeri olan Theodor Kirchplatz meydanına geldi. Burada da aynı heyecan ve canlılıkla yapılan konuşmaların ve atılan sloganların ardından, tarihi hâlâ belli olmayan üçüncü iklim grevine katılım çağrısı yapıldıktan sonra eylem sona erdi.
26 noktada on binler sokağa çıktı
Bugün, İsviçre’de Basel’in dışında, Zürich, Bern, Cenevre, Lozan, Belinzona, Lugano, Luzern, St. Gallen gibi önemli merkezlerin de içinde olduğu 26 ayrı yerde on binlerin katıldığı gösteriler gerçekleştirildi.
İklim grevinin birincisi 15 Mart 2019'da, Dünya genelinde 125 ülkede, 2069 merkezde ve 1.9 milyon civarında insanın katılmasıyla gerçekleştirilmişti.
İkincisi ise 23-26 Mayıs tarihleri arasında olan ikinci iklim grevine birincisinden daha fazla merkezde ve katılımla, sürdürülebilir bir iklim politikası ve ekolojik dengelerin korunması talepleri, Basel ve İsviçre’nin diğer merkezlerinde olduğu gibi, sokaklarda dile getirilecek.
24 Mayıs 2019 Cuma günü ikincisi gerçekleşen küresel iklim grevi eyleminin üçüncüsü de izleyecek. Bu üçüncüsüne daha fazla katılımın sağlanması için, daha fazla çabanın sarf edilmesi gerektiği yürüyüşte sıklıkla dile getirildi. Gelinen aşamada iklim grevinin bir öğrenci grevini çoktan aştığı belirtilerek, dünya çapında öğrencilerin yanı sıra, işçi ve emekçilerdeki katılımın da giderek arttığına vurgu yapıldı ve bu katılımların toplumun bir çok kesimini kapsayarak artacağı belirtildi.
Basel’de bitiş ve başlangıç noktalarında ve yürüyüş boyunca yapılan konuşmalarda “50 yıldan fazla bir süredir, dünya çapında ekonomi ve politikanın sorumluları iklim değişikliğinin yaratacağı sonuçların farkında olmalarına rağmen, önleyici bir adım atmamaları nedeniyle, bugün böyle bir sonuca gelinmiştir” denildi. Açıklamanın devamında; “Buna bir son vermeliyiz, küresel ısınmayı 1.5 ° C ile sınırlamak, birçok bilimsel çalışmayla da kanıtlandığı gibi, yeterli değildir. Hedefe ulaşmak için toplumumuzu radikal bir biçimde dönüştürmek ve ayağa kaldırmak zorundayız. Biraz daha az et yemek ve daha az uçmak yeterli değildir. Dünya çapında yaklaşık 100 şirket tüm sera gazı emisyonlarının% 71'ini oluşturuyor. Sadece bu, gerekli önlemlerin bireysel olarak değil sosyal ve siyasal olarak ele alınması gerektiğini göstermektedir. Bu nedenle bugün yola çıktık ve iklim politikasında köklü bir değişiklik yapılması için yüksek sesle çağrıda bulunduk. Sürdürülebilir, insanların ve tüm canlıların ihtiyacı kadar bir üretim esas alınmalıdır. Yeraltı ve yer üstü kaynakları sonsuz değildir. Bu nedenle, kâr için doğanın tahrip edilmesine son verilmeli, kâr ve daha çok kâr üzerine inşa edilmiş bir büyüme mantığına son vermeliyiz.”
Eylemde dile getirilen bir başka talepte ise; “Ülke çapında bir acil iklim durumunun ilan edilmesi ve net CO2 emisyonlarının 2030 yılına kadar sıfıra düşürülmesi. Bu taleplere kulak verilmezse, taleplerin gerçekleşmesi için ikinci bir adımda sistem değişikliği gerekiyor” denilerek, gerçekte yürünecek yola vurgu yapıldı.
Kızıl Bayrak / İsviçre