İnşaat sektöründeki işçiler, 17 Ekim tarihinden itibaren İsviçre genelinde İsviçre Müteahhitler Derneği’nin (SSE) baskı ve dayatmalarına karşı sokaklara çıktı. İtalyan ve Fransız bölgelerindeki gerçekleşen eylemlerden sonra Alman bölgesindeki 2 bin inşaat işçisi de sokağa çıktı ve Zürih kentinde SSE merkez binasının önünde tepkilerini dile getirdiler.
Sendikalar ve SSE arasında bu hafta yapılan 7. tur müzakerelerse sonuçsuz kaldı. En yaşlı işçinin ücretinin düşük ücretle sınıflandırılması dayatması geri çekilmesi üzerine anlaşmaya varıldı. Ancak en önemli talep olan çalışma süresi konusunda anlaşma sağlanamadı.
SSE, yaz aylarında yol hariç inşaattaki çalışma saatlerini uzatarak günlük 9,6 ve haftalık 48 saatte, kış aylarında ise çağrı üzerine işe gelinmesini dayatıyor. Bu, işçilerin hem uzun mesai saatlerine maruz kalmalarına hem de şantiyeye ulaşmak için trafikte geçirilen yolculuk saatlerinin karşılığının ödenmemesi anlamına geliyor. Böylece SSE, inşaat emekçilerinin hayatlarını ve güvenliklerini hiçe sayarak, asalak kapitalistlerin ekmeğine yağ sürerek işi sermayedarların keyfiyetine bırakmak istiyor. İnşaat işçileri ise müteahhitlerin bu dayatma ve tehditlerine karşı sokak çıkarak eylemliklerle karşılık vereceklerini duyurdular.
İnşaat işçilerinin kendilerine dayatılan çalışma saatlerini kabul etmeyip eylemler gerçekleştirmesi üzerine müteahhitler reel ücretleri düşürmekle tehdit etti. SSE, hayat pahalılığı karşısında enflasyon düzeyinde bir artış ile %1 zam talebini işçilere çok görüyor. İşçiler, İsviçre’deki inşaat sektörünün yüksek bir büyüme seyir izlemesi ve vasıflı personel ihtiyacının yakıcı olduğu bu koşullarda SSE’nin bu dayatmalarını kabul etmeyecekleri açıktır.
Sendikalar ile SSE, 28 Kasım’a kadar bir anlaşma sağlanması için 2 ayrı müzakere tarihi planlandı ancak anlaşma sağlanamaması halinde 1 Ocak 2023’ten itibaren bu alanda bir boşluk olacağı belirtilmektedir.
SSE, yaklaşık 2 aydır tüm olanaklarıyla yeni Ulusal Sözleşme (TİS) projesinin bir model olduğunu ilan ederek ve devreye sokulacak esnek çalışmanın işçilerin aleyhlerine olmayacağını ve çalışma saatlerini artırmayacağını ifade ediyor. Bu planı hayata geçirmek içinse kara propaganda ve baskı ortamı oluşturarak işçilerin greve katılmalarını engellemeye çalışıyor. Ayrıca “iş barış”ının ihlali vb. gerekçelerle sendikalara karşı yasal işlem başlatma ve inşaat işçilerinin ayrıcalıklı olduklarına dair burjuva basında paralı makaleler yayınlatarak saldırılarını pervasızca hayata geçirmeye çalışıyor.
Cenevre’de ise sendikaları karalayan ve yaz aylarındaki çalışma saatlerini 50 saattin üzerine çekme niyetlerinin olmadığına dair işçilere bildiriler dağıtıldı.
Bugün yalanları ortaya çıkan SSE’nin, esneklik projesinin gerisinde inşaat ve diğer sektörlerde çalışma koşullarının ağırlaştırmasına yönelik bir saldırı olduğu gerçeği yatmaktadır.
Federal Konsey ise 15 Kasım günü yaptığı “Bazı işçiler veya şirket grupları veya bazı ekonomik dallarda haftalık üst düzey çalışma saatlerini iptal etmek, iş hukukunun birinci ilkesine ters düşer” açıklamasıyla işçilerin meşru ve haklı mücadelesine hak verdi. Böylece İsviçre’de inşaat sektöründeki emeğin korunması mücadelesinin meşruiyeti bir kez daha kabul edildi.
Kızıl Bayrak / İsviçre