Son yıllarda İran, giderek artan isyan, direniş ve grev dalgalarına sahne oluyor. İran'da iş cinayetlerine, kötü çalışma koşullarına ve hak gasplarına karşı gerçekleştirilen işçi grevleri; emekçi halkın benzin, ulaşım ve gıdaya yapılan fahiş zamlarla karşı gerçekleştirdiği protestolar, öğretmen ve emeklilerin ücretlerin ve emekli maaşlarının, ikramiye ve sosyal haklarının ödenmemesine karşı yaptığı eylemler, Kürt halkının ve kadınların direnişi zaman zaman bastırılsa da devam ediyor. Kadınların kısmi kazanımlar elde etmeye başlayan mücadeleleri ise son yıllarda kendini daha fazla hissettirmeye başladı. Sadece geçen yıl İran'da 4 bin, bu yılın ilk yarısında ise 2.200 protestonun gerçekleştiği söyleniyor. Çeşitli sosyal gruplar arasında rejime karşı büyük bir öfke birikiyor.
Cuma gününden itibaren İran’da yeniden öfkeli protestolar başladı. 2009'daki “Yeşil Dalga“yı anımsattığı söylenen gösterilerin tetikleyicisi, 22 yaşındaki Mahsa Amini'nin ahlak polisi tarafından öldürülmesi oldu. Amini 13 Eylül'de ülkenin ahlak ve din polisi tarafından ‘‘uygunsuz giyindiği‘‘ gerekçesiyle şiddet kullanılarak tutuklandı. Kısa bir süre sonra komaya girdi ve Cuma günü Tahran'daki bir hastanede öldü. Rejim tarafındaki tüm iddiaların aksine, Kürt kadın rejim tarafından katledildi.
İran'daki protestolar ülke çapında birçok kente yayılırken resmi rakamlara göre, İran'da ahlak polisine karşı düzenlenen protestolarda en az dört kişi daha öldürüldü. İran medyasına ve yerel bir savcıya göre, ölü sayısı sekize yükseldi. Ölenler arasında bir polis memuru ve hükümet yanlısı bir milis grubunun üyesi olduğu söyleniyor. Kürt insan hakları örgütü Hengaw, üçü Çarşamba günü olmak üzere on göstericinin İran güvenlik güçleri tarafından öldürüldüğünü söyledi.
Beş yıl önce başörtüsüne karşı yapılan gösteriler ve rejimin buna karşı uyguladığı şiddet ve zorbalık tırmandırıldı. Ahlak polisi ise başörtüsünü daha agresif bir şekilde uygulama tutumu içine girdi. Rejim karşıtları ise kadınları toplum içinde başlarını örtmemeye çağırdı. Gelişmelerde bu çağrıların etkili olduğu da ileri sürülüyor. Sokağa çıkan kadınlar başörtülerini yakarak gösteriler düzenledi. Kadınların öfkeli ve kararlı protestoları, toplumsal muhalefetin çeşitli kesimlerini birleştiren bir rol oynadı. Iran Journal bunu, “22 yaşındaki Mahsa Amini'nin şiddetli ölümü, İran'daki 43 yıllık Ayetullah yönetimi sırasında tüm muhalefetin başaramadığı bir şeyi başardı: Neredeyse tüm İran halkı bir noktada birleşti [ ... ] Aralarında pek anlaşamayan çeşitli muhalefet grupları - monarşistler, cumhuriyetçiler, solcular, milliyetçiler ve liberaller - bu konudaki faaliyetlerini koordine etmek için Mahsa'nın ölümüyle yakınlaştılar” ifadeleriyle bildirdi.
İran'da kadınlar ataerkil, dinci-gerici rejimden bıktıkları için başörtülerini çıkarıyor ve yakıyorlar. İranlı kadınların direnişi, İran tarihinde yeni bir aşamanın başlangıcını müjdeleyebileceği inancını büyütüyor.