ABD emperyalizminin Irak işgali sırasında olduğu gibi dünyanın birçok yerinde işlediği suçlara dair anonim kaynaklardan elde ettiği yüzbinlerce gizli belgeyi 2010-2011 yıllarında ifşa eden WikiLeaks'in kurucusu Julian Assange’ın Londra’da görülen davasında 4 Ocak Pazartesi günü ABD’ye iade edilmesi kararı çıkması bekleniyor.
Assange'ın ifşa ettiği belgelerde Irak’ta işgalci olarak bulunan ABD ordusunun sivilleri katledip mahkumlara işkence uyguladığına dair belgeler ortaya çıkmıştı.
Irak’ta sivillerin öldürülmesinden suçlu bulunarak 2014 yılında uzun süreli hapis cezasına çarptırılan özel güvenlik şirketi Blackwater’ın dört paramiliter çetesinin Trump tarafından geçtiğimiz haftalarda giderayak affedilmesini yeterli bulmayan ABD emperyalizmi, Assange'ı yargılayarak intikam almaya çalışıyor.
ABD emperyalizminin suçlarını ifşa eden çok sayıda gizli belgeyi yayınlayan Assange için, ABD’de Casusluk Yasası’nı ihlal ettiği gerekçesiyle hakkında açılan davada 175 yıla kadar hapis isteniyor.
Assange’ın avukatı ve aynı zamanda eşi olan Stella Morris Der Spiegel’a yaptığı açıklamada, müvekkilinin ABD’ye iade edilmesi halinde “korkunç bir sefalete” sürükleneceğini belirtti. Bunun Julian Assange için “bir çeşit ölüm cezası” anlamına geleceğini belirten Morris dayanışma çağrısında bulundu. Julian Assange, ABD'ye iade edilmemek için sığındığı Ekvador’un Londra Büyükelçiliği’nde yedi yıl yaşadıktan sonra ABD emperyalizminin suç ortağı İngiltere tarafından tutuklanarak cezaevine konmuştu.
Almanya Sol Parti (Die Linke) milletvekili Sevim Dağdelen yaptığı açıklamada, “Adil olmayan bir yargılama süreci ve 175 yıl hapis cezası tehdidiyle karşı karşıya olan Julian Assange’ın iadesi hayatını tehlikeye atabilir” dedi. Dağdelen, bu sonucun dünya genelinde gazetecilere ve bilgi ifşa edenlere karşı “emsal mahiyetinde” kullanılabileceğine işaret etti. Almanya, İngiltere ve Avrupa'nın değişik ülkelerinde ilerici güçler de yaptıkları açıklamalarda Assange’ın iade edilmesinin durdurulmasını ve özgürlüğünün sağlanmasını istediler.