WikiLeaks, Tayyip Erdoğan’ın damadı Enerji Bakanı Berat Albayrak’a ait e-mailleri yayınladı.
“Berat’ın kutusu” adını verdiği yeni sızıntının, doğruluğu kanıtlanmış, arama yapılabilir ve atıfta bulunulabilir 57 bin 934 e-mailden oluştuğunu belirten WikiLeaks’e göre söz konusu mailler, Albayrak’ın “siyaset ve toplum üzerindeki kapsamlı etkisini”, “IŞİD’le petrol ticaretiyle birlikte anılan Powertrans şirketiyle olan ilişkilerini”, “basını hükümetin lehine kontrol etme girişimlerini” ortaya koyuyor.
WikiLeaks konuya dair yaptığı açıklamada özetle şunları söyledi:
“Maillerin çoğu Albayrak’ın Türkiye’nin yönetici elitinden politikacılarla, işadamlarıyla ve aile üyeleriyle yazışmaları. Arşiv, Albayrak’ın siyaset ve toplum üzerindeki kapsamlı etkisini gözler önüne seriyor.
Bu değerli arşivle ilgili haber yapmak şimdiye kadar hem sansür nedeniyle hem de kapsamlı, arama yapılabilir ve atıfta bulunulabilir biçimde olmadığı için mümkün olamadı.
Emailler Albayrak’ın adı IŞİD’le petrol ticaretiyle birlikte anılan Powertrans şirketiyle bağlantısını gösteriyor. Powertrans’ın IŞİD kontrolündeki petrolün ticaretini yaptığına dair bazı haberler Türkiye medyasında yayınlanmıştı.
Albayrak, Powertrans’la bağlantısını defalarca inkar etti ama e-mailler aksini kanıtlıyor.
Bir emailde Albayrak avukatıyla Powertrans’la herhangi bir bağı bulunmadığını ilan etmeyi tartışıyor. Avukat, ‘Müvekkilim Sn. Berat Albayrak’ın adı geçen şirketle hiçbir bağlantısı kalmamıştır’ yazılı bir ifade önerdiğinde Albayrak, ‘Bu ne demek? Hiçbir şekilde benim bu şirketlerle bir bağlantım yok’ diyerek ‘düzeltiyor’.
Ancak, maillerden Albayrak’ın 2012 yılından bu yana bağlantısı bulunduğu açıkça anlaşılıyor. Arşivde Albayrak’la CEO’su olduğu Çalık Holding’in insan kaynakları müdürü Betül Yılmaz arasında Powertrans’la ilgili 30 kadar mail bulunuyor. Yılmaz, Powertrans’ta işe alınacak kişiler ve çalışanların maaşları gibi personel meseleleri için Albayrak’ın onayını istiyor.
Arşiv, Türk basınını ve sosyal medyayı AKP iktidarı lehine kontrol etme girişimlerini de açıkça ortaya koyuyor.
2013 yılında Erdoğan karşıtı kitlesel gösteriler başladığında, AKP yetkilileri sosyal medyanın büyüyen rölünden kaygıya kapılmış. Çok sayıda email gösteriyor ki Gezi ayaklanmasından beri AKP, sosyal medyayı kontrol etmek için yatırım yapmaya başlamış. Buna bir yandan Twittter’a erişimi engellerken bir yandan tweet trafiğini etkilemek için adam tutmak dahil.
Emailler AKP’nin sosyal medyada propoganda yapmak için iki ekip kurduğunu gösteriyor. İlk ekipte yazılımcılar, grafik tasarımcılar, metin yazarları ve iki psikolojik savaş uzmanı var. Daha kalabalık ekip ise sosyal medyada Erdoğan yandaşı mesajlar yayan bot Twitter hesaplarından oluşuyor.
28 Haziran 2013’te, ilk planlı kampanyalarından birini başlatan ekip protestocuların (Gezi eylemcileri kastediliyor) anahtar sözcüğü ‘Diren’in kullanıldığı #DirenÇözüm etiketiyle hükümetin barışçıl bir çözüm istediği görüşünü yayıyor. Bir mailde ekip, AKP trollerine etiketle birlikte kullanabilecekleri altı mesaj gönderiyor.
11 Ocak 2016 tarihli bir emaile göre Albayrak Türkiye’deki üçüncü büyük medya grubu İpek Medya’yı hak sahiplerine geri döndürmek yerine hükümetin denetimine tutmak ya da hükümete yakın bir şirketler grubuna sattırmak için lobi yapıyor. İpek Grubu, 2015’in ekim ayında polis zoruyla ele geçirilmişti.
Arşivde, Türk hükümetinin medya üzerindeki baskısı ve Türkiye’de durumun ne kadar ciddi olduğu da ayrıntılı biçimde ortaya konuyor.
Sonuç olarak, Türkiye’de neredeyse hiç eleştirel medya kalmadı. Bu boşluğu doldurabilecek sosyal medya ise sıkı sansür altında ve AKP denetimindeki bot ve trollerle dolu.
Wikileaks bugün bu arşivi yayınlayarak bu tarihi kaydı emniyete alıyor ve kolayca aranabilir ve atıfta bulunabilir kılarak kamunun erişimine uygun hale getiriyor.”