16 Nisan tarihinde Fransa'nın birçok kentinde ırkçılığa ve faşist hareketlere karşı kitleler sokaklara çıktı. Fransa Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde 2. tur öncesi yapılan eylemler, bir yanıyla kitlelerin demokrasi oyununa tepkisiydi. Zira liberal Macron’la faşist Le Pen bu konularda birbirinden çok farklı görünmüyor.
1. tura katılan adayların yarısı yabancı düşmanlığı üzerinden propaganda yaptı. Bundan dolayı ikinci turda Macron ve Le Pen arasında seçim yapmak zorunda bırakılan kitleler tercihlerini eylemden yana yaptılar.
16 Nisan eylem kararının öngünlerinde başta Sorbonne Üniversitesi olmak üzere bir dizi okuldan blokaj ve eylem haberleri gelmeye başlamıştı. Cuma günü Sorbonne Üniversitesi'nde 600 öğrencinin katıldığı blokaj forumunda oybirliğiyle eylemlere devam kararı çıkarken dün de gerçekleştirilen yürüyüşe kitlesel katılım sağlandı.
Paris'in Nation bölgesinde başlayan yürüyüş Republique Meydanı'nda son buldu. Sendikaların katılımı çok sınırlı kalsa da blokaj eylemlerinin etkisiyle üniversiteli ve liseli gençliğin katılımı yüksek oldu.
İnsan Hakları Ligi'nin çağrısıyla kısa sürede organize edilen eyleme 20 binden fazla kişi katıldı. Sendikalardan CGT ve Sud Solidaires sembolik kortejlerle yer alırken sol/sosyalist örgütlerin aktif katıldığı eylemde göçmen işçi ve emekçilerin örgütlü katılımı yazık ki çok zayıftı. ‘Kağıtsızlar hareketi’ olarak bilinen resmi oturum hakkı olmayan Afrikalılar dışında Mağribliler vb. büyük göçmen topluluklarından görünür bir katılım olmadı. Türkiyeli ve Kürdistanlı göçmenlerden ise sadece Bir-Kar ve AvEg-Kon katılım gösterdi. Kendi flama ve parti bayraklarıyla eyleme katılan Türkiyeli göçmen örgütleri kitlelerin de dikkatini çekti.
On binler yürüyüş boyunca sıklıkla faşizm ve polis şiddetini teşhir eden sloganlar attı. “Faşistlere içimizde yer yok/bölgemizde faşistlere yer yok !” sloganı sıklıkla atıldı. Birçok genç kendi hazırladığı pankartlarla alana geldi. “Ne Macron ne Le Pen!” en çok tekrar edilen şiardı.
Polis eylem boyunca kitleyi çember içinde tutmaya çalıştı. Nation Meydanı'nda ve yüpürüş boyunca süren kuşatma taktiği Republique Meydanı'nda da sürdürüldü. Kitle meydana vardıktan sonra tüm cadde girişleri polis barikatlarıyla kapatıldı. Çıkmak isteyen kitleye yönelik saldırılarla eylemciler cezalandırılmak istendi. Kitlenin dağılmaya başlamış olmasından yararlanan polisle küçük çaplı çatışmalar yaşandı. Polis yoğun biber gazı kullanımıyla kitleye saldırdı, birkaç kişi gözaltına alındı. Eylemin kitleselliğini ve kararlılığını yıpratmak için artık bitmek üzere olan bir eyleme saldırının tercih edildiğiyse çok açıktı.
Paris dışında, Marsilya, Touluse, Perpignan gibi büyük kentlerde, Lorient gibi küçük kasabalarda da yürüyüşler düzenlendi. Faşist hareketlerin daha aktif olduğu bu kentlerdeki karşı hareketlerin sokağa çıkması daha önemliydi. Bu yanıyla seçimlerin yarattığı seçeneksizlik hissi ve sosyal taleplerin enflasyon karşısında gittikçe daha önemli bir hal alması eylemlere katılımı etkiledi. Seçimlerin 2. turunda umut görmeyenler için eylemlerin 2. turu 1 Mayıs olacak gibi görünüyor. Yaz tatiline girinceye kadar sokakların daha fazla ısınacağıysa kesin.
Kızıl Bayrak / Paris