16 Aralık günü Paris’e yakın bir banliyö olan Sevran-Livry istasyonunda, bir yolcu, kadın makiniste saldırdı.
Olay RER B tren hattı üzerinde ve öğle sularında gerçekleşti. Makinist kabininin ardında bulunan yolcunun sigara içmesi üzerine, kadın işçi yolcudan sigarasını söndürmesini istemişti. Ancak yolcu söndürmek yerine agresif bir şekilde davranarak kadın işçiye saldırdı. İşçinin yüzünü ve göğsünü darp eden saldırgan olayın ardından kaçtı. Sonrasında kadın işçi şoka girdi ve hastaneye kaldırıldı. Saldırının ardından; SUD Sendikası’nın demiryolu şubesi (Solidaire Union Syndical Rail Region de Paris Nord) ve SNCF demiryolu şirketi açıklama yaptı.
Şirket yaptığı açıklamada; saldırı anının videolarının polise verildiğini belirterek iki ayrı ekibin olacağını, bir ekibin Sevran durağında sabit olarak servis bitene kadar bekleyeceğini, diğerinin ise Kuzey garında olacağını bildirdi.
“Dövülmek için işe gitmiyoruz”
SUD Sendikası ise yaptığı açıklamada, saldırganı lanetlediklerini, kadın işçinin yanında olduklarını belirtti. Son dönemde demiryolu şirketinin işçilerin güvenliğini sağlamada yetersiz kaldığı vurgulanan açıklama şu sözlerle devam etti:
‘‘SUD-Rail Paris Nord, kamu demiryolu hizmetini ve trenlerimizde ve istasyonlarımızda kullanıcıların ve demiryolu işçilerinin güvenliğini iyileştirmek için demiryolu işçilerinin istasyonlara ve B hattı trenlerine derhal yerleştirilmesini talep ediyor.
Dövülmek için işe gitmiyoruz.’’
İşçi sayısı azalıyor risk ve sömürü artıyor
Başka bir kadın demiryolu işçisi, saldırıya dair yaptığı açıklamada, şirketin çalışan sayısını azaltma politikasının yol açtığı soruna dikkat çekti. Sömürünün arttığına ve işçilerin üzerinde yükün arttığına değinen çalışan şunları ifade etti:
‘‘Aslında özellikle tren makinistlerinin ve tren istasyonları çalışanlarının genel sorunu; son yıllarda şirketin, istasyon ve trenlerde işçi azaltma politikasıdır. Yanlış hatırlamıyorsam; 2014’ten beri SNCF işçileri sayısı yılda 1700 işçi kadar azalıyor. SNCF’in geçen seneki grevinden beri aslında, makinistlerin trende tek başına olmaları tartışılıyor yeniden. Kaza durumunda, saldırı durumunda veya doğal afet durumunda makinist bütün yolculara yardım etmek ya da onları kurtarmak için tek başına kalıyor. Daha önce de olay oldu, devam da ediyor, son olay bu kadın RATP makinist arkadaşımızın Sevran-Livry istasyonunda saldırıya uğraması oldu.”
Geçtiğimiz günlerde de bir kontrolcü yine bir yolcu tarafından darp edilmiş ve ardından işi bırakmıştı.
Yukarıdaki örneklerde de görüldüğü gibi, sermayedarlar az işçi ile çok iş halletmenin derdindedirler. İşçinin güvenliği, sağlığı ve nasıl yaşadığı, sermayedarların kârlarından daha önemli değildir. Koronavirüs salgınındaki uygulamalar da açıkça göstermiştir ki kapitalizm; işçileri, çalışarak ölmek ile açlıktan ölmek ikilemiyle karşı karşıya bırakıyor.
Kızıl Bayrak / Paris