Fransa’da grev ve mücadeleler

Fransa’nın farklı kentlerinde ve farklı iş sektörlerinde grevler ve mücadeleler sürüyor.

  • Haber
  • |
  • Dünya
  • |
  • 11 Ekim 2021
  • 23:31

Deirechbourg işçilerinden iş durdurma

Toulouse kentinde 12 Haziran 2020’de havacılık sektöründe taşeronluk yapan Deirechbourg fabrikasında, yetkili İşçi Gücü Sendikası (FO) ve sermaye Toplu Performans Sözleşmesi’ne (APC) imza atmıştı. Çalışma koşullarına ve ücretlere büyük bir saldırı olan bu sözleşmeye 1.300 işçiden 700’ü karşı çıkmıştı. Devletin onayı ve yasal desteğiyle geçirilen bu sözleşmeyle, Deirechbourg sermayedarları işten çıkarmaları devreye sokarak, ücretleri düşürerek pandemi krizinin yükünü işçilerin sırtına yıkmıştı.

O dönem APC sözleşmesinin imzalanmasıyla, kimi işçilerin ücretleri 500 avro düşürülmüştü, 160 işçi sözleşmeye imza atmadığı için işten çıkarılmıştı ve 500’den fazla işçi de istifa etmişti.

Zorunlu Yıllık Müzakerelere (NAO) 2 hafta kala, öfkeleri dinmeyen işçiler “Ücretlerimizi yükseltin!” şiarıyla iş durdurma eylemleri gerçekleştirdi. Bugüne kadar 150 işçi farklı tesislerde iş durdurma eylemi gerçekleştirdi. İş durdurma eylemlerine Fransa Ulusal Bağımsız Sendikalar Federasyonu (UNSA) havacılık sendikası da katıldı. Stratejik yerlerde iş durdurmalardan kaynaklı, Airbus şirketi alet mağazalarının kapattı. Gelecek günlerde mücadelenin giderek artması bekleniliyor.

 

Metz’de otobüs şoförlerinden grev ve blokaj

Taşımacılık ve nakliye alanındaki Metz (TAMM) ve Keolis şirketindeki işçiler, otobüs depolarında bir aydır yaptıkları birer saatlik eylemler sonrası, 1 Ekim günü 24 saatlik greve gittiler. Greve katılan çalışanların %80’i, depoların giriş ve çıkışlarını bloke ederek, şehir içi ve şehirler arası 4 araçtan 3’ünü durdurabildiler. Kararlı davranan ve coşkulu olan eski şoförler “2013’ten bu yana bu kadar grevci oranı görmemiştik” ifadesinde bulundular.

İşçilerin öfkesi, Covid-19 teşvikleri alan sermayedarların 2 yıla yakındır ücret artışı konusunda hiçbir temasta bulunmak istememesi nedeniyle iyice arttı. TAMM şirketinde Genel Emek Konfederasyonu (CGT) delegesi olan Fred “Çalışma koşullarımız ağırlaşıyor, belediyenin çalışma kalitesi için verdiği 600 bin avroluk paradan ücret artışı olarak %0 aldık. Hiçbir şey almadık, yangını çıkaran da bu oldu” dedi. 600 bin avrodan işçilere verilmesi beklenen 200 bin avroyu da kapitalistler gasp etti.

1 Ekim’de Metz dışında Nancy şehri ve Sarrebourg komününde de Keolis’e ait depolarda işçiler greve gitti. Yönetimler işçilerin isteklerine kulak kabartmazken, sınıf mücadelesini sertleştirmek için işçiler ülke çapında süresiz greve gitmek için diğer depolarla koordinasyon kuruyor. Paris bölgesindeki koordinasyon ağını da grevdeki Transdev şoförleri üstleniyor.

Ülke çapında özellikle de özel sektörde tepkiler yoğunlaşırken, işçiler harekete geçiyor, grevlerle haklarını arıyor. Son zamanlarda, Reims, St-Etienne, Rennes, Lyon, Brest ve daha başka kentlerde ulaşım sektöründeki işçiler de greve gitti.

Stellantis’de mesai dayatmasına karşı kısmi grev

Araba imalat fabrikası olan Stellantis Rennes fabrikasında 250 işçi, hafta sonu ve bayram günlerinde mesai dayatmasına karşı 1 Ekim’de greve gitti.

Noel bayramına kadar sürdürülmesi planlanan, zorunlu mesai dayatması işçilerde büyük tepki yarattı. Hafta sonları, 9 Ekim, 11 Kasım ve 18 Aralık bayram günlerinde zorunlu mesai dayatmalarına karşı, Genel Emek Konfederasyonu’nun (CGT) çağrısına katılan Fransız Demokratik Emek Konfederasyonu (CFDT), Akademi Müfettişleri Birliği Sendikası (SİA) ve İşçi Gücü Sendikası (FO) 2 saatliğine greve gitti.

Salgın sürecinde Stellantis şirketi 6 ayda 6 milyar avro ciroya ulaştı. Bu kazanca rağmen işçiler kısa süreli çalışmaya, ücretlerinin düşürülmesine ve taşeron işçilerinin işten çıkarılmasına maruz kalıyorlar.

Uygulanmak istenen yeni mesai saatleriyle çalışanların %30’u ayda 100 ile 500 avro arasında ücret kaybına uğrayacak. 13 Eylül’den bu yana yönetim 100 taşeron işçisinin iş akdini feshetmesiyle, fabrika iki vardiyadan teke indi ve çalışma temposu da arttırıldı. Günlük 26 araç üretilen fabrikada, günlük üretim 30’a çıkarıldı. Patronun amacı, kadrolu işçileri esnek çalışma günlerine razı ederek, dilediği gibi zorunlu mesailer dayatarak kölece sömürmektir.

Kaynak: Revolution Permanente