Fransa’daki Filistin derneklerinin çağrısı üzerine dün birçok kentte eylem gerçekleştirildi. Paris başta olmak üzere birçok kentte on binlerin katıldığı eylemlerle Filistin halkının yalnız olmadığı mesajı verildi. Paris, Marsilya, Grenoble, Touluse kentlerinde kitlesel eylemler gerçekleştirildi. Lorient gibi küçük kentlerde ayrı eylemler olmazken çevre eyleminin içinde Filistin bayrakları taşındı.
Eylem yasağı ve polis-jandarma ablukası
Fransa emperyalizminin sömürge ülkelerinden kaynaklı birçok Arap göçmenin bulunması da sermaye devletinin yeni bir kitlesel eylem korkularını tetikledi. İçişleri Bakanı eylem başvurusuna verilen ret kararının vali tarafından alınmadığını bizzat kendisinin emir verdiğini açıkladı. Mahkemeye itiraz eden eylem çağrıcılarına bir ret de buradan verildi. Eylem yasakları politik olarak merkezi hükümetin tutumunu gösterdi. Emmanuel Macron’un yönetimindeki sermaye devleti Filistinlilerin katledilmesine sessiz kalırken bu kararlarıyla siyonist İsrail’e desteğini dışa vurdu. Bu, eyleme karşı yaklaşımda da kendini gösterdi, sadece Paris’te 4 bin 200 polis ve jandarma ile kent kuşatıldı. Sabah erken saatlerden itibaren birçok merkezi metro ve tren istasyonu ulaşıma kapatıldı. Polis eylem için çağrı yapılan bölgeye giriş çıkışları tutup üst aramaları ile ortamı terörize etti. Eylem alanından kilometrelerce uzakta polis kontrolleri ve devriyeleri ile çevredeki emekçiler, gençler taciz edildi.
Polisin tüm cadde ve sokakları tutmasına, yasağı önden açıklayıp eyleme katılacakların tehdit edilmesine rağmen yine de binlerce kişi alana akın etti. Gün içinde de polis terörüne rağmen kitleler saatlerce eylem kararlılığını korudu. Polis en ufak toplanmalara bile saldırarak kitlenin toplanmasını engellemeye çalıştı. Fakat yine de kitleler yer yer toplanarak, binler sokaklarda yürüyüşler gerçekleştirdi. Yürüyüş boyunca “Vive la Palestine! / Yaşasın Filistin!”, “Partout Palestine, partout resistance! / Her yer Filistin her yer direniş!”, “Israel assasin Macron complice! / Katil İsrail işbirlikçi Macron!”, “Sionist, facist, c’est vous les terroristes! / Siyonist, faşist, teröristsiniz!” sloganları sıklıkla atıldı.
Filistin bayrakları dışında Cezayir ve Fas bayrakları ile eyleme gelenler de vardı. Fransız solundan LO ve NPA eyleme özel bir ilgi gösterirken diğer örgütlerin varlığı hissedilmiyordu. Türkiyeli ve Kürdistanlı örgütlerin ilgisi yok denecek kadar az olduğu eyleme TKİP, İşçilerin Birliği Halkların Kardeşliği (BİR-KAR) Platformu ve DİP taraftarları katıldı. Sınıf devrimcilerinin orak çekiçli kızıl bayrakları kitlenin dikkatini çekti. Eylemdeki tek örgüt ve kızıl bayraklar olduğu için birçok kişi gelip sorarak diyalog kurdu. Komünistler “Liberez George Abdallah / George Abdallah’a özgürlük!” sloganıyla Fransa hapishanelerindeki Filistin direnişinin öncü ismi Abdallah’ı selamladı, Fransa’nın işbirlikçi kimliğini teşhir etti. Direniş vurgusunu öne çıkaran sınıf devrimcileri Fransızca “Her yer Filistin her yer direniş!” sloganını attırdılar, kitle de sloganlara eşlik etti.
Kitleler saldırılardan sonra toplanamasa bile birçok koldan yürüyüş iradesini göstererek eylemi büyüttü. Barbes bölgesinde aynı anda üç koldan yürüyüş ve çatışma olan anlar yaşandı. Republique meydanında toplanıp Barbes’e gitmeye çalışanlara da polis saldırdı. Polis yürüyüş iradesini kırmak için gaz bombaları ve TOMA’lardan su sıkarak defalarca saldırdı.
Çekim yapan basın emekçilerine de saldıran polis, görüntü alanları engelledi, kameralarına vurdu. Eylemciler polisin tazyikli su ve plastik mermilerinden korunmak için hazırladıkları dev brandalar açtı ve barikat kurdu. Çöp kovaları ateşe verildi.
Toplamda 51 kişinin gözaltına alındığı, biri Paris’te biri Nice’te olmak üzere iki polisin yaralandığı açıklandı. Polisin tazyikli su ve plastik mermilerle hedef alarak gerçekleştirdiği atışlarla çok sayıda eylemci yaralandı, ayrıca eylemciler coplarla darp edildi.
Eylemde, Fransız devletinin ve kolluk güçlerinin estirdiği terörü gözler önüne seren görüntüler medyaya yansıdı. Bir polis şefinin saldırı emri verirken eylemcilere küfrettiği, motorlu polislerin işkence edercesine motor önünde koşturup “daha hızlı” diye baskı yaptığı görüntüler tepki çekti.
Ayrıca Porte de Clingnancourt’da da eylem gerçekleştirildi. Adalet sarayı önündeki caddede başlayan yürüyüşe jandarmanın çift başlı TOMA’larla saldırmasından sonra eylemciler yollara barikat kurup ateşe verdi.
Gençliğin katılımının çoğunluğu oluşturduğu eylemde banliyö semtlerinden gelen gençlerin katılımı dikkat çekti. Paris çevresindeki işçi mahallelerinden gelen kitle eylemin asıl bileşeniydi. Ayrıca dini içerikli slogan atılmaması ya da tekbir getirilmemesi eylemci kitlenin politik tabanının daha çok Anti-Fa gençliği ve sol laik Araplardan oluştuğuna işaret ediyordu. Bu pankartlara da özel olarak yansıdı, pankartlarda direniş vurgusu öne çıkıyordu.
Sarı Yelekliler de eyleme Filistin bayrağı üzerine yazılı “Birleşen bir halkı hiçbir kuvvet yenemez” pankartıyla katıldı. Marsilya’da, Toulouse’ta binlerce eylemci meydanlarda toplanarak Filistin bayrakları eşliğinde dayanışma sloganlarını haykırdı. Paris dışı eylemler yasaklanmadığı için kitlesel dayanışma eylemleri olarak yaşandı. Fakat başkentte saatlerce kitlesel çatışmayla geçen eylem Fransa eylemlerinin ana ruhunu oluşturdu.
Kızıl Bayrak / Paris